EDİP CANSEVER'E BİR HAYATIN KIYISINDAN MEKTUP
06 Kasim 2012 15:17:15
"Her şey vaktini bekler" demişliği gibi Necatigil'in, sanırım size yazmanın vaktidir şu an. Saat gecenin ikisi, uykusuzluğum ki buna şahit. Nasılsınız demiyorum. Eminim toprağınız gür, ışığınız boldur bilinmeyen diyarlarda. Ben hayatta her şeyi, şiirle anlatmayı seçtiğim gün tanıdım sizi. İlhan Berk'in "şiir dünyayı kurtaramaz; ama insanın elinden tutar" sözüne özdeş, elimden tutacak şiirlerinizle büyüttüm kendimi.
İnsanın tanımadığı birine mektup yazma isteğinin altında ne olabilir? Cevabını
bulmak için yazmıyorum zaten. Ben on bir yaşımdayken, varlığınızdan habersiz
bir yaşam sürerken yani sonsuzluğa yolculuk etmişsiniz. Şimdilere gelindiğinde
sizin adınıza sevinmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Eskilerin edebiyat
yazışmalarını, özellikle şairlerin mektuplaşma örneklerini okuyunca, o
güzellikleri doyasıya yaşadığınızı fark edince ölmenin de tam vaktiymiş
diyorum. Çünkü insanların birbirine saygısının olmadığı, ilişkilerin
kirlendiği, yüzeysel ve menfaat üzerine kurulmuş olduğu bir dünyada eminim
yaşarken ölürdünüz, yalnızlıkları bir kenara atıp.
"Binlerce yıldır yaşıyorum / Bunu göklerden anlıyorum / Kendimden anlıyorum
biraz /İnsan insandan ne iyi ne de kötü..." dizelerinizi düşünüyorum da bugün siz
iyiyseniz herkes iyi. Çıkarlarına ters düşmeye görün, insanlık vasfınız yerle
bir oluyor. Neyse yıllar önceydi. Asım Bezirci'nin bir inceleme kitabında
"Umutsuzlar Parkı" üçüncü bölümün üçüncü şiiri, Edip Cansever imzasıyla
alıntılanmış şiirinizi o gün bugündür bir dua gibi okurum içimden. Başka dualar
bilmiyor muyum biliyorumdur elbet. Ama dün de bugün de içimin fotoğrafını çeken
dizelerdir bunlar.
Ben, şiirin yalnızlığını sevdim. El değmemiş, bâkir ormanlar gibi,
keşfedilmemiş yanını. Hürlüğünü, çıkarsızlığını sevdim. "Ben kendimi ayırıyorum
/ o yapayalnız olmaktaki kendimi/ böyleyken alıp gidiyorum bir nehir gerçeği
gibi / Sanki ben upuzun bir hikaye en okunmadık yerlerimle..."
Siz yalnızlığın hikayesini, şiirsellikle harmanlayan bir şairsiniz nazarımda. Her
şiiriniz, ayrı bir öyküyü imliyor. Öyle ki, "Sait Faik'in 'Hişt Hişt' öyküsünde
ne kadar şiir varsa, benim şiirlerimde de o kadar öykü vardır" demişliğiniz
gibi, okuyanı etkisi altına alabilecek, bir estetik anlayışınızla ne güzel
örneksinizdir siz şiir yazıcılarına.
Sizi
kendime en yakın bulduğum noktalardan biri de yanlış anlaşılmalarla geçen bir
hayatı sürmeniz oldu. En azından edebiyat çevresinin yazılarınızdaki bazı
düşüncelerinizi yanlış değerlendirmiş olduklarını hatta sizi yazmaktan
soğuttukları için "Düzyazıyı çok daha iyi yazanlar var, istediğim birçok şeyi
diğer yazılarda buluyorum. Ben en iyi bildiğim eğer becerebiliyorsam- şiirin
daha iyisini yazmayı seçtim." Sözlerinizden ziyadesiyle sizi anlıyorum. Yine
ayrıca İkinci Yeni hareketine dahil bir isim olarak, gerçi siz, İkinci Yeni'yi
bir akım olarak değerlendirmemiş, yanlış nitelikler yüklendiğini ve "doğrudan
doğruya, tepki şiir olmadığını" dile getirmişsiniz. "Hepimizin şiiri, başka bir
şiir, ortak bir kurama bağlayamayız" şeklindeki yorumunuzla da haklı tavrınızı
ortaya koymuşsunuz. Özellikle "mısra işlevini yitirdi; şiiri şiir yapan bir
birim olarak yürürlükten kalktı" sözlerinizle de eleştiri yağmuruna
tutulmuşsunuz. Bu yanlış anlaşılmak meselesi her dönem varlığını sürdürmüş,
sürdürmeye de devam edecek sanırım.
Ne var ki, ne yaşadıysanız, yaşadınız. Şunu bilin ki, daha saygın, daha onurlu
bir uğraşın içinde olmuşsunuz. Edebiyata adanmış bir hayat buldum
yapıtlarınızda. Sizlerden ders alınmadıkça, ne edebiyat sanattan, ne de
insanlık incelikten nasibini alacaktır.
Hayatınıza damga vuran, Elit Kahvesi, Çiçek Pasajı Meyhaneleri, dostlukların
pekiştiği evlerde masa başı sohbetleri, ilk şiirinizin yayımlandığı İstanbul
Dergisi, Fikirler, Edebiyat Dünyası, Kaynak ardından Nokta, Yenilik, Yeditepe
ve A dergisi ile devam eden serüveniniz, fotoğraflarınızdaki düşünceli, dalgın,
hüzünkâr Cansever'in ciddi simasının altındaki yumuşak kalbin izleri size belki
de gerçek dostluğun anlamını veren ortağınız Jak Salhoşfili, sizi var eden
değerleriniz.
Biz bunların anlamından uzakta bir yaşam sürerken, ne mutlu size demekten
kendimi alamıyorum usta şairim.
Ruhunuz şâd olsun. En derin sevgimle....
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com