Herşeye Rağmen Diğerlerinden Ayırabildiğimiz Tek Şey
12 Ocak 2011 15:21:00
HERŞEYE RAĞMEN DİĞERLERİNDEN AYIRABİLDİĞİMİZ TEK ŞEY
“EĞİTİM”
Türk halkı olarak eğitime ne kadar duyarlıymışız meğer. Bunu anladım dün akşam. En gencinde en yaşlısına… Dün akşam kardeşimi dershane önünde arabayla beklerken düşündüm bunları.
Dün akşam saat 22.30 sularıydı. Arabamla kardeşimi almak için özel bir dershanenin önünde beklerken gördüm ki; eğitimin yeri bizde başka. Çok soğuktu dışarısı. Yayalar ve arabalılar olmak üzere herkes dershanede etüt programından çıkan öğrencileri bekliyordu. Kimin kızı; kiminin torunu; kiminin kardeşi; kiminin arkadaşı çıkacaktı o kapıdan. En genci bir erkek kardeşti. 12 yaşlarında. Tanıyorum onu. Ablasını almak için gelmiş oraya. Soğukta üşümüş, şapkası, atkısı, ellerini ovuşturarak bekliyordu orada. Ablası çıkınca kapıdan yüzünde gülümse belirdi ve beraber evlerine doğru gittiler. Bir tanesi babaydı. Arabasının içinde kızının çıkmasını bekliyordu. Kızı çıktı ve arabalarıyla eve gittiler. Onlardan bir tanesi de benim. Kız kardeşimi aldım ve uzaklaştım. Ama en çok ilgimi çeken bunlardan farklıydı. O çok yaşlıydı. Belki o saatte yatağında uyuması gerekebilirdi; belki sıcacık sobasının yanında oturarak televizyon seyredebilirdi. Ama o bunları yapmayıp; arabasını park edip, indi aşağıya. Arabasının içinde bile beklemedi biz gibi. O soğukta kapının önünde torunun çıkması bekledi. Yorgun bir hali vardı yüzünden belliydi. O kadar ciddiydi ki. Torunu kapıda görünce el salladı ben buradayım dercesine. Hepimizin yapmadığını yaptı. Dedesi önce sarıldı sonra da öptü onu ve kafasını okşadı. Gözlerim doldu o anda. Hepimizden yaşlıyken bunları yapması çok şaşırttı beni. Biz olaya sıradan bakarken( alırsın hani binersin arabana gidersin ya) o özenle yaptı görevini. Görev diyorum çünkü, onun göreviydi velisi olarak.
Sonra herkes dağıldı. Eve gelirken hala aklımda o vardı. Anladım ki millet olarak , her şeye rağmen hassas olduğumuz konular hala var. Hala bazı şeyler değerini kaybetmemiş bizde. Hala yaşanan tüm olaylara rağmen diğerlerinden ayırabildiğimiz tek nokta “EĞİTİM”. En gencimizden en yaşlımıza kadar gidiyor bu düğüm. Umarım hiç çözülmez.
Eğitim; hayatta kazanabileceğimiz en önemli önceliklerinden birisi. Nerde olursanız olun , ister batıda, ister Ege de, isterse Karadeniz de, isterse de Doğu da. Doğu da bile insanlar artık kızlarını evlendirmek yerine okutma çabası içinde. Taşlar yer değiştiriyor zamanla. Çünkü ancak eğitimle kalkabiliriz ayağa. Eğitim sayesinde herkese kafa tutabiliriz, Atatürk’ün bize bıraktığı Cumhuriyete böyle sahip çıkabiliriz. Yeni nesillerin eğitimle ayakları yere daha sağlam basabilir. Eğitim seviyemiz yükseldikçe biz de yükseliriz Dünya’da. Ben buradan tüm eğitime duyarlı olan insanlara teşekkür ediyorum. Özellikle de o yaşlı dedeye….
Atatürk’ün bir sözüyle bitiriyorum bu konuyu. O zaten her şeyi açıklığıyla anlatmış:
Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.
Kemal ATATÜRK
“EĞİTİM”
Türk halkı olarak eğitime ne kadar duyarlıymışız meğer. Bunu anladım dün akşam. En gencinde en yaşlısına… Dün akşam kardeşimi dershane önünde arabayla beklerken düşündüm bunları.
Dün akşam saat 22.30 sularıydı. Arabamla kardeşimi almak için özel bir dershanenin önünde beklerken gördüm ki; eğitimin yeri bizde başka. Çok soğuktu dışarısı. Yayalar ve arabalılar olmak üzere herkes dershanede etüt programından çıkan öğrencileri bekliyordu. Kimin kızı; kiminin torunu; kiminin kardeşi; kiminin arkadaşı çıkacaktı o kapıdan. En genci bir erkek kardeşti. 12 yaşlarında. Tanıyorum onu. Ablasını almak için gelmiş oraya. Soğukta üşümüş, şapkası, atkısı, ellerini ovuşturarak bekliyordu orada. Ablası çıkınca kapıdan yüzünde gülümse belirdi ve beraber evlerine doğru gittiler. Bir tanesi babaydı. Arabasının içinde kızının çıkmasını bekliyordu. Kızı çıktı ve arabalarıyla eve gittiler. Onlardan bir tanesi de benim. Kız kardeşimi aldım ve uzaklaştım. Ama en çok ilgimi çeken bunlardan farklıydı. O çok yaşlıydı. Belki o saatte yatağında uyuması gerekebilirdi; belki sıcacık sobasının yanında oturarak televizyon seyredebilirdi. Ama o bunları yapmayıp; arabasını park edip, indi aşağıya. Arabasının içinde bile beklemedi biz gibi. O soğukta kapının önünde torunun çıkması bekledi. Yorgun bir hali vardı yüzünden belliydi. O kadar ciddiydi ki. Torunu kapıda görünce el salladı ben buradayım dercesine. Hepimizin yapmadığını yaptı. Dedesi önce sarıldı sonra da öptü onu ve kafasını okşadı. Gözlerim doldu o anda. Hepimizden yaşlıyken bunları yapması çok şaşırttı beni. Biz olaya sıradan bakarken( alırsın hani binersin arabana gidersin ya) o özenle yaptı görevini. Görev diyorum çünkü, onun göreviydi velisi olarak.
Sonra herkes dağıldı. Eve gelirken hala aklımda o vardı. Anladım ki millet olarak , her şeye rağmen hassas olduğumuz konular hala var. Hala bazı şeyler değerini kaybetmemiş bizde. Hala yaşanan tüm olaylara rağmen diğerlerinden ayırabildiğimiz tek nokta “EĞİTİM”. En gencimizden en yaşlımıza kadar gidiyor bu düğüm. Umarım hiç çözülmez.
Eğitim; hayatta kazanabileceğimiz en önemli önceliklerinden birisi. Nerde olursanız olun , ister batıda, ister Ege de, isterse Karadeniz de, isterse de Doğu da. Doğu da bile insanlar artık kızlarını evlendirmek yerine okutma çabası içinde. Taşlar yer değiştiriyor zamanla. Çünkü ancak eğitimle kalkabiliriz ayağa. Eğitim sayesinde herkese kafa tutabiliriz, Atatürk’ün bize bıraktığı Cumhuriyete böyle sahip çıkabiliriz. Yeni nesillerin eğitimle ayakları yere daha sağlam basabilir. Eğitim seviyemiz yükseldikçe biz de yükseliriz Dünya’da. Ben buradan tüm eğitime duyarlı olan insanlara teşekkür ediyorum. Özellikle de o yaşlı dedeye….
Atatürk’ün bir sözüyle bitiriyorum bu konuyu. O zaten her şeyi açıklığıyla anlatmış:
Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.
Kemal ATATÜRK
Bu Yazı Toplam 322 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com |
İletişim Bilgileri |
Künye |
İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın |
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. |
Tel : 0 372 322 27 30 E-posta: info@degisimmedya.com |