PANİK ATAK- PANİK BOZUKLUK
22 Mart 2012 13:03:02
?Ya kalp krizi geçiriyorsam!?
?Ya kendimden geçip, bayılırsam!?
?Ya arabayı bir yere çarparsam!?
?Ya toplantının tam ortasında atak gelip, bayılırsam!?
?Ya kontrolümü kaybedersem!?
?Ya çıldırırsam!?
Yukarıdaki düşüncellerden bir ya da birkaç tanesini düşünüyorsanız sizde panik bozukluk olabilir. Panik bozukluk, kişilerin birden bire yani beklenmedik bir anda herhangi bir durumla ilişkili olmaksızın, görünür tetikleyici bir neden olmadan panik atakları yaşamaları durumudur. Panik bozukluğu olan kişiler panik ataklarından dolayı dehşete kapılırlar ve bir sonraki atağın ne zaman geleceği konusunda çok yoğun endişe duyarlar. Ölme, kontrolü kaybetme, çıldırma, kusma ve bayılma kaygıları yaşarlar. Panik atakları birden saniyeler ve dakikalar içinde doruğa ulaşır. Panik ataklar birkaç dakikadan bir saate kadar sürebilir. Saatlerce ve günlerce sürdüğünü söyleyenler büyük bir olasılıkla gün içinde birden çok panik atak geçiriyordur ve ataklar arası kaygı düzeyleri çok yüksektir.
Panik bozukluğu yaşayan çoğu kişinin agorafobi olur. Agorafobi çoğu kez yanlış anlaşılır. Bir takım kişiler bunun açık alanlarda bulunmaktan korkma olduğunu sanırlar. Ancak agorafobi, bir panik atağın yaşanması ya da panik atak belirtilerin ortaya çıkması durumunda, yardım alamayacağını ya da o ortamdan kaçmanın zor olabileceği ortamlardan korkma olarak tanımlayabiliriz. Agorafobisi olan kişiler kalabalık yerler ( alışveriş merkezleri, sinemalar, tiyatrolar), kapalı yerler ( tüneller, asansörler, otobüsler), araba kullanma, evde uzakta kalma ve tek başına olma gibi durumlarda çok yoğun sıkıntı yaşarlar ve oradan hemen uzaklaşırlar.
DSM-IV?te ( Ruhsal bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı) bir panik atak tanısı konabilmesi için aşağıdaki on üç belirtiden en az dördünün bulunması gerekir.
- Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artma olması
- Terleme
- Titreme ve sarsılma
- Nefes darlığı ya da boğuluyormuş gibi olma
- Soluğun kesilmesi
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
- Gerçekdışılık duyguları
- Uyuşma ve karıncalanma
- Üşüme, ürperme ve ateş basmalar
- Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
- Ölüm korkusu
Panik Atağın Nedenleri Nelerdir?
Panik bozukluğun nedenleri karmaşıktır, çoğu kişide ortaya çıkmasından sorumlu tek bir etken yoktur. Genetik etkenler önemlidir. Panik bozukluğu olan kişinin akrabalarında da panik atak olma olasılığı üç kat daha fazla olduğu bulunmuştur. Panik bozukluğun gelişmesinde çocukluk döneminde örseleyici ayrılıklar, aileden bir yakınını yitirme, çocukluk döneminde duygusal olarak yoksun kalmak ( annenin depresyonda olmuş olabilir, anne baba alkol bağımlısı olmuş olabilir vb.) olabilir. Ayrıca yapılan çalışmalar Panik bozukluğu olan bireylerin çoğunda da kişilik bozukluğu olduğu görülmüş. Çekingen ve bağımlı kişilik bozuklukları panik bozukluğunda en sık görülen kişilik bozukluklarıdır. Neden ne olursa olsun panik bozukluk bir kader değildir ve kesinlikle çözümü vardır. Özellikle bilişsel-davranışçı terapiler çok kısa bir sürede ( 15-20 görüşme) yüz güldürücü cevaplar alınmaktadır. Psikolojik danışmaya başvurmadan önce panik belirtileri ciddi tıbbi hastalıkların belirtileriyle benzerlik gösterdiği için tıbbi bir değerlendirmeden geçmesi şarttır.
Neler Yapılabilir?
Panik Atakların üstesinden gelmenin en güçlü yollarından biri bu konuda bilgilenmektir. Çünkü belirsizlik bu rahatsızlığın en güçlü silahıdır. Gevşeme egzersizleri ve soluk alıp verme eğitimi önemlidir. Çünkü hızlı soluk alıp verme panik belirtileri tetikleyebilir. Olumsuz otomatik düşünceleri belirleme, Örneğin panik atak geçirenler bayılacağını düşünürler ancak yaşadıkları süreç bayılma durumuna terstir. Bayılma tansiyon düşüklüğüyle orantılıyken panik rahatsızlık yaşayanlar tansiyonun yüksek olduğunu söylerler. Agorafobisi varsa eğer aşamalı maruz bırakma (korkulan durumları sıralama) yöntemi gevşeme eğitimiyle birlikte yapılabilir bunun gibi daha bir çok bilişsel davranışçı yöntem kişilere tehlike ile ilgili olumsuz düşünce ve buna bağlı davranışların nasıl tanınacağı, değerlendirileceği, kontrol edileceği ve değiştirileceğini öğreterek kişinin kendi kendinin terapisti olmasını sağlar.
?Ya kendimden geçip, bayılırsam!?
?Ya arabayı bir yere çarparsam!?
?Ya toplantının tam ortasında atak gelip, bayılırsam!?
?Ya kontrolümü kaybedersem!?
?Ya çıldırırsam!?
Yukarıdaki düşüncellerden bir ya da birkaç tanesini düşünüyorsanız sizde panik bozukluk olabilir. Panik bozukluk, kişilerin birden bire yani beklenmedik bir anda herhangi bir durumla ilişkili olmaksızın, görünür tetikleyici bir neden olmadan panik atakları yaşamaları durumudur. Panik bozukluğu olan kişiler panik ataklarından dolayı dehşete kapılırlar ve bir sonraki atağın ne zaman geleceği konusunda çok yoğun endişe duyarlar. Ölme, kontrolü kaybetme, çıldırma, kusma ve bayılma kaygıları yaşarlar. Panik atakları birden saniyeler ve dakikalar içinde doruğa ulaşır. Panik ataklar birkaç dakikadan bir saate kadar sürebilir. Saatlerce ve günlerce sürdüğünü söyleyenler büyük bir olasılıkla gün içinde birden çok panik atak geçiriyordur ve ataklar arası kaygı düzeyleri çok yüksektir.
Panik bozukluğu yaşayan çoğu kişinin agorafobi olur. Agorafobi çoğu kez yanlış anlaşılır. Bir takım kişiler bunun açık alanlarda bulunmaktan korkma olduğunu sanırlar. Ancak agorafobi, bir panik atağın yaşanması ya da panik atak belirtilerin ortaya çıkması durumunda, yardım alamayacağını ya da o ortamdan kaçmanın zor olabileceği ortamlardan korkma olarak tanımlayabiliriz. Agorafobisi olan kişiler kalabalık yerler ( alışveriş merkezleri, sinemalar, tiyatrolar), kapalı yerler ( tüneller, asansörler, otobüsler), araba kullanma, evde uzakta kalma ve tek başına olma gibi durumlarda çok yoğun sıkıntı yaşarlar ve oradan hemen uzaklaşırlar.
DSM-IV?te ( Ruhsal bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı) bir panik atak tanısı konabilmesi için aşağıdaki on üç belirtiden en az dördünün bulunması gerekir.
- Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama ya da kalp hızında artma olması
- Terleme
- Titreme ve sarsılma
- Nefes darlığı ya da boğuluyormuş gibi olma
- Soluğun kesilmesi
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma
- Gerçekdışılık duyguları
- Uyuşma ve karıncalanma
- Üşüme, ürperme ve ateş basmalar
- Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
- Ölüm korkusu
Panik Atağın Nedenleri Nelerdir?
Panik bozukluğun nedenleri karmaşıktır, çoğu kişide ortaya çıkmasından sorumlu tek bir etken yoktur. Genetik etkenler önemlidir. Panik bozukluğu olan kişinin akrabalarında da panik atak olma olasılığı üç kat daha fazla olduğu bulunmuştur. Panik bozukluğun gelişmesinde çocukluk döneminde örseleyici ayrılıklar, aileden bir yakınını yitirme, çocukluk döneminde duygusal olarak yoksun kalmak ( annenin depresyonda olmuş olabilir, anne baba alkol bağımlısı olmuş olabilir vb.) olabilir. Ayrıca yapılan çalışmalar Panik bozukluğu olan bireylerin çoğunda da kişilik bozukluğu olduğu görülmüş. Çekingen ve bağımlı kişilik bozuklukları panik bozukluğunda en sık görülen kişilik bozukluklarıdır. Neden ne olursa olsun panik bozukluk bir kader değildir ve kesinlikle çözümü vardır. Özellikle bilişsel-davranışçı terapiler çok kısa bir sürede ( 15-20 görüşme) yüz güldürücü cevaplar alınmaktadır. Psikolojik danışmaya başvurmadan önce panik belirtileri ciddi tıbbi hastalıkların belirtileriyle benzerlik gösterdiği için tıbbi bir değerlendirmeden geçmesi şarttır.
Neler Yapılabilir?
Panik Atakların üstesinden gelmenin en güçlü yollarından biri bu konuda bilgilenmektir. Çünkü belirsizlik bu rahatsızlığın en güçlü silahıdır. Gevşeme egzersizleri ve soluk alıp verme eğitimi önemlidir. Çünkü hızlı soluk alıp verme panik belirtileri tetikleyebilir. Olumsuz otomatik düşünceleri belirleme, Örneğin panik atak geçirenler bayılacağını düşünürler ancak yaşadıkları süreç bayılma durumuna terstir. Bayılma tansiyon düşüklüğüyle orantılıyken panik rahatsızlık yaşayanlar tansiyonun yüksek olduğunu söylerler. Agorafobisi varsa eğer aşamalı maruz bırakma (korkulan durumları sıralama) yöntemi gevşeme eğitimiyle birlikte yapılabilir bunun gibi daha bir çok bilişsel davranışçı yöntem kişilere tehlike ile ilgili olumsuz düşünce ve buna bağlı davranışların nasıl tanınacağı, değerlendirileceği, kontrol edileceği ve değiştirileceğini öğreterek kişinin kendi kendinin terapisti olmasını sağlar.
Bu Yazı Toplam 5755 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com