Yıl 1962, Ömerli Köyünde bir İLKOKUL ÖĞRERTMENİ  Osman SARI . Köyün Camisiyle yan yana yapılmış sınıfta tek öğretmen. İlk öğretmenliği Ömerli Köyü İlkokulu. Orada evlenmiş yine kendi memleketi olan KONYA'lı eşi AHUZAR Hanımla. Yıllar geçmiş aradan ve Osman Hocamız bu ilk görev yerini hiç unutmamış ve hep ziyaret etmek istemiş. Ama kader bu ya nasip olmadan geçen yıl vefat etmiş.

Osman Öğretmenin Ömerli Köyünde 1964 Yılında doğan oğlu, Doç. Dr. Hakan SARI Bey Perşembe günü akşam EREĞLİ 'ye geldiler yanlarında annesi Ahuzar Hanımla. Hakan Hocamız Konya Ilgın İlçesinde yaşayan annesini almış , babasının ilk öğretmenlik yaptığı köyü gezmek istemişler.  Babasının isteğini yapamamış olmanın derin ve buruk hüznü her an belli.

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Mehmet Naci KILIÇ beyle, Doç dr. Hakan Sarı'nın Ereğli ziyaretinde bulunmanın gururunu yaşadım ben bu iki günde. Hakan Bey Halen Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Zihinsel Engelliler Bölüm başkanı ve Milli Eğitim Bakanının danışmanı. Bir ay öncesine kadar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri Genel Müdürüydü.

Aradan geçen 41 yıl sonra doğduğu köyü, annesinin hatıralarının olduğu insanları görmek için EREĞLİ' deydi. Geldiği akşam yemekte ve sonra Öğretmen Evinde Sayın Genel Müdürümüzün engin tecrübelerinden ve Engelli Çocukların Özel Eğitiminden faydalandık. Resmi bir ziyaret olmamasına rağmen zamanın büyük bölümünü Engelli Eğitimi konuşarak geçirdik.

Perşembe günü sabah Ömerli İlköğretim Okulu Müdürü Nail KUDRET ve Muhtarın hazırladığı mükemmel bir kahvaltı ile başladık güne. Köy halkından ERDEMİR Emeklisi Muzaffer KIRTAY'ın 1962 yılına ait okul fotoğrafını, bu fotoğrafı çeken İsa KORKMAZ ile birlikte Hakan bey ve annesine takdim ederken anne AHUZAR hanımın duygulanması, Hakan beyinde gözlerinin dolmasına neden oldu. Osman Öğretmenin bu köyle bağını hiç koparmadığını 1977 yılında Hasan DEMİRAŞ adlı öğrencisinin Konya Ilgın Osmaniye köyünde misafirleri olduğunu öğreniyoruz.

Muzaffer bey öğretmenleri Osman Hocayı anlatırken, çok disiplinliydi, akşamları başarısız olduğumuz konularda fazla ders verirdi onun sayesinde eğitim hayatımıza devam ettik ve EREDEMİR e girdim Allah razı olsun, mekanı cennet olsun diyerek duygularını paylaştı.

Genel Müdürümüz ise; Ben iki yaşımda ayrıldığım için köyü hatırlamıyorum. Annem anlatırdı sürekli. İsmail KORKMAZ'a şeker verirmiş  dediğinde o kişinin de hemen  Ahuzar Hanım elini öpmesi çok duygusal bir ortandı. Fırına ekmek atarken Havva hanıma yardım ederdim dediğinde köy muhtarından Havva Hanımın merhum olduğunu öğrendik. O yıllardaki çocuklardan Halil de yanımızdaydı. Temel ise akşam öğretmen evinde ziyaret etti misafirlerimizi.

39 yıl sonra doğduğu göye gelen Doç Hakan SARI köylülerle uzun süre sohbet etti ve yeni planlanan 24 derslikli okulun yapılması için yardımcı olacağını söyledi. Ahde vefa örneği gösterip yıllar önce doğduğu, babasının ilk öğretmenlik yaptığı köyü görmeye gelen hocamızın bu gezisinde ona refakat etmek son derece zevkli ve gurur duyarak yaptığım bir görev oldu.

Milli Eğitim Müdürümüz Mehmet Naci KILIÇ da iki gün boyunca Hakan Beye eşlik ederken, engelli çocuklar ve üstün yetenekli çocuklar konusundaki projelerini anlatıp, genel müdürden yapılacaklar konusunda da destek sözü aldı. Bu ziyaret esnasında toplanan köylülere vefa konusunda yaptığı anlamlı konuşmada çok güzeldi.  Ben inanıyorum ki Ankara'da Doç.Hakan SARI gibi Ereğli'de Mehmet Naci KILIÇ gibi yöneticiler oldukça, Milli Eğitimin sorunları daha hızlı çözülecek, hizmetler çok daha iyi hale gelecek, özellikle ENGELLİ ÇOCUKLAR konusunda ailelerin ve Rehabilitasyon Merkezlerinin çektiği sıkıntılar da azalacak, ÜLKEMİZ ilerleme yolunda daha emin adımlar atacaktır.