MUTLU EVLİLİK İÇİN MUTLU ÇOCUKLUK GEÇİRMEK GEREK
04 Subat 2022 11:45:31
Çiftlerin evliliğinin mutlu devam edebilmesi sadece kendi davranışları ile de sınırlı değildir. Çocukluklarından itibaren büyüdükleri çevrenin olaylara bakış açısı, kısaca mahalle baskısı da artık bir etkendir evlilik için. Anne ve babaların çocuklarına öğrettikleri ve artık bir davranış biçimi haline gelen alışkanlıkları da evliliğin etkilenmesine neden olacaktır. Kızın giyinmesi, yürümesi, makyajı mahalle örfüne uygunsa sorun yok. Aykırı ise eşinin itirazı başlayacaktır. Oğlanın iş yaşamı sonrası kahve alışkanlığı, arkadaş ortamları da kızımızın itirazına yol açacaktır. Erkeğin eşinden su isteme şekli, hanımın ‘’ – kalk suyunu kendin al. Cevabına döndüğünde artık evlilikte oturup konuşma zamanının geldiği andır. Ya da hanımın yemek hazırlarken kocasından yardım istediğinde ‘’ – bir işi de tek başına yapsan şaşarım zaten ‘’ diyorsa erkek yine sorunların başladığını kabul etmemiz gerekir.
Evlilikte gösterdiğimiz tüm davranış biçimleri aslında anne ve babamızdan olumlu ya da olumsuz geçen öğretilerin ve bilinçaltımızda evliliğe yüklediğimiz anlamın ortak bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bazen babasının sevmediği tüm davranışları aynen yapan bir erkek, yada annesinin sevmediği tüm davranışları aynen uygulayan bir hanım görebilmekteyiz.
Mutlu bir insan olarak yaşayabilmenin ilk şartı; kişinin çocukluğunu mutlu geçirmesidir. Anne karnındayken bile çocuk anne ve babanın yaşadığı olumsuz her şeyden etkilenmektedir. Kavga, gürültü şiddet içeren bir evlilik varsa annenin karnındaki bebek bu olumsuz tutumlar nedeni ile sürekli stres yaşamakta ve annenin olumsuz davranışlarını hissetmektedir. Bu çocuğun ileride sağlıklı ve mutlu olma şansı yoktur. Doğumdan itibaren bebeklerin en büyük ihtiyacı sağlıklı beslenme kadar sevgi ve güven ortamında büyümeleridir. Bebek sevgiyi anne ve babasının bakışından, dokunuşundan ve sesinden alacaktır. Güven duygusu ise bebeğin ihtiyaçlarının zamanında karşılanması ile oluşmaya başlayacaktır.
6 aylık bir bebek düşünün. Altını ıslattığında annesi hemen temizliğini yapıyor ve çocuğun rahatlamasını sağlıyor. Karnı acıktığında emziriyor ve yine çocuğun huzurlu ve tok olmasını sağlıyor. Uykusu geldiğinde uyumasını sağlıyor ve uyandığında yalnız kalmadan onunla ilgileniyor. Ses tonu sevgi dolu. Aynı olumlu davranışları babadan da gören bir bebek var. Artık bu bebeğin sevgi ortamında ve güven duygusu gelişerek büyüdüğünü söyleyebiliriz. Çocuğu oda da bırakıp çıktınız, endişe duyacaktır elbette. Arkanızdan korku dolu bakışlarını hissedersiniz. Odaya geri dönüş süreniz ne kadar kısa olursa çocuğun endişe ve korkuları da o kadar kısa sürecektir. Annenin geri dönüşü uzadığında, çocuk acıkıp ağlamaya başladığında, altını ıslatıp temizlenme süresi uzadığında birde pişik başladı ise bebeğimizin güven duygusu kaybolmaya başlayacaktır. Korku ve endişe ile daha çok ağlayacaktır. Bu davranışlar devamlılık gösterdiği takdirde bebeğimiz güvensiz ve korkak olarak büyümeye devam edecektir. Daha ilk aylardan itibaren çocuğumuza sevgi ve güven duygusunu kazandırmamız bu basit ihtiyaçlarını gidermek ile başlar. Odadan annesinin çıktığını hisseden bebek makul bir sürede annesinin geri gelmesi, onu doyurması ve altını temizlemesi ile güven duygusunu pekiştirirken, bunların olmaması ve annenin uzun süre odaya dönmemesi sonucu korku ve endişe yaşayacak ve güven duygusu yerine korkusu pekişecektir.
3-4 yaşlarda da çocuklarımızın yapabildikleri küçük işleri, başardığı oyunları desteklememiz ve onlara fırsat vermemiz gerekir. Oyun ve küçük işlerle çocuklar hayatı öğrenirler. Yapabildiklerini aferin diyerek takdir ettiğimizde başka bir işi de yapmak için cesaret bulacaktır. Böylece kendine olan güveni de pekişecektir. Sen küçüksün, yapamazsın, dökersin, kırarsın, kendine zarar verirsin şeklindeki tüm telkinlerimiz ise çocuklarımızı güvensiz ve beceriksiz yapacaktır. Bu çağlardaki kazandığı alışkanlıklar tüm hayatı boyunca etkili olacaktır. AÇEV in sloganı derki; 7 yaş çok geç. 0-6 yaş çok önemli. Bir çocuğun ömür boyu sergileyeceği tutum ve davranışlar 0-6 yaş ta % 60 -70 oranında oturmaktadır. Bu yaş aralığında bilinçli ve sorumluluk sahibi ebeveynler tarafından yetiştirilen çocuklar iler ki yaşlarda mutlu ve başarılı olmaktadırlar.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com