23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
23 Nisan 2023 12:30:20
Bu gün 23.Nisan 2023. TBMM’nin açılışının 103. Yıldönümü. 29.Ekim 2023 de Cumhuriyetin İlan edilişinin 100. Yılını kutlayacağız
AKP Hükümetleri döneminde yapılan 2 referandum sonrası bugün CUMHURBAŞKANLIĞI hükümet sistemi ile yönetilen ülkemiz Cumhuriyet Yönetim şeklinden oldukça uzaklaşmıştır.
600 Millet Vekili ile oluşan TBMM’nin çok da bir hükmü bulunmamaktadır. . Hükümetin Bakanlar Kurulu başında bulunan Cumhurbaşkanı tek başına bir çok kararı alabilmekte ve KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME ile istediği düzenlemeyi yapabilmektedir. Yönetmelik çıkarabilmektedir. Bütçe gibi bir kanun bile TBMM de zamanında çıkmadığında eskiden HÜKÜMET DÜŞERKEN şimdi bir önceki yılın enflasyonu oranında artışı ile devam edebilmektedir. Bakanlar üzerindeki GENSORU denetimi yeni sistemde yoktur. Bakanlar TBMM üyeleri dışından seçildiği için TBMM ile Yürütme organı arasında kopukluk vardır. TBMM’nin üyeleri BAKANLARA soru sorabilmektedir sadece. Bu soruların bir yaptırımı yoktur.
Kısaca bu gün kutladığımız Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan !920 de açılan BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN yıldönümüdür ama yetkileri bakımından 1923 den çok ama çok geridedir.
TBMM ülkeyi yönetmemektedir. Ülke yönetimi 2017 Referandumu ile tek kişiye bırakılmıştır. O kişi Bakanları atamakta. Bakanların Milletvekili olma şartı olmadığı için Meclis dışından seçilmektedir. Turizm işi yapan Turizm Bakanı , Hastaneleri olan Sağlık Bakanı, Okulları Olan Milli Eğitim Bakanı olunca yönetim daha mı pratik oluyor ben daha çözemedim. Hazine ve Maliye Bakanı olmak için damat olmak da yetebiliyor.
Halkın kendi kendisini yönetmesi olarak tanımlanan CUMHURİYET artık halka onaylattırılan CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNE dönüşmüş oldu son yapılan 2017 Referandumu ile. Peki Halkın %51 i ile EVET oyu alan bu anayasanın her maddesi HALKIMIZ tarafından bilin dimi?
Ben hiç sanmıyorum. Bizim halkımız inandığı liderinin dediğini yaptı sadece. Şimdi sonuçlarına hep birlikte katlanıyoruz.
Sayın Okurlarım: Bakınız Ataol BEHRAMOĞLU ‘nun yazdığı yazıyı noktası , virgülü dahil sizlerle paylaşıyorum. 1923 de açılan MECLİSİN kararlarını ve o yılları ne güzel özetlemiş.
DEVLET KURAN MECLİS
23 Nisan 1920’de Ankara’da açılan TBMM, Türkiye’yi meşruti monarşiden cumhuriyete taşıdı. Bu meclisin açılışıyla Anadolu’da yeni bir devletin, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atıldı. Atatürk, Nutuk’ta, 1919’da, daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğü ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığı kararın “millet egemenliğine dayanan tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak” olduğunu belirtiyor. İşte o karar, 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM açılarak düşünceden uygulamaya geçirildi.
Atatürk, meclise “Kurucu Meclis” adını vermek istedi. Temsil Heyetinin hazırladığı taslakta da bu ada yer verildi. Ancak bunun o günlerde yanlış anlaşılabileceği düşünüldü. “Meclis-i Kebir-i Milli” adı önerildi. Sonunda “Büyük Millet Meclisi” adı kabul edildi. 8 Şubat 1921’de “Büyük Millet Meclisi”nin başına “Türkiye” adı getirildi. Sadece bu adlandırma bile TBMM’nin açılmasıyla “millet egemenliğine dayanan yeni bir Türk devletinin kurulduğunu” gösteriyordu.
Milletvekillerinin çoğu bu meclisin geçici olduğunu düşünüyordu. Kimi milletvekilleri padişahlık ve halifelikle bağ kurup İstanbul hükümetiyle uzlaşmak gerektiğini söylüyordu. Kimileri meclise bir “padişah vekili” atanmasını istiyordu. Atatürk, ise “Osmanlı Devleti’nin ve halifeliğinin yıkıldığını ve ortadan kalktığını düşünerek yeni temellere dayalı yeni bir devlet kurmayı” planlıyordu. 24 Nisan 1920’de mecliste uzun bir konuşma yaptı. Meclisi bilgilendirdi. Sonra meclise,
-içinde cumhuriyetin saklı olduğu- bir öneri sundu. Bu öneride özetle şöyle diyordu;
- Hükümet kurmak gereklidir. (Böylece İstanbul’daki saray hükümeti yok sayıldı)
- Geçici bir hükümet başkanı seçmek veya bir padişah vekili belirlemek doğru değildir.
- Mecliste beliren“milli irade”yurt alın yazısına doğrudan doğruya el koymuştur. TBMM’nin üstünde hiçbir güç yoktur. (Böylece İstanbul’daki saray yok sayıldı)
- TBMM, yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır. (Böylece meclis, ülke yönetimine el koydu)
Önerinin sonunda “Padişah ve halife, baskı ve zordan kurtulduğu zaman meclisin düzenleyeceği yasaya göre yerini alır” denmişti. (Böylece ilk kez milletin kaderini saray değil, sarayın kaderini millet belirleyecekti.)
Bu öneri doğrultusunda Meclis içinden bir hükümet seçildi. Atatürk Nutuk’ta şöyle diyor: “Böyle bir hükümet, milli egemenlik temeline dayanan halk hükümetidir; cumhuriyettir.” Atatürk çok haklıdır. 29 Ekim 1923’te ilan edilen cumhuriyetin temelleri 23 Nisan 1920’de TBMM açılarak atıldı. TBMM, 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırdı. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ve millet bu egemenliğini sadece TBMM eliyle kullanır. TBMM’nin yanında yeniden bir saray kurmak; meclisin milli egemenliği sarayla paylaşması veya saraya devretmesi Cumhuriyetin ruhuna aykırıdır.
Asla unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti bize saraydan/sultandan miras kalmadı; Türk milleti Atatürk’ün önderliğinde emperyalizme ve işbirlikçi saraya/sultana karşı mücadele ederek bu Cumhuriyeti kurdu.
(Ataol Behramoğlu )
SARAYIN SAVAŞI
İstanbul’da meclis denetiminden kurtulup kontrolü ele geçiren Padişah Vahdettin, Ankara’da kendi kontrolü dışında bir millet meclisinin açılacak olmasını çok sakıncalı buldu. Kurnaz padişah, arkasına halkı ve orduyu alan bir millet meclisinin, sarayı temelinden sarsacağını çabuk kavradı.
Kendi otoritesini ve saray egemenliğini korumak isteyen Padişah Vahdettin, Ankara’da yeni meclisin açılmaması için Milli Harekete karşı bir iç savaş başlattı. Padişah, bu iç savaşı, İngiliz desteğiyle yürütecekti. Bu amaçla 5 Nisan 1920’de dördüncü Damat Ferit hükümetini kurdu.
Saray, iç savaşın en önemli adımlarını 11 Nisan 1920’de attı. O gün;
- Padişah Vahdettin İstanbul’daki meclisi dağıttı.
- Damat Ferit Paşa, Milli Hareket karşıtı bir beyanname yayımladı.
- Padişah Vahdettin, Milli Hareket karşıtı bir hattı hümayun yayımladı.
- Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Kuvayı Milliye aleyhine fetva yayınladı.
Saray hükümeti, 18 Nisan 1920’de, Milli Hareketi bastırmak için Kuvayı Milliye’ye karşı Kuvayı İnzibatiye (Halifelik Ordusu) adlı bir paralı ordu kurdu.
23 Nisan’da saray mahkemesi Divan-ı Harbi Örfiler kuruldu. 1 Numaralı Divanı Harp, 11 Mayıs 1920’de Mustafa Kemal ve arkadaşlarını idama mahkûm etti. Bu idam kararını 24 Mayıs 1920’de Padişah Vahdettin onayladı.
Sarayın kışkırtmalarıyla Anadolu’da çok sayıda iç isyan çıktı. Padişahçı isyancılar, Kuvayı Milliyecileri sokak ortasında katlettiler; bunu yaparken de “Şeyhülislamın fetvasının hükmü yerine geldi” diye bağırıyorlardı. (Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi, 2. Kitap, s.164)
Ülkemizde ATATÜRK ‘ün önderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı ve sonrasında yaşanan Cumhurtiyet ile sonuçlanan rejim değişikliği hiç şüphesiz 20. Yüzyılın en büyük devrimidir.
Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde MEŞRUTİYETE tahammül edemeyen Osmanlı Sarayı
- Damat Ferit Paşa, Milli Hareket karşıtı bir beyanname yayımladı.
- Padişah Vahdettin, Milli Hareket karşıtı bir hattı hümayun yayımladı.
- Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Kuvayı Milliye aleyhine fetva yayınladı.
Saray hükümeti, 18 Nisan 1920’de, Milli Hareketi bastırmak için Kuvayı Milliye’ye karşı Kuvayı İnzibatiye (Halifelik Ordusu) adlı bir paralı ordu kurdu.
23 Nisan’da saray mahkemesi Divan-ı Harbi Örfiler kuruldu. 1 Numaralı Divanı Harp, 11 Mayıs 1920’de Mustafa Kemal ve arkadaşlarını idama mahkûm etti. Bu idam kararını 24 Mayıs 1920’de Padişah Vahdettin onayladı.
Sarayın kışkırtmalarıyla Anadolu’da çok sayıda iç isyan çıktı. Padişahçı isyancılar, Kuvayı Milliyecileri sokak ortasında katlettiler; bunu yaparken de “Şeyhülislamın fetvasının hükmü yerine geldi” diye bağırıyorlardı. (Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi, 2. Kitap, s.164)
(Ataol BEHRAMOĞLU)
ETİKETLER : Yazdır
1935 de adana cukurova ya ilk traktör geldi diye kutlama resimleri var,yani ne kadar gec kalinmis,1950 de amerikanin zorlamasiyla demokraside ancak geldi,kim sececekti ismet inönüyü,
Demokrasi 1950 de geldine göre türkiyeye,yani ismet inönüyü kim sececekti demokrasi olsaydi
- s.
- 1
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com