mhamdiguner@hotmail.com
YİRMİ YAŞ ALTI GENÇLERİMİZİN EVE HAPSEDİLMESİ
15 Ocak 2021 13:34:46
Günerle Cuma Sohbetleri
Covid-19 salgını sebebiyle devletimiz haklı olarak birçok tedbir almıştır ve alması da gerekmektedir. Ancak bazılarını yanlış buluyoruz. Önceki hafta 65 yaş üstü vatandaşlarımızın sokağa çıkma yasağının doğru olmadığını yazmıştım. Bu yazımızda ise 20 yaş altı gençlerimizin 13-16 saatleri arası dışında sokağa çıkmalarının yasaklanışını da doğru bulmadığımızı açıklayacağız.
Her şeyden önce 20 yaş altı gençlerimizin, hatta çocuklarımızın günde üç saat dışında evde hapis tutulması onları psikoyal (ruhi veya hissi) sıkıntılara sokabilir. 10 yaşına kadar olanlar anne veya babalarıyla birlikte onların kontrolünde sokağa çıkabilmelidir.
10-20 yaş arası olanlar ise kendi başlarına mesafe kuralına riayet etmeleri talimatı verilerek maskeli bir şekilde sokağa çıkabilmeli çarşıya gidebilmelidir. Yoksa 65 yaş üstü insanların bu yasak nedeniyle ev içinde asebileştiği gibi gençlerin de asebileşmesi doğal olarak çıkacaktır karşımıza. Sinirli ifade ve davranışlara alışan bu evlatlarımızın hayatları boyunca aynı huyu devam ettirmeleri de pek muhtemeldir.
Ayrıca çocuklarımızın ictimaileşmesi (toplumun kurallarına alışması) için onları gerekse yanımıza alarak ve gerekse kendi başlarına büyüklerin arasına girmelerine fırsat vererek toplum kuralarını ve beşeri münasebetleri öğrenmelerini sağlamak gerekirken toplumdan tamamen tecrit edilmeleri yanlıştır, yanlış olmuştur. Daha dün denilebilecek bir referandumda 18 yaşındaki gençlerimizin milletvekili seçilmeleri dahi kabul edildiği halde şimdi onların günün üç saati dışında sokağa, çarşı-pazara çıkmalarını yasaklamak ne kadar mantıklıdır?
Yine çok yakın bir geçmişte/Çanakkale savaşında liseli gençlerimizi cepheye bile göndermiş iken ve Peygamber efendimizin hendek savaşında 15 yaşındaki gençlerin tümünü cepheye getirdiği tarihi bir gerçek olarak bilinirken şimdi 20 yaş altı gençleri evlere hapsetmek uygun görülebilir mi?
Hareketli gençlerimizin hareketlerine engel olmak onlara merhametsizlik olarak da algılanabilir. Zira Peygamber efendimiz (sas); “Küçüklerine merhamet etmeyenler ve büyüklerine saygı göstermeyenler bizden değildir” uyarısında bulunmuştur. Yine Peygamber efendimiz (sas): “Beş durum gelmeden önce beş durumu ganimet biliniz; ihtiyarlık gelmeden gençliği, hastalık gelmeden sihhati (sağlığı), fakirlik gelmeden zenginliği, meşguliyet gelmeden boş vakti, ölüm gelmeden ömrü (ğanimet biliniz, değerlendiriniz)” buyurmuştur.
Hadis-i şerifte beş önemli konuya dikkatimiz çekilirken “gençlik nimetinin değerlendirilmesi” baş tarafta zikredilmiştir. Peki… Gençliği ve gençlerimizi nasıl değerlendireceği? Her halde gençliği değerlendirmek için o çağda olanlara yapabilecekleri her şeyi yapma fırsatı vermek gerekir. Onları evlerde 21 saat hapsetmek tüm o fırsatları kaçırmalarına sebep olacaktır.
Tüm topluma konulmuş Cumartesi-Pazar yasağı da su götürür. Bu yasak uygulandıktan sonra vaka sayısının azaldığı söyleniyor, ama bunun yasaktan dolayı değil halkımızın sosyal mesafeye alışması ve maske kullanma hususunda deneyim kazanmasından dolayı olduğu kanaatindeyim.
Cumartesi günü, hatta alışveriş pazarı kurulan bazı Pazar günlerinde alamadıklarını da pazartesine erteleyen vatandaşlarımız diğer ihtiyaçları için de pazartesi günü çarşıy-u pazara daha bir çoğunlukla çıkacak ve oralarda daha fazla kalacaktır ki bu pazartesi günlerinin daha kalabalık bir şekilde geçtiği veya geçeceği anlamına gelmektedir.
Bu yasağın da kaldırılmasının uygun olacağı kanaatini taşıyorum. “Yoksa demokrasi serbestisine alışan vatandaşlarımız totaliter bir yönetime mi hazırlanıyor?” sorusuna cevap verme durumunda kalabiliriz.
M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com