mhamdiguner@hotmail.com
KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN DİYE DİYE MÜBAREK GECELİRİN İSİMLERİNİ UNUTTURMAYIN!
22 Ekim 2021 08:20:07
Günerle Cuma Sohbetleri
Sene içinde Cuma ve bayram geceleri hariç beş mübarek gece vardır. Bunların başında Kadir gecesi gelir sonra Berat gecesi, Mirac gecesi, Reğaib gecesi ve nihayet Mevlit (doğum) gecesi. Mevlit (kutlu doğum gecesini henüz geçirdik. Bu gece hadis-i şeriflerde geçmez ama tarihi en iyi bilinen gece budur ve Rebiu’l’eveel ayının on ikinci gecesidir ki Miladi yıl içinde 20 Nisan gecesidir.
Bu nedenle Diyanet işleri Başkanlığı l9907’lı yıllarda 20-27 Nisan günlerini Kutlu Doğum Haftası olarak ilan etmiş ve birkaç yıl böyle kutlandıktan sonra 23 Nisan bayramı ile çakışıyor diye 17-20 Nisan olarak değiştirilmiş.
Bir-iki yıl da böyle kutlandıktan sonra her dedense (Göya birilerinin Doğum gecesi kutlanıyor iddiaları üzerine) bu uygulama da kaldırılmış ve Kameri ay olarak seneyi dolaşan Rebiul’eveel ayının on ikinci gecesinden itibaren bir hafta Kutlu Doğum Haftası olarak değerlendirmektedir.
Bu mübarek gecelerin tebrik edilmesi elbette gereklidir; ama bu geceleri, hatta günlerini “kandiliniz mübarek olsun” ifadesiyle kutlamak doğru mudur? Bunun üzerinde düşünmek gerekiyor. Bu gecelere kandil demeye ne zaman başlanmıştır? Onu da bilelim.
Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi (TDVA)’nin 24 cildi 300. Sayfasında Osmanlı padişahı II. Selim döneminde (l566-l574) camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için bu gecelere kandil geceleri denilmiştir” bilgisi verilmektedir. Peki bu doğru mu olmuştur? İşte bunun doru cevabını bulmalıyız.
Andığımız ansiklopedinin 301. Sayfasında ise “İbni Hacip gibi bazı fakihler mevlit münasebetiyle yapılan eğlencelere ve israf olduğu gerekçesiyle çok sayıda kandil yakılmasına karşı çıkmıştır” denilmektedir ki İbni Hacip ve onun gibi düşünenler çok haklıdır. Bana göre bu kandili ismi de buradan kaynaklanıyor
Biz camilerde fazla ışık yakmakla ümmeti Muhammed’i aydınlatamayız. Müslümanları aydınlatmak verilecek güzel bilgiler vermekle mümkündür. Müslümanlar II. Selimden önce mi, yoksa ondan sonra mı daha şuurlu idi? Sorusuna da cevap aramak durumundayız.
Her şeyin fazlası israf ve dolayısıyla günah olduğu gibi ışığın/kandilin fazlası da israf ve günahtır; en azından mekruhtur. Şimdi başımızı ellerimizin arasına alıp iyice bir düşünelim!
Mekruh olan bir davranıştan kaynaklanan “Kandil” kelimesini mübarek gecelere isim olarak vermek hiç akl-i selime yakışır mı? Yüce Mevlamızın “Biz seni ancak alemlere/tüm kainata rahmet/nimet olarak gönderdim ( Enbiya 107)
Bu gecelerin tebrik edilmesi isimlerini söyleyerek yapılmalıdır. Henüz geçirdiğimiz Mevlit gecesi için elbette “mevlit geceniz mübarek olsun veya mevlit gecenizi kutlarım şeklinde olmasından daha tabii ne olabilir
Bundan üç ay sonra gelecek “Ragaip Gecesi” için Regaip geceniz mübarek olsun, hemen aynı ayın 27. Gecesi Miraç gecesi için de daha sonra gelecek Şaban ayının 15.gecesi ve nihayet Kadir gecesi için de bu gecelerin ismi kullanılarak teabrik edilmeleri işin tabiatı gereğidir.
Sahi neden hatırlamayalım? Yıllardan beri başımıza bela olan PKK’ın kümelendiği Kandil Mağarası da bu isimle anılıyor. Yoksa mübarek gecelerin ismini bırakıp da onları Kandil ile anmaya devam ettiğimiz için bu belanın kandil dağından himaye görüyor? Bu sorunun üzerinde de düşünmek gerekir
Biz yine de birkaç gün önce geçirdiğimiz mevlit gecesinin getirdiği bereketin devamlı olmasını isteyelim.
Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com