2020 yılının sonlarına doğru geldiğimiz şu günlerde yılı değerlendirelim. Kabus dolu günler yaşamışız hem ülkece, hem dünyaca…

24 Ocak 2020 de Elazığ_Malatya depremi meydana geldi. Bu haber bize deprem gerçeğini bir kez daha hatırlatmış oldu. Elazığ’ın Sivrice ilçesinde 6,8 şiddetindeki deprem sonrasında ne yazık ki 41 vatandaşımızı kaybettik. Henüz depremin yaraları sarılmamış ülkece hissettiğimiz acı tazeliğini korurken bir acı haber de Van’ dan geldi, 5 şubatta yaşanan çığ felaketi sonrası 11 i asker olmak üzere 41 vatandaşımızı kaybettik.  Avusturya’ da Eylül 2019 da başlayan orman yangınları 2020 yılında etkisini sürdürürken 2 bin ev küle döndü, 10.3 milyon hektar alan yok oldu. Tabi bu felaketler yaşanırken dünya genelinde Korona virüs le verdiğimiz mücadele hızını iyice arttırdı.  30 milyon insanın salgına yakalandığı 20 milyon kişinin salgını atlattığı, korona virüs, dünya genelinde 900 bin can aldı ve hala almaya devam ediyor. Yılın sonlarına doğru yaşanan İzmir depremi maalesef yaşanan sıkıntılara tabiri caizse tuz biber ekti. Birçok vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem felaketinde 48 saat gibi uzun bir süre sonra enkaz altından kurtarılan canlar yüreğimize biraz olsun su serpti.

Evet, iç açıcı yaşamadığımız bir yılın sonuna geldik. Git artık 2020…

2020 ye veda edeceğimiz şu zamanlarda,  geriye doğru dönüp baktığımda tek hissettiğim şey korku, endişe ve panik dolu günler. Gerçi hala aynı duygular içindeyim ama sanki alışıyor gibiyim de…

En basiti artık maskeyle bütünleştim, suratımda olmadığı zamanlar bir garip hissediyorum. Tanıdık görünce tokalaşmamaya da alıştım. Bazen karşımdaki elini yumruk yapıp çak işareti yapıyor, onu da anlamış değilim ,  maksat dokunmamak yani mesafeyi korumak değil mi?. Dezenfektan la bütünleştik, çantamızın baş köşesinde yerini aldı. Artık yeni yaşam tarzımız bu ve böyle de devam edecek….

Peki,  ben ya da siz kurallara uyuyoruz ve çok dikkat ediyoruz. Herkes uyuyor mu? Çok emin olamıyorum. Neler görüp duyuyoruz okuyoruz ve izliyoruz. Kovitli hasta, değerleri  pozitif  çıkmış, fakat kendini iyi hissettiği için kuru yemişçi dükkanını açmış, etraftaki esnafın şikayeti üzerine polisler  geliyor ceza kesiyorlar., adam hem suçlu hem güçlü diyor ki evde çoluk çocuk aç dükkanın işlemesi lazım, ya kardeşim  sen hastasın ve birçok insana hastalık bulaştıracaksın bunu neden anlamıyorsun. Bunun gibi çok örnek verebilirim. Yerden maske bulup ta yüzüne takan mı dersin. Hem de 60 yaşın üstünde amca yerden maske buluyor alıp şöyle bir üflüyor sonra yüzüne takıyor. O arada kameralar kayıtta. Ne olur dikkat abiler ablalar, belki hepimiz bu hastalığı geçireceğiz fakat ne kadar geç o kadar iyi. Aşı için artık gün sayılmaya başlandı umuyorum ki tez zamanda gelir de rahat bir nefes alırız. Uzmanlar aşının yüzde 60 maskenin yüzde 80 koruduğunu söylüyor. Aşı olalım mı olmayalım mı, ikiye ayrılan bir kısım var. Ben olmak taraftarındayım, arkadaşlar bu işin şakası yok, aşı bizi koruyacaksa olmalıyız…. Yıllar önce bu yaşayacaklarımızı bize söyleselerdi gülüp geçerdik, hangi filmin etkisinde kaldın , böyle şeyler sadece filmlerde olur ….Yaşadıklarımız gerçek ve bu gerçek artık yaşam tarzımız olacak.

2019 tavsiyesi negatif insanlardan uzak dur.2020 tavsiyesi pozitif insanlardan uzak dur.2021 tavsiyesi insanlardan uzak dur……):

2000 yılını hatırlıyorum. Milenyum yılına gireceğiz. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Çağ atlıyoruz. Nasıl bir merak uyandırdı içimizde. Bir an düşündüm. Neler değişecek, her eve bir robot, bize yardımcı olacak ev işlerini yapacak, uçan arabalar icat edilecek. Ailecek ev oturmalarına uçarak gideceğiz1980 li yıllarda Jetgiller çizgi filmi vardı. Unutanlar için hatırlatalım, Jetgiller uzayın ortasında yaşayan imkânları çok iyi bir ailedir. Evin hanımı bütün gün alışveriş yapar çünkü evde bütün işleri yapan bir robot vardır. Trafik sorunu yoktur, ev bireylerinin uçan arabası vardır her yere uçarak giderler. Evin küçük oğlu akşama kadar bilgisayar oyunları oynar. Yemek sorunu olmaz, vitamin hapları bir tabak yemek gibi her gün kapsül yutarlar, bu şekilde mutlu mesut yaşarlar. İşte sandık ki 2000 yılından sonra hayatımız böyle olacak. Belki de bu çizgi filmi izlediğimiz zamanlardan tek gerçekleşen şey görüntülü konuşma…

2000 den bu yana 20 yıl geçmiş, 2020 den sonra neler yaşayacağız, bilemiyoruz ama hayatın çizgi filmlerdeki gibi tozpembe olmayacağını çok iyi biliyoruz. Her yılın sonunda güzel ve iyi niyetli dileklerimizi evrene yollarız. Bu yıl da öyle yapalım ve umudumuzu kaybetmeyelim. Bu zor günler geçecek ve biz yine eşimiz dostumuzla bir araya gelip yine şarkılar söyleyeceğiz.

2021 yılı acaba geride bıraktığımız yılı aratacak mı, yoksa güzelliklerle mi gelecek. Bekleyip göreceğiz. Ama gerçek şu ki Korona virüs gerçeğiyle daha uzun bir süre yaşayacağımız kesin. 3 kural gerçeğini unutmayalım. Maske, sosyal mesafe, hijyen.

Şimdi 2021 den beklentilerimizi sıralayalım. Sağlık sağlık sağlık 

Pek çok kişi bir şeylere yeniden başlamak için, geçmişte yaptığı hataları tekrarlamamak adına belirli tarihlere ihtiyaç duyar. Yeni yıl bu tarihlerden biridir. Bu yüzden yeni yıl yeni başlangıçlar adına güzel bir yıl olsun. İnsanların ölmediği, kuşların neşeyle cıvıldadığı, birlik ve beraberliğin hat safhada olduğu bir yıl olsun. Yerin ve göğün afatının son bulduğu, silahların sustuğu, savaşların son bulduğu bir yıl olsun. Evet 2020 kötü bir yıldı, âmâ şu gerçeği de unutmamak lazım her gecenin bir sabahı vardır. İnanıyorum ki güzel günler yakında…

Değişim Meyda_Değişim Radyo ailesi olarak 2021 yılı tüm dünyaya önce sağlık sonra sonsuz sevgi getirsin. Kalın sağlıcakla.