mhamdiguner@hotmail.com
DAVETE İCABET GEREKİR AMMA
17 Agustos 2021 13:09:30
Günerle Cuma Sohbetleri
Pandemi yasağının kalkması üzerine gerek düğünler ve gerekse de Sünnet Cemiyetlerine davetler çoğalmıştır. Bu davetler karşısında bir hassasiyetin gerektiğini biliyor muyuz?
Çok meşhur olan ve bir hadis-i şerif İmam Rabbani’nin mektubatı 1. Cilt ve 265.mektubunda geçmekte ve arkasından da önemli bir açıklama yapılmaktadır.
Hadis-i Şerif “Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı beştir: selamı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazelere katılmak, davete icabet ve hapşıranı teşmit etmek (“ona yerhamukellah=Allah sana merhamet ediyor”) demek. Şeklinde geçiyor ve arkasından şu ifadelere yer veriliyor:
Ancak İhya adlı kitapta “davete icabet konusunda şartlar vardır” ifadesinden sonra “eğer yemeğin helal olup olmadığı hususunda şüphe varsa imtina eder (gitmez). Ve o yerde yerlere kumaş döşemek, gümüş kaplar ve tavanlarda heykeller olması gibi münker (dinin kabul etmediği haller veya çalgı dinleme ve eğlence (seyri), ve oyun gibi münker (dinin kabul etmediği) şeyler varsa tüm bunlar icabete (gitmeye) engel olan ve haram olmasını veya kerahetini gerektiren şeylerdendir. Bunun gibi davet eden zalım (haksızlık yapan) veya bidatçı (dine ilaveler yapmaya çalışan) veya fasık ( alenen günah işleyen) veya şerli bir kimse veya övünme isteyerek şatafat yapan ise yine davte icabetten imtina eder (geri durur).
Şir’atü’İslam (adlı kitap) da “ gösteriş için yapılmış yemeğe icabet etmez” Muhit (adlı kitap) da “üzerinde oyun ve türkü olan veya ğıybet yapılan veya alkollü sıvı içilen sofraya oturmak uygun olmaz” ifadeleri vardır. Metalib-ul’müminin (adlı eser) de aynı ifadeler vardır. Eğer tüm bu engeller yoksa davete icabet gerekir. Her ne kadar bu zamanda bu engellerin olmaması zor ise de (bu böyledir” denilmektedir.
İkinci Binin (Hicri ikinci asrın) yenileyicisi unvanını kazanan İmam Rabbani’nin İhyaü’l- ulumiddin, Şirat’ül-İslam, Muhit ve Metalib’ül-Müminin adlı kitaplardan alıntı yaparak desteklediği bu yazası günümüz Müslümanlarına çok katı gelebilir. Ancak günümüzde yapılan düğünlerde kadınların ister kendi eşiyle ister başka biriyle insanların önüne çıkıp dans etmesi asla meşru (dine uygun) kabul edilemez.
Yüce Allah Nur Suresi 31 ve 32 ayetlerinde erkeklerin mahrem (çok yakın) olmayan kadınlara bakmalarını yasaklamış iken kadınların da yine mahrem olmayan erkeklere zaruret dışında bakmalarını yasaklamış iken süs takılan yerlerini de onlara göstermelerini yasaklamış olmasına rağmen günümüz bazı düğünlerinde nice kadınların ortaya çıkıp bir namahrem ile oyun oynaması (dans etmesi) benimsenebilir mi?
Ayrıca Peygamberimizin “Birincisi lehine, ikincisini aleyhinedir” yani mahrem olmayan bir karşit cinse bir defa bakmak bakanın tanımak bakımından lehine, ikinci bakışı ise aleyhinedir’ buyurmuştur ki günümüz bazı düğünlerinde karşıt cinsler çeşitli insanların karşısında çıkıp birbirine bakmak şöyle dursun birbirine tutarak dans etmektedirler.
Akl-i selim (sağduyu) ile düşünecek olursak Yüce Allah mahrem olmayanlara bakmayın diyerek bakmayı yasaklamışken Peygamberimiz de bu bakışın birincisinin bakanın lehine ama ikincisinin aleyhine olduğunu ifade ederek uyarmışken bir Müslümanın çıkıp çeşitli kişilerin önünde mahremi olmayan biriyle dakikalarca dans etmesi hiçbir mantıkla savunamayız. Allah bakma diyar o ise bakmak şöyle dursun karşıt çınsın karşısında kırıtıyor, hatta ona tutarak eğleniyor. Bunun dine ve insan tabiatına aykırı olduğu açıktır.
Bu açıklamalardan sonra kişilerin kendi eşiyle düğünlerde iştirakçilerin karşısında oynaması caiz olduğu sanılmasın. Bu durumda mahrem olmayan kişilerin karı-kocayı oynarken seyretmesi hem onlara birden fazla bakmalarını ve hem de kırıtarak oynamalarını izlemesi demektir ki yine kabul edilemez.
Düğünlerde eğlenilmesin demek istemiyoruz. Kadınlar kendi aralarında, erkekler de kendi araların pek ala eğlenebilirler. Günümüzde kadınlar için ayrı, erkek için ayrı yanyana iki salonun yapıldığını da gördük. Bunların sayılarının çoğalması toplum huzuru için gereklidir. Düğünlerimiz düğümlerimizdir. Onların düğüm olabilmesi İslam’a uygun bir şekilde yapılmalarına bağlıdır. Aksi halde düğünler düğüm olmaktan çıkar. Evlenenler ayrılmasa bile dünürler arasında tatlı bir kaynaşma olmaz.
M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com