mhamdiguner@hotmail.com
BİR HASRETİM DİNDİ AMA İKİNCİ BİR HASRETİM BAŞLADI
06 Agustos 2021 10:25:32
Günerle Cuma Sohbetleri
1958 Yılında Cumayeri’nde Mustafa Demirci efendiden bir ay Arapça (usul) okuduktan sonra Amcam oğlu Kemal Er ile beraber Aksaray Alaca köyüne giderek Arapça alet derslerini okuttuk. Kemal abi okutuyor, arkasında da aynı dersi ben müzakereci (belltmen) olarak aynı öğrencilere tekrar ediyordum. Üç ay böyle geçtikten sonra Ramazan münasebetiyle Kemal abi Aksaray Ulu camiinde, ben Yeşilova Ulu camiinde vaaz etmek üzere ayrıldık.
Ramazan’dan sonra ben Arapça Tekamülü bitirmek üzere Konya/Topraklık’a gittim. Ama Hasan Arıkan Hoca beni Bozkır/Yalıhüyük’teki Kursuna Arapça okutmak üzere gönderdi. Bu arada Kurban bayramı dolayısıyla Yeşilova’ya giderek Kurbanla ilgili vaazlarda bulundum.
Yalıhüyük’ten sonra Konya’daki tekamüle katıldım. Bu arada yardım toplamak için Aksaray’a gidip geldim. Tekamülü bitirdikten sonra Yalıhüyük Kursunu devam ettirmek istediysek de 27 Mayıs l960 darbesi dolayısıyla devam ettiremedik. Bir ara Aksaray’ın Ağaçlı (şimdi Gülağaç ilçesi) beldesinde açılan Arapça kursunda bir-iki ay Arapça okuttum. Ancak darbe iktidarının baskısı nedeniyle onu da sürdüremedik.
Bundan sonra Akçakoca’da yapılmakta olan evimizin inşaatında çalıştım. 1962-64 yılları arasında askerliğimi yaptım. Askerlikten sonra Sakarya’da resmi Kur’an Kursu öğretmeni olunca bir daha Aksaray’a dönmek mümkün olmadı.18 yıl Kur’an kursu öğretmenliği, 8 yıl imamlık ve nihayet 16 yıl çeşitli ilçelerde müftülük (izinlerde Akçakoca’daki arazilerimde çalışmak zorundaydım). Bu nedenle Aksaray’a gitme fırsatı bulamadım.
Emekli olunca artık Aksaray’a birkaç günlük bir seyahat yaparım derken bu defa Pandemi engeli çıktı önümüze. Bu yıl pandemi esareti sona erince Aksaray Hasretini giderdeyim dedim. Elhamdülillah 27.Temmuz akşamı yola çıkarak 28.29, 30 ve 31 Temmuz 2021 günleri Aksaray merkez, Gülağaç ilçesi, Yeşilova beldesi ve nihayet Hamidiye (Alaca) köyünü ziyaret ettim. Aksaray’da Din-Bir-Der şube Başkanı Mehmet Solak’ın evinde kaldım, ertesi gün İnşaat mühendisi Mustafa Şahin ile tanıştım. Gülağaç’ta Yılmaz Ay ve Metin Çıtak’la tanıştım. Akşam Yılmaz beyin evinde kaldım.
Aradan 60-62 yıl geçmişti. Tanıdıklarıma kavuşamadım ama birçok hatıraları dile getirebildik. Özellikle 1959 Ramazan’ında evinde kaldığım rahmetli H. Hüseyin Baysal’ın büyük oğlu Fatih beyi görünce rahmetli babasını görmüş gibi oldum. Fatih beyin misafirleri geldiği için 30 Temmuz akşamı Çarşı camii İ.Hatibi Nuri Fillikçi’de misafir oldum.
Kürsüye çıkmış olmasına rağmen inerek Cuma vaazını yapmama imkan vermişti Nuri Hoca. İkindi namazında Ulu camide, akşam namazında Köseli Mah. Şehitler Camiinde ve yatsı namazında Koru (Çayboyu) camiinde felek-nas sureleri ile Haşir suresinin sondan ikinci ve üçüncü ayetlerinin corona’ya karşı dua niyetine okunması ve dinlenmesi üzerinde açıklamalarda bulundum.
Tüm bunlar çok güzel şeyler ama üzüldüğüm bir şey de var. Aslında bu yazıyı bu nedenle yazıyorum. 1958-9 yıllarında 30 bin civarında nüfusu olan Aksaray tabela itibarıyla 239.000 olup olanca hızıyla büyümüş olmasına rağmen Gülağaç ilçe olmasına rağmen 4.600 da kalmış, Yeşilova ise 5.000 nüfuslu iken şimdi 3.200’ze düşmüş. Gerçekten Gülağaç ilçe yapılmasına rağmen gelişmemiş, Yeşilova ise nüfus itibariyle gerilediği gibi görünüşte de eski canlılığını göstermiyor.
Bu durum beni çok üzdü. Özellikle Aksaray’ın yapılan fabrikaların etkisiyle ovaya doğru yayılması tarım için bir yıkım olarak göründü bana. Halbuki bu tarihi şehrimizde tasarlanan fabrikalar doğusundaki kıraç arazilere yapılsa ve şehir o tarafa doğru büyütülseydi tarım arazileri korunmuş olurdu. Ayrıca orada yapılan fabrikaların bir kısmı Gülağaç ve Yeşilova’nın kıraç yerlerinde yapılsaydı onlar da gelişir ve dolayısıyla tarım canlandırılabilirdi.
Bu konu ülkemizin kanayan bir yarasıdır ama hala bu yara sarılmak şöyle dursun kanatılmaya devam ediyor. Bakara suresi 259. Ayetinde belirtildiği gibi Üzeyir (as) ın “Bu beldeyi ölümünden sonra Allah ne zaman diriltir?” diye yakınıp sonra oranın diriltildiği gördüğü gibi ben de Gülağaç ve Yeşilova’yı çok yakın bir zamanda gelişmiş olarak görmeyi temenni ediyorum. Yani bir hasretim sona erdi ama diğeri başladı inşallah bu hasretim de kısa zamanda biter.
M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com