GELDİ SÜNNET MEVSİMİ..
19 Agustos 2013 09:07:19
Anadolu'da çocukla ilgili
geleneksel işlemlerden en önemlilerinden biriside sünnet geleneğidir. Dinsel ve
töresel işlemler içerisinde en katısı ve en yaygın olanı sünnet geleneğidir. Hiçbir
anne ve baba bu köklü geleneğin dışında kalmak istemez.
Geleneğinin yaptırımı bu
konuda bir karşı koyuşa meydan vermeyecek kadar güçlüdür. Sünnet sözcüğü Arapça
kökenlidir ve ilk anlamıyla "işlek yol" demektir. Daha geniş anlamda
ise;Tanrı'nın yolunu ya da insanın adet durumuna soktuğu iyi ya da kötü
davranışı anlatmaktadır.
İslam dininde peygamberin
yaptığı uyguladığı ya da yapmayı uygulamayı öğrettiği şeylere uymaya "sünnet"
denmektedir. Toplumun bu konudaki hoşgörüsü ve bağışlaması yok denecek kadar
azdır. Her erkek çocuk sünnet olmak zorundadır. Sünnet olmak erkekliğe atılan
ilk adımdır.
Dolayısıyla belli
nedenlerle sünnetleri gecikmiş delikanlılar bunun tedirginliğini
yaşamaktadırlar. Yaşı gelip geçtiği halde sünnet olmayan kişilere aşağılayıcı
ve kınayıcı tutum ve davranışlar oldukça yaygındır. Bu konuda köklü bir geleneğin
yaptırım gücü yoğun bir biçimde geçmişte olduğu gibi günümüzde de işlemektedir.
Sünnet geleneği genel olarak;
1)Sünnet çocuğunun yaşı
ve sünnet zamanı
2)Tören ya da düğün
hazırlığı
3)Çocuğun hazırlanması
4)Sünnet işlemi ve
sünnetçi
5)Hediye-armağan gibi alt
konu başlıkları içerisinde incelenmektedir.
Sünnet Çocuğunun Yaşı Ve
Sünnet Zamanı
Sünnet çocuğunun yaşı ve
töreninin mevsimi konusunda kesin bir kural yoktur. Çocuklar çoğunlukla okul
çağına yakın veya ilkokul yıllarında ergenlik çağına girmeden sünnet
edilmektedirler.
Ancak son zamanlar da
büyük kentlerde kimi anne babalar çocuklarını doğumdan hemen sonra hastanede
sünnet ettirmektedirler. Bu çok erken sünnetten amaç çocuğa bilinçli olarak acı
çekmesini ve korkmasını önlemektir. Bu türden erken sünnet uygulamalarına
geleneksel kesimde rastlanmamaktadır.
Sünnet toplumsal yapı
içerisinde bir çok işlevi üstlenmenin yanı sıra; görkemli bir sünnet töreniyle
aile hem üyesi bulunduğu grup içerisindeki saygınlığını artırır hem de
çocuğunun mürüvvetini görür. Anadolu'da çocuğun bakımı,sünneti,evlendirilmesi
anne babanın boynuna borçtur.
Yoksul ya da öksüz
çocukların sünnetini varlıklı kimseler veya akrabalar kendi çocuklarıyla
birlikte yaptırmaktadırlar. Bu görevi kimi grupların yardım derneklerinin de
üstlendiği görülmektedir.
Sünnet zamanı ve mevsimi
olarak da en çok ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimi seçilmektedir: Günümüzde
özellikle kentlerde sünnet düğünü ya da töreni için Cumartesi ve Pazar günleri
seçilmektedir.Geçmişte Cuma günlerinin tatil olması ve Cuma gününün uğurlu
sayılması nedeniyle sünnetler daha çok Perşembe günleri yapılmaktaydı.
Tören Ya Da Düğün
Hazırlığı
Aile çocuklarının yaşı ve
ekonomik durumuna göre çocuklarını sünnet ettireceği zamanı yaklaşık iki ay
önceden belirleyerek hazırlıklara başlar. Aile düğün gününü belirledikten sonra
bir hafta on gün öncesinden konuklara haber verir. Bu duyuru;
1)Okuyucu elçi göndererek
2)Davetiye bastırarak
dağıtılmak üzere iki biçimde yapılmaktadır.Geleneksel kesimlerde düğüne fazla
kişi çağrılmasına özen gösterilmektedir.
Çocuğun Hazırlanması
Çocuk törenden birkaç gün
öncesinden hazırlanmaya başlanır. Aslında çocuk çok daha önceden psikolojik
olarak hem sünnet olma sevincine hem de korkusuna girmektedir. Geleneksel
eğitimle anne ve babalar çocuklarını bu önemli geçiş pratiğine aylar öncesinden
hazırlamaya başlamaktadır.
Sünnet giysisi tören
hazırlıklarının en önemli bölümünü oluşturmaktadır. Şehirlerde varlıklı
aileler,çocuklarını mücevherlerle süslemekte,kent merkezlerinde ön tarafında
"Maşallah" işlemeli açık mavi bir başlık geleneğin en yaygın giyim öğesini
oluşturmaktadır.Köylerde ise sünnet çocukları yeni elbiseler giymekte; boyun ve
omuzlara çevre ve yağlık asılmakta,şapkanın arkasından ise gelin teli
sarkıtılmaktadır.
Sünnet çocukları
sünnetten birkaç gün önce veya aynı gün ata,arabaya,otomobile bindirilerek
dolaştırılmakta bu geziye mahallenin öteki çocukları da katılmaktadır böylece
çocuğun sünnet edileceği bu gezintiyle de halka duyurulmaktadır.
Sünnet İşlemi Ve Sünnetçi
Sünnet işlemi cinsel
organın uç kısmındaki derinin çepeçevre kesilmesinden ibarettir. Çocuk varsa
kirvesinin kucağına yoksa bir yakınının kucağına oturtularak bacaklarının iki
yana açılması sağlanmakta,kucağına oturduğu kişi çocuğun kollarını sıkı, sıkı
tutmaktadır.Bu sırada çocuğa korkmaması için yüreklendirici, erkekliği
vurgulayıcı sözler söylenmektedir.
Kesilmeden önce ve
kesilme sırasında; "Allahu ekber Allahu ekber" denilerek tekbir getirilmekte, ayrıca
"oldu da bitti maşallah" diye çok bilinen ve yaygın olarak bilinen tekerleme de
söylenmektedir.
Sünnet yani kesme
işlemini yerine getirenin genel adı sünnetçidir. Bununla beraber; Orta Anadolu
ve Doğu Anadolu tarafında sünnetçiye "abdal" ya da "sünnetçi baba" denmektedir.
Günümüzde ise bu işi sağlık memurları yapmaktadır, bunların kent
kesimindekileri kendilerini "fenni sünnetçi" olarak tanımlamaktadırlar.
Hediye - Armağan
Tören karakteri taşıyan
bu önemi geçiş dönemi pratiği çeşitli hediyelerle süslenmektedir. Bu hediyeler
altın, para, giyecek ve ev eşyalarından oluşmaktadır. Günümüzde sünnet hediyesi
uygulaması devam etmektedir.
Kirvelik
Kirvelik; yörelere göre
"kirve","kivra","kivre" isimleriyle de
tanımlanmaktadır. Kirvelik,kısaca birbirine ekonomik ve sosyal olarak eş
konumda bulunan iki ailenin, ailelerden birinin sünnet töreni masraflarını
karşılamasıyla oluşan bir sanal akrabalık kurumu olarak tanımlanabilir.
Kirve, sanal akrabalık
kurulacak olan ailenin erkek çocuğunu sünnet esnasında kucağına alarak çocuğun
acı çekmemesi için destekte bulunacak ve aynı zamanda törenin ekonomik
giderlerine kısmen de olsa katkıda bulunacak olan kişidir.
Kirvelik kurumu
aracılığıyla nasıl çocuklarını birbiriyle evlendiren kimseler bir hısımlık
ilişkisi içerisinde iseler, birbiriyle kirvelik ilişkisi içerisine giren
ailelerde kalıcı bir dostluk ilişkisi kurarlar.
Daha çok Doğu, Güney,
Güneydoğu Anadolu illerimizde yaygın olan Kirvelik kurumunun çıkış noktası
hakkında elimizde yeterli bilgi bulunmamaktadır. Ancak Türklerde kirvelik çok
eski tarihlere dayandığını biliyoruz. Kirvelik kurumu genel olarak aşağıdaki
işlevleri yerine getirmesi bakımından geçmişte daha yaygın olmasına karşın
günümüzde de halen geçerliliğini sürdürmektedir.
Kirvelik;
- Var olan ilişkileri
pekiştirmesi
- Ailelerin sosyal
ilişkiler ağını genişletmesi
- Sosyal ve
kültürel ilişkilerin geliştirilmesi
- Farklı dil, din ve
yörelerimizdeki aileleri birleştirmesi
- Bir yöreye dışarıdan
gelen kişilerin bu yöreye uyumunu kolaylaştırması
- Dayanışma ve gücün
artmasıyla önemli bir pazarlık gücü kazandırması gibi işlevleri üstleniyor
olması bakımından önemli bir toplumsal kurumdur.
Kirvelik yoluyla kurulan
ilişki ölene kadar devam eder.Kirve çocukları arasında evlenme yasağı vardır.Bu
yasak kirveler arasındaki ilişkinin daha serbest dolayısıyla da daha güçlü ve
kalıcı olmasını sağlamaktadır.
Allah askerliğini-düğününü- çocuklarını göstersin amin...
SÜNNET İSLAM DİNİNİN EMRİ ERKEKLİĞE ATILAN İLK ADIMDIR.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com