
Ağrınız Gerçek Ama Kaynağı Psikolojik
11 Nisan 2025 11:00:18
Günümüzde birçok kişi vücudunun farklı yerlerinde ağrı hissediyor: boyun, sırt, bel, diz ya da omuz... Muayene ediyorsunuz, tetkikler yapılıyor, MR’lar ve röntgenler çekiliyor; sonuçlar çoğu zaman normal çıkıyor. Ama kişi hâlâ ağrılı, yorgun ve kısıtlı hissediyor. Peki, bu durumda ağrının kaynağı ne? İşte burada devreye psikojenik (psikolojik kökenli) kas-iskelet ağrıları giriyor.
Bu ağrılar, kişinin uydurduğu ya da abarttığı ağrılar değildir. Aksine, gerçek ve hayat kalitesini düşüren, fakat kaynağı büyük oranda ruhsal ve duygusal etkenlere dayanan ağrılardır.
PSİKOLOJİK DURUM, KAS VE EKLEM SAĞLIĞINI NASIL ETKİLER?
Beynimizle vücudumuz arasındaki ilişki sanıldığından çok daha karmaşık ve güçlüdür. Uzun süreli stres, kaygı, depresyon, tükenmişlik ve bastırılmış duygular, kaslarda gerilim, spazm ve hassasiyet oluşturabilir.
Bu durumda:
- Kaslar sürekli gergin kalır, gevşemez.
- Uyku bozulur, sabah yorgun kalkılır.
- Ağrı eşiği düşer, kişi daha fazla ağrı hisseder.
- Dolaşım bozulur, kaslara yeterli oksijen gitmez ve yorgunluk hissi artar.
Sonuçta kişi kendini hem fiziksel hem ruhsal olarak tükenmiş hisseder.
HANGİ DURUMLARDA PSİKOJENİK AĞRILARDAN ŞÜPHELENMELİYİZ?
- Ağrı çok yaygındır, vücudun tek bir bölgesine değil birçok yerine yayılmıştır.
- Rutin tetkikler normal çıkmasına rağmen ağrılar sürmektedir.
- Kişinin yaşamında yoğun stres, kaygı bozukluğu, depresyon gibi ruhsal problemler mevcuttur.
- Fiziksel muayenede kaslarda hassasiyet, yaygın tutukluk ve açıklanamayan yorgunluk vardır.
- Klasik tedavilere (ilaç, fizik tedavi, istirahat) yeterli yanıt alınamamaktadır.
Bu tablo çoğu zaman fibromiyalji, miyofasiyal ağrı sendromu ya da somatizasyon bozukluğu gibi tanılarla ilişkilidir.
AĞRINIZ BEYNİNİZDE Mİ ÜRETİLİYOR?
Hayır, bu ağrılar "zihinsel" değildir ama "zihinsel etkilerle tetiklenir."
Modern bilim, ağrının sadece doku hasarıyla değil, beynin ağrıyı nasıl algıladığıyla da ilgili olduğunu ortaya koymuştur.
Özellikle stres anında, beyinde ağrıyı düzenleyen sinyaller bozulur ve kişi, küçük uyaranlara bile büyük ağrı tepkileri verebilir. Bu durum, tamamen gerçek bir bedensel deneyimdir ve kişiyi günlük hayattan koparabilir.
PSİKOLOJİK KAYNAKLI AĞRILAR NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Bu tür ağrıların tedavisi multidisipliner yaklaşım gerektirir. Yani sadece ağrıya değil, kişinin yaşamına, duygusal durumuna ve stres düzeyine de odaklanmak gerekir.
- Hekim Muayenesi: Öncelikle fiziksel hastalıkların dışlanması gerekir.
- Fizik Tedavi: Kas gevşetici egzersizler, hafif masaj ve germe teknikleri faydalıdır.
- Psikolojik Destek: Bilişsel davranışçı terapi, stres yönetimi eğitimi, gevşeme teknikleri.
- Düzenli Egzersiz: Yüzme, yürüyüş ve yoga gibi kasları zorlamadan yapılan egzersizler çok etkilidir.
- Uyku Düzeni ve Beslenme: Kaliteli uyku, düzenli beslenme ve kafein/tütün gibi uyarıcılardan uzak durmak önemlidir.
- Gerekirse İlaç Tedavisi: Bazı antidepresanlar ve ağrı düzenleyici ilaçlar, sinir sistemini dengeleyerek ağrıyı azaltabilir.
SONUÇ: AĞRINIZ GERÇEK, AMA SEBEBİ RUHUNUZ OLABİLİR
Psikolojik kaynaklı ağrılar toplumda oldukça yaygın ama yeterince tanınmayan bir sorundur. “Her şey normal ama ağrım geçmiyor” diyorsanız, bedeninizi değil ruhunuzu da dinlemeniz gerekebilir.
Unutmayın, ruh sağlığı ile beden sağlığı birbirinden ayrı düşünülemez. Kaslarınız beyninize bağlıdır; stres, kaygı ve duygusal yükleriniz, vücudunuzda kendine ağrı olarak yer bulabilir.
Doğru tanı ve uygun yaklaşımla bu ağrılar kontrol altına alınabilir. Önemli olan, kendinizi ifade etmekten, yardım istemekten ve çözüm aramaktan çekinmemektir. Ağrınız sizi değil, siz onu yönetebilirsiniz.
Diğer Yazıları
Köşe Yazarlarımız
Çok Okunan Köşe Yazıları
» Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor