MOBBING VE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
10 Ocak 2013 11:24:06
Mobbing, bir grup insanın bir kimseye veya bir başka gruba sosyal kabadayılık yapması. Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelir. Özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollarda, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır. Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinlerarası çalışan bir konu haline gelmiştir. Malûm konu televizyon programında işlenince dikkatimi çekti, paylaşmak istedim. İlk olarak sözlük anlamı ve sonrası konuşulan her bölümü uzman görüşlerinden okurlara bir köprü. Dinleyince hayretler içerisinde kalan ben, Türkiye'min köşe yazarlarında rastladığım bu konu köşe yazımı tamamladıktan sonraydı. Yoksa bu şekilde yazmaz, kaynak A, kaynak B, C, D, E diye yazardım. Aktarılan bilgilerin uzman dilinden bende kalanı daha naturel hissetmemi sağlayınca yazıyorum. Bu yüzden konu ile ilgili çıkan kanunları, uygulanmayışı meraklıları tarafından fazlaca araştırılabilir deyişini ilk satırların hakkı olarak gördüm. Kaybediyorsun, kaybettiriyorsun. Yönetici elindeki iyi elemanı kaybede kaybede nereye gidecek. Çalışan sayısını aza indirmeye çalışmak. Yeni kuşak üniversite jenerasyonlarına bakıldığında bol seminerlerin verildiğini görüyoruz. 'Bana Mobbing yaptı' demenin ne demek olduğunu bilmek, nereye başvurmak gerekiyor? Büyük ve orta ölçekli işletmelerin havuzunda mobbing ne durumda? Şirketlerinizde bir çalışan olarak mobbing ile karşı karşıya geldiğinizde nereye başvurulması gerektiğini biliyor musunuz? İnsan kaynakları, müdürlük vb. şirketlerde koruyucu değil mobbingi çözecek birimlerinden ne denli haberdarsınız? İlk olarak bakıldığında bunu hukukçuların çözeceği gibi algılanıyor. Tek bir yöntemle çözülemez. Sosyal, psikolojik birçok yönü var. Hak, para kaybı vb. insan kaynaklarına büyük görev düşüyor. Ne yaptıklarını anlamaya çalışmak, etik komitenin mobil şikâyetleri alıp yönlendirme ve bu paramedik hizmeti alabilen, yönetebilen ve hemen bir B planı hazırlanıp B-C planlarının alınıp uygulanması gerekiyor. Çok kolay bir şey değil. O sektörde kalacaksan neler yapmak gerekiyor. Kitle iletişim araçlarındaki yozlaşmanın sizin taşıyamayacağınız şeklinde olduğunu keşfettiğiniz zaman sizin için basit bir hiyerarşinin içine mi girersiniz, sosyal sorumluluk duygusundan yola çıkarak eğilim göstermek ya da basit bir yorumla doğu-batı tipi almaktan önce sağduyu vasıflarını içeren 'vermek' doğru mu? Tek yol kazanmak. Hadi devam. Okların zarara uğramaması imkânsız. Mutabakatla sonuçlanan, kolay olmayan, herhangi bir denklemin dahilinde her gün bir psikolojik hak duygusuyla gidin-gelin. İşi bırakmak zorunda kalabilmek, tanı bulamamak, maddi-manevi kritik durum bir mobbing önleyici pasifi etmez mi? Psikolojik çöküşü kabul edenler var. Aranızda mobbinge mağruz kalanlar vardır elbet. Büyük kayıp. 'Uzun boylu olduğu için mobbinge maruz kaldım ne yapabilirim?' Performans mekanizması her yıl belli ortalamanın altındaysa artık iş yerinden çıkarılma sebebi. Başka açıklama yapılmıyor. Kapasite üstü iş verilip, bambaşka işe yönlendirilme. Sen bizim işimize yaramadın! Kurumları 360 gün dönüşüm yapıp subjektif değerlendirmelere sahip olmak bu sonuçlara yol açıyor. Müdürünün nasıl üniversite bitirdiğine inanmayan çalışan, müdürünün sonunu göremediğine isyan ettiği mesaj twitte canlı performanstı. Gülünç, bir o kadar düşündürücü gerçek tabloların nerelere asılması gerekir diye içimden geçti. Ses, görüntü kayıtları delil olmaz mı sorusu sıkça soruldu izlediğim televizyon programında. Verilen cevap ise; delil oluşturuyor, gizli olduğu için başka bir suç şekline dönüşüyor. Kaçış yok anlaşılan. İşin doğası gereği mesai bittikten sonra devam eden hiyerarşi denklem bizde de devam ediyor. Hem kendi kültürünüz, hem şirket kültürleri karşı karşıya geldiğinde ortaya çıkan çıkıyor. Üst düzeyde x kişi kuruluşta mesaisi biten üst düzey görevlisi, alt düzey arkadaşı ile oturup içiyor. Verilen canlı örnek bu, tam da hayatın içinden. Bu durumlarda da hiyerarşik denklem bizim toplumumuzda mobbing stilleri ortaya çıkarırken eğitimli kesim, kurumsal başarılı şirketlerin tüm doğallığını ortaya sererken, bireyler çalışan olarak kime, ne şekilde şikâyet edeceğini bilmeden bir güven hissinin oluşturduğu psiko travmalara uzun süreli mağruz kalıyor. İşin uzmanları bu denli açıklamaları yaparken bir yol uzandı karşıma, bitmeyen film gibi. Şaşkındım . Sonra hayat mı, eğitim mi sizi mağdur ediyor demek ne kadar da olası bir şeklide ortaya çıktı. Elinize kalem, kâğıt alarak yazmaya başlayın demeden bir beyin egzersizi yapmanın önemini vurgulamak istedim. Yanarsınız ama eğitimli olduğunuza mı, kültürünüze yansıyan bölüme mi, rolünüzün simgesini içeren 'güven' sözcüğünün duygu içerikli bölümüne mi! Dağılan puzzle parçaları şimdi nereden, nasıl toplanır. Nesil, ardından gelene yol mu açar, ileride olanlara kuşaklar boyu süregelen halimizi mi simgeler orası muallâk. 19 Mart 2011'de Resmi Gazetede, mobbingin önlenmesine dair Başbakanlık Genelgesi yayınlandığını ve çalışanların 'psikolojik taciz'den korunması amaçlanarak, genelgedeki en önemli noktanın ise; ALO 170 hattı olduğu, yazık ki bu kurulun hayat bulamadığını, kurulun; 'çalışma ortamında psikolojik tacizin önlenmesi ve psikolojik tacizle mücadele kurulu kurulması hakkında kanun teklifi' olarak Meclis Komisyon'unda beklediğini ise Ayşe Arman'ın köşesine aldığı mobbing konusunda Av. Begüm Karapınar açıklamasını sizlerle paylaşmak en doğrusu diye düşündüm. Esen kalın.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com