![DENEME YANILMA SİLSİLESİ](https://www.degisimmedya.com/image/editor/resimeyok.jpg)
DENEME YANILMA SİLSİLESİ
31 Ocak 2012 12:25:11
Ekmek üzerine sürülen çikolatayı, artık markasıyla dillendirmemeye karar verdim.
Kimsenin hakkını yememek lazım. Markanın birinin, iyi niyetinizden dolayı, sizi reklam yüzü yapmasını istemek kadar doğal bir değerlendirme olamaz! Ama o çikolatanın hemen bitmemesini istemiyorsanız, çay kaşığıyla yemenizde fayda var. Çikolata ertesi akşama da kaldığı için, nasıl mutlu olacaksınız anlatamam.
Ortada bir şey yokken biri size seslenir ve ?efendim?? dersiniz. Bu, doğaldır. Son zamanlarda size seslenene cevap vermek yerine, kapı arkalarına saklanma gereği duymaya başlayanlar da olabilir. Nedendir, anlamak zor! Telefon görüşmelerinde, ?kimi aramıştınız?? sorusuna, ?siz kimsiniz?? şeklinde cevap verilmesi, bir çok kişi gibi sizi de kasar. Bu kadar uzatılmaması gereken bir mesele. Biri bana söylesin. Havlu peçete kullandığınız gün, reklam filmini hatırlayabilirsiniz. Başını kaldırıp odanızı inceleyin. ?Hayır, olamaz, olmamalı.? Dedim.
Çay bardağının içinde izmarit söndüren yerlere düşmeyin. Onlara, kül tablasında çay servisi yapmak gibi bir istek doğar içinize!
Göğsüne jilet vuran erkekle, beli her daim açık gezen bir genç kız, çift olmuşlar. Duydunuz mu? Daha önce, cep telefonu kullanmadığımı belirttiğimde; bana, ?Devir değişti.? Diyen bir yetkiliye çok içerlediğimi hatırladım. Şimdi de Twitter hesabım olmadığı için, benden soğuyorlar. Ama benim, bunun için hazırladığım soğuk espirim var: ?Ben, ünlü değilim.?
?iş konusunda, bütün numaraları bilirim.? Diyen bir kadın yöneticinin düşmanı olan bir kadın personelden aldığı yanıt; ? O, bütün beden numaralarını da iyi bilir.? Böylece olay, farklı bir boyut kazandı. Ama içlerinden biri erkek olsaydı, bu atışma daha iyi durmaz mıydı?
?Nasılsınız? Düzeldi mi aranız?? dedim, ?Nanemollayız.? Dedi.
Susmak zorunda kaldım. Cümlemi tamamlayamadım. ?Nane ?limon? demek isteyip istemediğini sorguladım.
Bugün araçtan indim; takma ?kirpiğim?, adı her neyse, oracıkta düşüverdi.
Kendimi, istesem de kötü hissedemedim. Algıda kısa süreli bozukluk sebebiyle, bir o yana, bir bu yana çarpa çarpa istediğim noktaya ulaştım. Kipriğim mi, yoksa kirpiğim mi; hangisini düşürdüğüme dilim dönmedi ya, rahatsızlığı o yüzden yani! Yoksa başka bir mesele yok. Kayısının yanında neyin iyi gideceğini sordum, kiraz ve eriğin iyi gidebileceğini söylediler. Onlara kayısı çiğnerken şeftali suyu içebileceğimi de söyledim. ?Tanrım, sana geliyoruz.? Dediler. Oysa çok susayan bir adama şeftali suyu ver, içmezse ne olayım!
Bu kışın şarkısını ilan ediyorum, Serdar Ortaç?dan ?Benim gibi olmayacak?..
Sabahın ilk ışıklarında, henüz uyanamadığım için, yüzüme krem yerine duş jeli sürmem ve bundan hiç rahatsız olamam; uykulu olmamdan kaynaklanıyor. Tamamen bundan.
Az önce biri, ?Niye bu kadar yazıyorsun?? dedi. ?Dişim ağrıyor, uyuyamadım.? dedim. İnanmadı bana; garip geldi ona. Sular kesildiği için ders çalışamadığımızı bahane etmek gibi bir şey mi oldu yoksa?
Küçükken, bitlendiğinde okulda ağlayan kızlar geldi aklıma. Anneleri ilaç arardı, eczanelere yıllar sonra geldi, işe yaramadı, bitler kayboldu. Temizlik, hijyen öğrenildi. Şimdi kafa yapısının daha iyi olduğunu anlayanlarla bir bağ kurmuş olduk. Bütün hamam böceklerini, yollarını bir yaprakla kapatarak, bir direğe bağlayan ve hepsini, tek bir kibritle imha eden kızları hatırlamak bile içimden gelmiyor. Hepsinin dibine kibrit suyu..
Geçenlerde bir kız arkadaşım; sırf geyik olsun diye, unutamadığı adamın adını yazıp, SMS olarak 2222?ye gönderdi. Cevapta, ?Hatalı mesaj? yazacağından emindik. Neyse, cevap geldi;; SMS?in sonunda, ?Burhan Altıntop cebinizde olsun, güldürsün, eğlendirsin.? Yazıyordu.
Bazen iki şansın vardır. Ya vitesi geriye takarsın ya da gaza basarsın. Durmak, basmamak, takmamak diye düşünmemekle de olmuyor. Hayatındaki trafik ışıklarının biri yanıyor, biri sönüyor. Kırmızı, elbette bir gün yeşile dönüyor?
Ve sonra, benim tekrar dişim başlıyor. Ben dişime başlarım falan..Geçinir, gideriz! Biri, ?Bilgisayarın monitörünün kirine bak.? Demek yerine, ?Bilgisayarın suratına bak.? Der ve ben de koparım!
Bütün elbiselerim terzide..38 bedeni, 34 beden kıvamına getirme çalışmalarındayız. Ben de sürekli aynı şeylerle dolaşmak zorunda kalıyorum; çünkü terzi de çok yoğun. Arkadaşlarım, kendi aralarında bir yardım kampanyası başlatmış. Güzel dostlarım var, asıl seviniyorum!
Normalde bir erkeğin yakasında ruj lekesi gören bir kadın delirir. Ben koluma rujumu silmek zorunda kaldığım bir gün, annemin delirdiğini gördüm. ?İhanete uğramış kadın tribi.? Dedim, anlamadı.
Kimsenin hakkını yememek lazım. Markanın birinin, iyi niyetinizden dolayı, sizi reklam yüzü yapmasını istemek kadar doğal bir değerlendirme olamaz! Ama o çikolatanın hemen bitmemesini istemiyorsanız, çay kaşığıyla yemenizde fayda var. Çikolata ertesi akşama da kaldığı için, nasıl mutlu olacaksınız anlatamam.
Ortada bir şey yokken biri size seslenir ve ?efendim?? dersiniz. Bu, doğaldır. Son zamanlarda size seslenene cevap vermek yerine, kapı arkalarına saklanma gereği duymaya başlayanlar da olabilir. Nedendir, anlamak zor! Telefon görüşmelerinde, ?kimi aramıştınız?? sorusuna, ?siz kimsiniz?? şeklinde cevap verilmesi, bir çok kişi gibi sizi de kasar. Bu kadar uzatılmaması gereken bir mesele. Biri bana söylesin. Havlu peçete kullandığınız gün, reklam filmini hatırlayabilirsiniz. Başını kaldırıp odanızı inceleyin. ?Hayır, olamaz, olmamalı.? Dedim.
Çay bardağının içinde izmarit söndüren yerlere düşmeyin. Onlara, kül tablasında çay servisi yapmak gibi bir istek doğar içinize!
Göğsüne jilet vuran erkekle, beli her daim açık gezen bir genç kız, çift olmuşlar. Duydunuz mu? Daha önce, cep telefonu kullanmadığımı belirttiğimde; bana, ?Devir değişti.? Diyen bir yetkiliye çok içerlediğimi hatırladım. Şimdi de Twitter hesabım olmadığı için, benden soğuyorlar. Ama benim, bunun için hazırladığım soğuk espirim var: ?Ben, ünlü değilim.?
?iş konusunda, bütün numaraları bilirim.? Diyen bir kadın yöneticinin düşmanı olan bir kadın personelden aldığı yanıt; ? O, bütün beden numaralarını da iyi bilir.? Böylece olay, farklı bir boyut kazandı. Ama içlerinden biri erkek olsaydı, bu atışma daha iyi durmaz mıydı?
?Nasılsınız? Düzeldi mi aranız?? dedim, ?Nanemollayız.? Dedi.
Susmak zorunda kaldım. Cümlemi tamamlayamadım. ?Nane ?limon? demek isteyip istemediğini sorguladım.
Bugün araçtan indim; takma ?kirpiğim?, adı her neyse, oracıkta düşüverdi.
Kendimi, istesem de kötü hissedemedim. Algıda kısa süreli bozukluk sebebiyle, bir o yana, bir bu yana çarpa çarpa istediğim noktaya ulaştım. Kipriğim mi, yoksa kirpiğim mi; hangisini düşürdüğüme dilim dönmedi ya, rahatsızlığı o yüzden yani! Yoksa başka bir mesele yok. Kayısının yanında neyin iyi gideceğini sordum, kiraz ve eriğin iyi gidebileceğini söylediler. Onlara kayısı çiğnerken şeftali suyu içebileceğimi de söyledim. ?Tanrım, sana geliyoruz.? Dediler. Oysa çok susayan bir adama şeftali suyu ver, içmezse ne olayım!
Bu kışın şarkısını ilan ediyorum, Serdar Ortaç?dan ?Benim gibi olmayacak?..
Sabahın ilk ışıklarında, henüz uyanamadığım için, yüzüme krem yerine duş jeli sürmem ve bundan hiç rahatsız olamam; uykulu olmamdan kaynaklanıyor. Tamamen bundan.
Az önce biri, ?Niye bu kadar yazıyorsun?? dedi. ?Dişim ağrıyor, uyuyamadım.? dedim. İnanmadı bana; garip geldi ona. Sular kesildiği için ders çalışamadığımızı bahane etmek gibi bir şey mi oldu yoksa?
Küçükken, bitlendiğinde okulda ağlayan kızlar geldi aklıma. Anneleri ilaç arardı, eczanelere yıllar sonra geldi, işe yaramadı, bitler kayboldu. Temizlik, hijyen öğrenildi. Şimdi kafa yapısının daha iyi olduğunu anlayanlarla bir bağ kurmuş olduk. Bütün hamam böceklerini, yollarını bir yaprakla kapatarak, bir direğe bağlayan ve hepsini, tek bir kibritle imha eden kızları hatırlamak bile içimden gelmiyor. Hepsinin dibine kibrit suyu..
Geçenlerde bir kız arkadaşım; sırf geyik olsun diye, unutamadığı adamın adını yazıp, SMS olarak 2222?ye gönderdi. Cevapta, ?Hatalı mesaj? yazacağından emindik. Neyse, cevap geldi;; SMS?in sonunda, ?Burhan Altıntop cebinizde olsun, güldürsün, eğlendirsin.? Yazıyordu.
Bazen iki şansın vardır. Ya vitesi geriye takarsın ya da gaza basarsın. Durmak, basmamak, takmamak diye düşünmemekle de olmuyor. Hayatındaki trafik ışıklarının biri yanıyor, biri sönüyor. Kırmızı, elbette bir gün yeşile dönüyor?
Ve sonra, benim tekrar dişim başlıyor. Ben dişime başlarım falan..Geçinir, gideriz! Biri, ?Bilgisayarın monitörünün kirine bak.? Demek yerine, ?Bilgisayarın suratına bak.? Der ve ben de koparım!
Bütün elbiselerim terzide..38 bedeni, 34 beden kıvamına getirme çalışmalarındayız. Ben de sürekli aynı şeylerle dolaşmak zorunda kalıyorum; çünkü terzi de çok yoğun. Arkadaşlarım, kendi aralarında bir yardım kampanyası başlatmış. Güzel dostlarım var, asıl seviniyorum!
Normalde bir erkeğin yakasında ruj lekesi gören bir kadın delirir. Ben koluma rujumu silmek zorunda kaldığım bir gün, annemin delirdiğini gördüm. ?İhanete uğramış kadın tribi.? Dedim, anlamadı.
Bu Yazı Toplam 1090 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com