Bu soğuk kış günlerinde, kapalı mekânları tercih ediyoruz. Lakin pandemi sebebiyle bize huzur veren en güzel sığınağımız evimiz tabi ki.  Sıcacık kahvemiz yanımızda, elimizde bir kitap, diz üstü battaniyemizle bize kimse ilişmesin veya mısır patlağı yerken, TV karşısında güzel bir film izlemek çok cazip geliyor değil mi?. İşte bu soğuk kış günlerinde benimde okumaktan çok keyif aldığım bir kitap önerim var sizlere.

Kızım olmadan asla.. 2016  basımlı Betty Mahmudi’nin yazmış olduğu bir eserden bahsetmek istiyorum sizlere. Kitabın ilginç olan yanı, yazarın kendi hayatını konu alması, yani gerçek bir yaşam hikâyesi. Kitap yayınlandığı tarihte,  Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde haftalarca çok satanlar listesinde bir numarada kaldı! Sadece Fransa’da 2 milyonun üstünde okundu! Tüm dünya bu kitabı konuştu! Film bazı Müslüman ülkelerde yasaklandı!

Kitabın konusundan bahsedelim biraz da …

Betty Mahmudî’nin hayatı, kocası ve kızıyla İran’a yaptıkları aile ziyareti ile kâbusa döner… Artık önünde iki seçenek vardır: Ya kızını bırakıp kendi ülkesine dönecek ya da kızı için ölümü göze alacaktır!  Her satırı sürükleyici bir solukta okuyup bitirmek isteyeceğiniz bir kitap. Tavsiye ederim.

Hadi başlamışken bir de dizi öneriyim sizlere. Türk dizisi.. Son yıllarda Türk dizilerini çok başarılı buluyorum. Oyuncuların rol yeteneklerini sergilemesi dizileri daha gerçekçi ve sürükleyici kılıyor.

Kulüp…. Başrollerini Gökçe Bahadır, Barış Arduç, Asude Kelebek, Salih Bademci ve Fırat Tanış’ın paylaştığı, 2 Sezonluk bu dizinin, senaryosu Aysin Akbulut, Rana Denizer, Necati Şahin’ e ait.

Konusuna gelince;  1950’li yıllarda Beyoğlu gece hayatının perde arkasında İstanbul’daki sefaradların hikâyesini anlatan dizi, dönemi yansıtan kostümleri, dekoru, müzikleriyle beni resmen geçmişe götürdü. Uzun yıllar hapishaneden çıktıktan sonra, bebekken terk etmek zorunda kaldığı kızı Raşel’le bir araya gelen Matilda ve çevresindekilerin hikâyesini anlatan dizinin hikâyesi ne hayran kaldım. İzlemediyseniz bu dizi harika.. Tavsiye ederim.