mervekran@gmail.com
KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
04 Eylül 2014 08:39:38
Merve KIRAN
Sağlıklı ve dengeli beslenme denilince akla ilk olarak 3 ana ve 3 ara öğün şeklinde beslenme gelmektedir. Metabolizmanın daha verimli çalışması için, bu ana öğünleri doğru ara öğünlerle desteklemek son derece önemlidir.
İki ana öğünün arasındaki mesafe uzadıkça kan şekerinde hızlı bir düşüş gerçekleşir. Bu da hem gün içerisinde kişinin kendini yorgun, halsiz hissetmesine hem de bir sonraki öğünde çok daha aç hissetmesine neden olur. Doğru ara öğünler, kan şekerini dengede tutarak çabuk acıkmayı, bir sonraki öğünde daha fazla yemeyi engellerken metabolizma hızını da arttırır. Günlük beslenme planını ara öğünlerle desteklemek, metabolizma hızının artmasına bağlı olarak daha fazla enerji harcanmasını ve kilo kaybının hızlanmasını sağlayacaktır. Ara öğünlerle hem kilo kontrolü sağlamak hem de mide ve bağırsak sistemini rahatlatmak daha da kolaylaşır.
Herkesin yaşa, cinsiyete, çalışma şekline ve fiziksel aktivite durumuna göre belirlenen, günlük alması gereken enerji ve besin öğeleri vardır. Ancak, sadece ana öğünler ile bu gereksinimleri karşılamak mümkün olamamaktadır. Sabah, öğle ve akşam öğünlerini destekleyen ara öğünlerde yapılan sağlıklı seçimler günlük vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamaya yardımcı olacaktır.
Ara öğünün en büyük faydalarından biri iştahı kontrol etmeyi sağlar ki aç kaldığınızda zayıflayacağınızı düşünürken bu durum sizi kontrolsüz yemeye teşvik eder. Ara öğün saatleri ana yemeklerden sonra, 2-3 saati geçmeyecek şekilde planlanmalı ve beslenme düzeni, kişinin yaşam tarzına uygun olarak düzenlenmelidir. Örneğin, kahvaltınızı sabah erken saatlerde yapıyor ve öğlene kadar bir şey yemiyorsanız, vücudunuzun ara öğüne ihtiyaç duyması muhtemel bir durumdur. Uzun süreli açlıklarda kan şekeri düştüğü için bu durum, bir sonraki öğünde ihtiyacın daha fazlasının tüketilmesine neden olur.
Ara öğünlerde ne tür besinler tüketildiği oldukça önemlidir. Abur cubur, yağlı, şekerli yiyeceklerin tüketilmesi kilo alımı ile sonuçlanmaktadır. Özellikle şekerli besinler, kan şekerinde ani yükselme ve sonrasında ani düşüşlere sebep olmaktadır. Taze ve kuru meyveler, kolay taşınması açısından iyi birer ara öğün alternatifidir. Badem, ceviz veya fındık gibi yağlı tohumlar da doğru seçimler arasındadır. Bunların yanı sıra, süt, yoğurt gibi protein kaynağı bir besini ara öğüne eklemek kan şekerinin çok daha uzun süre kontrolünü sağlarken daha uzun süre tokluk oluşturur.
PORSİYON MİKTARLARINA DİKKAT!
Ana öğünlerde olduğu gibi ara öğünlerde de porsiyon miktarına dikkat edilmelidir. Miktarların günlük alınması gereken enerji ve besin öğeleri gereksinimine bağlı olarak değişeceği ve gereğinden fazla tüketilen her besinin vücutta yağ olarak depolandığı unutulmamalıdır. En doğru alternatiflerden biri olan meyve çeşitlerinin bile fazla miktarda tüketiminin kan şekeri kontrolünü olumsuz yönde etkilediği göz ardı edilmemelidir.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
Köşe Yazarlarımız
Çok Okunan Köşe Yazıları
© degisimmedya.com |
İletişim Bilgileri |
Künye |
İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın |
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. |
Tel : 0 372 322 27 30 E-posta: info@degisimmedya.com |