C&L EYE TO EYE
27 Ekim 2013 21:42:49
CHRİSTİAN LOUBOUTİN, yine yapacağını yapmış. Pazar, akşam saatleri. Gün boyu moda izledim. Uzun saatler dünya modacıları ve sezon kreasyonları. Ardından Türk modası. Christian Louboutin dört yeni çanta, tasarımın en cezbedici hali. En moda, üst moda gibi. Dünyaca ünlü ayakkabı tasarım markası Christian Louboutin kırmızı tabanlı dünyanın en moda ayakkabı modelleriyle adeta bir tutku, vazgeçilmeyen türden. Yabancı televizyon kanalında EYE TO EYE programında ve diğer farklı kanallarda Louboutin ile yapılan röportajları defalarca izledim, ezberledim hatta. Ve dünyada bu markayı takip etmeye başladım.
Röportajlarında
beni en çok etkileyen bölümü ise; Fransa'da
müzikhollere gitmek için bilet parası olmadığı ve ilk yarıda 4-5 arkadaş ara
bölümde seyirciymiş gibi salona fark ettirmeden girerek dansçı kızları izlemek
ve ayakkabılarını hayalinde tasarlamak. Ve o dansçı kızların elbiselerinin KIRMIZI olması. Kırmızı rengin ayakkabı
tabanı için çok etkili olacağına inanması. Ve gerçekten dünya onun ayakkabılarını
giyiyor. Her birinin tabanı KIRMIZI. Zorluklar insanı her zaman, nerede
olursanız olun yaratıcı yapar, hayal gücüne ustaca eğilimi gösterir.
Ancak şimdi
pc'de Christian Louboutin yazdım ve
oradaki tanıtımı sizlerle paylaşma zamanı; (kaynak: ekşi sözlük)
Babası roger
louboutin marangoz. Annesi irene louboutin ev kadını. paris'in 12. bölgesinde
doğdu. 16 yaşında okulu bıraktı. Bir dikiş okuluna yazıldı. Aynı zamanda
kuaförlük ve aşçılık eğitimi de aldığı bu okuldaki üç erkekten birisiydi. Kızların
kimi arka sırada oturup cips yerdi, kimisini zengin sevgilisinin şoförü almaya
gelirdi. "hayal ettiğim gibi değildi ama
lisedekinden daha mutluydum" diyor. Daha sonra Chanel ve Yves Saint Laurent'in
de okulu olarak bilinen Academie Roederer'e
gidip güzel sanatlar ve çizim eğitimi aldı. Akademi bitince çizimlerini
gösterip müzikhollere iş başvurusu yaptı. Folies
Bergeres kabaresinde staj yaparken dansçı kızların ayakkabılarının
içerisine ayakları ağrımasın diye ince dilimlenmiş çiğ et koydu.
18 yaşında stajyer olarak Charles Jordan'da
başladığı ayakkabıcılık mesleğinin ilk yılını Fransa'nın romans şehrinde geçen
bir 'kara sene' olarak
nitelendiriyor. "çok çalıştırıldım ve Parisli
olduğum için dışlandım. 18 yaşındaydım ve gezip tozmak istiyordum" diyor. Stajı
bittiğinde Chanel'de çalıştı. Sonra da Yves Saint Laurent'da. Daha sonra
ayakkabıcılığın mabedi kabul edilen İtalya'ya gitti. Sadece otel parasını
ödeyen bir İtalya'na koleksiyon çiziyordu.
"adamın tek yaptığı büroya girmek, çizimlere bakmak, bağırmak ve buruşturup
çöpe atmaktı" diyor. Bir gün büroya girdiğinde İtalyan patronun annesini
çizimlerini çöpten alıp ütülerken
görünce aslında başarılı birisi olduğunu anlayıp İtalyan ile bağlarını kopardı.
Otelini ödeyecek kimse de kalmayınca sokakta buldu kendini.
"henüz 23 yaşındaydım ve hayat yine de güzeldi" diyor. Sonra İtalya'da Sidonie
Larizzi ile çalışmaya başladı. Kötü deneyimlerden sonra iyi birisiyle
karşılaşmak Noel baba'yı görmek gibi gelmişti ona. Aynı dönemde ünlü ayakkabı
tasarımcısı Roger Vivier kendisine asistanı olmasını teklif etti. "artık
başkaları için çalışmak istemiyordum. Bu yüzden ayakkabı işini bıraktım. 1989
yılında park ve bahçe tasarımına yöneldim" diyor. Bir gün, antikacı bir
arkadaşı "hala ayakkabı çiziyor musun?" diye sordu. Christian Louboutin de "o bir çocukluk hayaliydi. Hayallere
takılmamak lazım" cevabını verdi. Bunun üzerine antikacı arkadaşı, "ayakkabı
işine dönmek istersen Jean Jacques Rousseau sokağında bir dükkânım var. Boş
duruyor. Al orayı ayakkabıcılık yap" dedi. Christian Louboutin arkadaşının da
yardımıyla 1992 yılında Paris'teki Jean Jacques Rousseau sokağında ilk
mağazasını açtı.
Mağaza açıldıktan 1 hafta sonra Monako
prensesi Carolina ve bir arkadaşı tesadüfen mağazayı görüp girdiler. Prenses
Carolina geldiğinde mağazada ünlü Amerikan moda dergisi w'den de bir gazeteci vardı. Bu durum Christian Louboutin'in
hayatını değiştiren tesadüf oldu. Prenses Carolina mağazadaki bütün modelleri
çok beğendi ve hepsini satın aldı. W Dergisi'nin dükkânda tesadüfen bulunan
muhabiri bunu büyük haber yaptı. Ve Christian Louboutin markası Amerikan
piyasası başta olmak üzere tüm dünyada bir anda tanındı. Amerika'nın büyük
toptan ayakkabı alıcıları Christian Louboutin'in kapısını çalmaya başladı. Henüz
gelecek sezon koleksiyonunu hazırlamamış olmasına rağmen Christian Louboutin
üretilmemiş ayakkabılarını çoktan satmıştı. Paris mağazasından iki sene sonra
1994'te New York mağazasını açtı. Bugün dünyada 48 ülkede 200'den fazla
mağazada satılıyor. Dünya genelinde kendi adını taşıyan 20 mağazası var.
2009'da 200 milyon euro'ya yakın ciro yaptı.
Hafta içi malum haberler harici televizyon izlemiyorum. Pazar gününe neler
sığdırıyorsunuz bilmiyorum ama deneyimledikçe eleniyor hobi bölümleri. Bana kalan
eğilimler moda&sanat&müzik programları vs. oluyor.
Dünya modasında
birçok modacı ve yeni kreasyonlarını izledim. Hazırladıkları defileleri görsel
izlerken, modacıların anlatım konseptleri, konuya mesleki hakim olmaları beni
çok etkiledi, heyecanlandırdı. Hayal gücümü canlandırmak için modeller
açısından etkili bile olmaya yetti. Ardından Türk modacılarımızdan birinin
defile sonrası konuşmalarını tam dinliyordum ki, hafif hafif bir düşüş bu da
neyin nesi diye içimden geçerken aradaki farkı görmemek imkânsızdı. Bizim ülkemiz
dünyanın en güzel ülkesi. Tekstilde ise başarımız hat safhada. Ama beni üzen,
isim yapmış modacılarımızın anlatıma yansıyan bölümlerinde gerek moda
terimleri, gerek konseptleri hakkında izleyiciyi bilgilendirmede düşük bir
boyutta kalmasıydı. Evet, eğitim her şey. Yabancı dil bilmek, birçok dünya
ülkelerini gezip, görmek yapılan işlere fark katmak gelişmek, geliştirmek çok
üstün bir duygu. Milyonlarca insan bunlardan birini zaten yapıyor. İş ve
işleyişe neleri ne kadar geçirdiği ise ne kadarını anladığından geçiyor. Eksik
bir sözcük gibi kalacak MODA bir
yanımda. Dileğim, dünya ülkelerinde ilklerde olmak.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com