Namaz kılmak çok büyük bir iş yapmaktır. Nitekim Kur’an-ı kerim onun çok büyük olduğunu bildirir. O büyüklüğü sebebiyle birçoklarına ağır gelebilir. Bu nedenle yüce Rabbimiz “O şüphesiz çok büyüktür” dedikten sonra “Ancak içten gelerek Allah’a boyun bükenlere ağır gelmez” açıklamasını yapmaktadır.

Namaz kılan insan Kur’an-ı kerimin başından Fatiha suresini ve arkasından farzlarda en azından iki sure okumaktadır ki bunlar da Kur’an-ı Kerimin sonunda bulunmaktadır.

 Böyle yapmakla her Müslüman “ Allahım! ben Kur’an-ı kerimin tümünü ezber bilmiyorum; bilsem bile bir namazda hepsini okuyamam, çünkü vaktim yetmez. Ama kitabının başından fatiha sonundan ise bir iki sure okudum. Bunların arasında geçen tüm sureleri okumuş gibiyim. Dolayısıyla onlarda geçen tüm emirlerini yapacağıma ve tüm yasaklarından (haramlarından) kaçacağıma söz vermiş bulunuyorum” demiş olur.

Şu halde namaz kılan her müslüman Allah’ın tüm emirlerini yapacak ve tüm yasaklarından kaçacak veya sakınacaktır. Ayrıca okuduğu veya anlatanlardan öğrendiği kadarıyla Kur’an-ı Kerimde geçen tüm kıssalarda (hikayelerden) ibret alacağına ve ona göre davranacağına söz vermiş olur.

Ayrıca Müslüman namazın her rekatında fatiha okuduğu için günde en az (sadece farzları ve Vitir namazını kılmakla yetinse bile) 20 defa “İhdinessıratalmüstekim”  yani “Allahım beni en doğru yola götür” dediği için onun eğri yollara düşmesi genel olarak söz konusu olamaz.

Günde beş vakit namaz kıldığına göre de sabahtan öğleye kadar önüne çıkan çeşitli yollar veya değişik fikirler arasında en doğrusunu bulabilir. Öğelden sonra da  ikindiye kadar önüne çıkacak değişik fikirler çeşitli yollar arasında en iyi ve en doğrusunu seçebilecektir. İknidi’yi kılınca da akşama kadar karşılaşacağı çeşitli fikirler veya tercihler karşısında en iyi ve en doğrusunu tercih edebilecektir. Akşam namazını kılmakla da yatsı vaktine kadar önüne çıkan çeşitli tercihler veya fikirler karşısında bocalamaz ve en iyisini ve en doğrusunu tercih eder. Yatsı namazının değeri son yıllarda çok daha artmış ve onu kılan Müslüman gece evinde veya kıraathane, yahut misafirlikte karşısına çıkacak televizyon programlarının en doğrusunu seçebilecektir. Buna mecburdur; çünkü namazda Fatiha suresini okumakla buna söz vermiştir. İyi bir program bulamazsa kendi kitabını okuyacaktır.

Namaz kılan sadece doğru yolu istemekle kalmıyor, fatihayı okurken “Ğayrilmağduubi aleyhim ve leddallin” cümleciğini de okuduğu için Allah’ın gadap ettiği kişi veya grupların ve hak yoldan sapanların yoluna da gitmeyecek ve onların tuzaklarına düşmeyecektir inşallah.

Son yıllarda İsrail Oğulları Siyonist fikirlerle birçok milleti yanlış istikametlere yönlendirmekte ve onları sömürebilecek için çeşitli  tuzaklara düşürmektedirler. İşte Fatiha suresini günde en az 20 defa okuyan bir Müslüman bu Siyonist oyunlarına da gelmeyecektir.

Hıristiyanlar ise başta ABD olmak üzere AB (Avrupa Birliği) de Müslümanlar başta olmak üzere tüm insanları sömürmenin yollarını yapmış, tuzaklarını kurmuş ve kurmaya devam etmektedirler. İşte şuurlu bir şekilde namaz kılan Müslüman gerek ferdi ve gerekse toplum olarak onların açtığı yanlış yollara girmeyecek ve tuzaklarına düşmeyecektir inşallah. Zira her fatiha okuyuşunda “İyyake na’büdü” Allahım ancak sana ibadet ederim (itiraz etmeden ancak senin emrini yapar, yasağına riayet ederim) dediği gibi arkasından da “Ve iyyake nesteiyn” (Ancak senden karşılıksız yardım isterim) demiştir.  

İşte namaz kılmak böylesine büyük, böylesine önemli bir ibadettir. İnşaallah önümüzdeki Ramazan dolayısıyla namazı ihmal edenler de namaza başlar, sonra da onu devam ettirir ve hem kendileri kurtulur ve hem de başkalarına örnek olurlar.

M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü