mhamdiguner@hotmail.com
ÇARŞI MEYDANLARINDA ESNAF DUASI
01 Ekim 2021 08:32:41
Günerle Cuma Sohbetleri
Eskiden bazı şehir ve kasabalarda esnafın yoğun olduğu semt veya çarşıda sabahleyin esnaf duası yapılırmış. Müftülük yaptığımı Göynük’te bana bu konuda bir teklif geldi. “Eskiden burada sabahları esnaf duası yapılırdı. Bunu yeniden başlatalım” denildi.
Kısa bir düşünme ile bunun doğru olmayacağını ve böyle bir duanın günümüz manzarasında kabul olmayacağını ifade ederek olumlu bir cevap veremedim. Zira ilçenin çarşısında iki meyhane esnaf arasında böyle bir yerin olması yapılacak duanın kabulüne engeldir.
Günümüzde bazı ilçelerde panayır kurulmakta, festivaller açılmaktadır. Özellikle festivaller kökeni itibarıyla Yunanlıdır. Horfus dininden kalmadır ve çeşitli ilçelerden, hatta ülkelerden çalgıcı, oyuncu ve şarkıcının katılmasıyla yapılan ve birkaç gün süren şenlik ve sanat gösterisidir. Bu şarkıcılar arasında kadınların bulunduğu da bir gerçek olup dinimize göre asla kabul edilemez. Bu sebeple bunun yapılmasına Müslümanlar asla rıza gösteremez. Gösterirlerse kendileri de günaha girer.
Panayırlara gelince; bunlar büyük pazarlardır ki çok faydalı olabilirler. Ancak bu vesile ile bazı dine aykırı eğlenceler bunların da bereketini/hayrını yok eder. Bunların açılış merasimleri de yapılmaktadır ve açılış konuşmalarında hayırlı olması dilekleri yapılsa da güpe gündüz İslam’a aykırı bir hazırlık varsa bu dileklerin kabul edilmesine engel olur.
Üzülerek ifade edeyim ki ismini vermek istemediğim çevre ilçelerinden birinde Panayır kurulmuş ve panayır yerinde “Balerin” denilen salıncağa da yer verilmiştir. Bu eğlence salıncağı olarak kullanılıyor ama bu başı açık ve göğüsleri meydanda, dönerek etekleri de havalanmış bir kadını temsil etmektedir. Bu temsil aynı zamanda son asırlarda uydurulmuş aslında gerçek olmayan Mevlevi zikrini de canlandırmaktadır.
Burada iki türlü günah vardır. Birincisi İslam’a aykırı bir şekilde kadını temsil eden bir heykelin döndürülmesi, ikincisi ise Mevlana gibi İslam önderlerinden birinin veya müritlerinin istismar edilmesidir ki çok yanlıştır.
Bu ilçedeki bazı esnaf ve vatandaşlara buna tepki gösterip göstermediklerini sordum bazıları göstersek etkili olamazdık derken bazıları da hiç oraya gitmediklerini ve ondan haberdar olmadıklarını söylediler.
Haberdar olmayanlara bir diyeceğim yok ama o manzarayı gördükleri halde en azından zabıtalara itirazlarını iletmeleri gerekirdi. Bun yapmadıkları için onlar da günaha azda olsa ortak olmuşlardır. Onu normal görenler ise tamamen o balerini oraya koyduranın günahına ortak olmuşlardır.
Sevgili peygamberimiz (sas): Bir kimse iyi bir yol açarsa o yolu açmanın sevabını aldığı gibi o yoldan gidenlerin aldığı sevap kadar sevap alırlar, kim bir kötü yol açarsa o yolu açmanın günahını aldığı gibi o yoldan gidenlerin aldığı günah kadar günah alır” uyarısında bulunmuştur.
Yine Peygamber efendimiz: “Sizden biriniz bir münkeri (dine aykırı bir olayı) görürse onu eliyle değiştirsin; eliyle değiştiremezse diliyle değiştirsin, diliyle de değiştiremezse kalbi ile değiştirsin” buyurmuştur.
Dine aykırı olayların elle değiştirilmesi yetkili kişilerin görevidir. Dil ile değiştirmek de dili dönen her Müslümanın vazifesidir. Kalp ile değiştirmeye gelince; bu boykot yapmak ilişkiyi kesmek veya suratını asmak, yahut kaş çatmak suretiyle olur.
Balerine kalp ile tepki onun olduğu pazara gitmemek, en azından balerin şeklindeki salıncağa binmemek, çocuklarının veya velisi olduğu küçüklerin binmesine de engel olmaktır.
Her Müslümanın bildiği gibi günah olan bir şeyi yaparken besmele çekilemez. Bilerek çekerse küfür bile olur. Öyleyse bir kimse balerine binerken veya çocuklarını, velisi bulunduğu küçükleri bindirirken besmele çekemez. Besmele çekilmeden yapılan bir işte de hayır olmadığı yine Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir.
M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com