
MUTLU EVLİLİKLERİN PÜF NOKTALARI
13 Subat 2013 12:38:46
Evlilik terapisine gelen danışanlarıma ilk sorum "Neden başka biriyle değil de şimdiki eşinle evlisin?" gelen yanıtlar genelde birbirine benzerdir:
"Eşimi onsuz yaşayamayacak kadar çok sevdim." "Onunla yeni tanışmamıza rağmen ona çok güvendim." " Sanki çok önceden tanıyormuşum gibi hissettim." Vb. cevaplar, cevapların temeline baktığımızda eşlerin ilk andan itibaren birbirleriyle olduklarında kendilerini güvende hissettiğini görebiliyoruz. Peki, "nasıl oluyor da bu seçtiğimiz kişi birkaç günde bize kendimizi güvende hissettirir?" Aslında eşimizi seçerken aradığımız şey bizi yetiştiren kişilerin olumlu ve olumsuz baskın kişilik özellikleri oluyor. Aşık oluyoruz, çünkü bilinçdışımız kendisini güvende hissediyor. Psikoloji dehası Sigmund Freud buna tekrarlanma zorlantısı demiştir. Yani oyuncular ve roller değişse de hayat kendini tekrar ediyor. Bir çok bayan evlendikten sonra eşlerine sanki kendimi onun annesi gibi hissediyorum yada bir çok bey sanki kendimi onun babası gibi hissediyorum demektedir. Çok üzücü ki eşler başlangıçta, kendilerini yetiştiren insanlara benzeyen eşler seçtikleri fikrini kabul etmekte zorlanıyorlar. Fakat sizi yetiştiren kişilerin olumlu ve olumsuz özelliklerini sıralayıp eşinizin de olumlu ve olumsuz özelliklerine baktığınızda çok şaşırabilirsiniz. Aslında şimdi çok yoğun olarak kavga ettiğiniz hata kavga bittikten sonra neden kavganın başladığını hatırlamadığız eşiniz değil de bilinçdışınızda ebeveyniniz olabilir. Eşimizi neden tercih ettiğimizi belirlemek ve çatışmaların temeline inmek mutlu evliliğe giden püf noktaların başında gelir.
Bir diğer önemli noktada evlilik pramidine uymaktır. Bir evlilikte pramidin başında eğer ki çocuk yoksa eş gelmelidir. Eğer çocuk varsa kendi ayaklarının üzerinde duruncaya kadar bu piramidin en tepesinde yer almalıdır.Daha sonrasında eş yine birinci sırada yer almalıdır. Piramidin aşağı doğru sıralaması da şöyledir: çiftin ailesi, çiftin akrabaları çiftin arkadaşları. Bunlar kendi içlerinde zaman zaman yer değiştiribilirler. Ancak çok sık yer değiştirmeleri evlilik çatışmalarının başında gelmektedir. Ayrıca bizim ülkemizde iki kişi evlenmiyor iki aile hatta iki sülale evleniyor. Evlilik dediğimizde iki ayrı hayatın iki ayrı hayat kalarak tek bir hayat oluşudur ve herkes sırasını bilmelidir.
Asla eşinizi değiştirmek için enerjinizi harcamayın sadece yorulur ve öfkelenirsiniz. Bunun yerine eşinizi olduğu gibi kabul ederek işe başlayın ve partnerinizin iyi taraflarını ön plana çıkarın, davranışlarınızla ona yol gösterin. Güç ve iktidar savaşlarının altında eşlerin birbirlerini değiştirmesi yatar. Oysa bir tek kişiyi değiştirebilirsiniz o da kendiniz. Siz mutlu olmak için giden gemide birlikte yer alıyorsunuz. Düşman değilsiniz mutlu olmak için çalışmalısınız ve çaba göstermelisiniz.
Son olarak eşinizi ve kendinizi iyi tanıyın, eşinizi övün, onunla kaliteli zaman geçirin, cinsel hayatınızı renklendirin, konuşmaktan korkmayın, yargılamadan ve suçlamadan kendi duygularınızda bahsederek konuşun ve eşinizi kıyaslamayın. Yazımı Sokrates'in güzel sözüyle sonlandırmak istiyorum.
"Mutlaka evlenin, eşiniz iyi çıkarsa mutlu olursunuz. Kötü çıkarsa filozof olursunuz."
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
Köşe Yazarlarımız
Çok Okunan Köşe Yazıları
» Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor