KULUN MÜDÜRÜ OLMA; KURUMUNUN MÜDÜRÜ OL!
29 Eylül 2014 08:27:13
Sevgili öğretmen arkadaşlarım; Hiç kimse sözüme darılmasın-kırılmasın sağduyu ile kendini sorgulasın. Kimsenin şahsına sözümüz yok Öz eleştiri yapmak, doğruları söylemek, genç öğretmenlerimize ışık olmak, yol göstermek istedim Ama yanlışı da onaylamamı, desteklememi benden beklemeyin. Türkiye'deki bütün Milli Eğitim Müdürlerinin, şube müdürlerinin ve okul Müdürlerinin görevlerinden alınarak yerlerini alan bilgisi olmayan öğretmenlerin atanmalarını doğru bulmuyorum Aslında Müdürlük alan bilgileri olmayan bu arkadaşlarım da bu görevleri kabul etmemelidir Bu yaklaşım Eğitimi ileri taşımaz. Sadece sana müdürlük makamı verir, etiket sahibi olursun Müdür bilgisiyle öğretmenlerini çağdaş ufuklara taşımasını bilecek Öğretmenler müdüründen çok şeyler öğrenmelidir. Kendini geleceğin müdürlüğüne hazırlamalıdır. İdareciliği ve uygulamasını yaşayarak müdüründen görmelidir, öğrenmelidir.
Soruyorum size; müdürlük alan bilgisi ve becerisi olmayan öğretmen
müdür olunca okulu nasıl yönetecek Bu işler kâğıt üzerinde olmuyor
Hak edene hak ettiği makamı verilmelidir. Müdür olmak için kendini çok
iyi yetiştirmiş, alan bilgisi olan kişilerin müdür olmalıdır. Alan bilgisi
olmayanlardan müdür olmaz.
Olsa olsa siyasi makam sahibi olurlar.Onların kendilerine de, öğrencilerine de,
öğretmenlerine de faydaları olmaz.Makam sahibi olurla ama kariye r sahibi
olmazlar ,olamazlar Herkesin gözünde ışık vermeyen yetersiz müdürdürler.
Kula kulluk eden Müdür olma/ Eğitimde ışık veren Müdür ol.
Çalışmalarınla, Arkanda hoş bir seda bırak/ Hoş bir seda ; Bırakamıyorsan makamını bırak,bırak
ki; gönüllerin Müdürü ol
Güvenme makamına gücüne/makam sana etiket
kazandırır ama milletin gönlünde
nefret kazandırır
Alan bilgilerinle; kurumunun müdürü
olursun/ömür boyu sevgi ve saygı görürsün.
Alan bilgin yoksa;Oturduğun makamın müdürü olursun /Saygı
görmeyen;itibarsız kişi olarak yaşarsın
Makam gidince Halkın içinde yürüyemezsin/kimse yüzüne bakmaz/selam
vermez/selamını almaz
Önemli olan makamda iken saygı gören kişi olmak değil/ Makamdan sonra
halkın içinde saygı gören kişi olmak
Unutma; makamlar geçicidir/ Bilgi-dostluk-sevgi-saygı-adalet
kalıcıdır.
Bu değerler içinde;
İYİ BİR MÜDÜR NASIL OLMALI...
Öncelikle Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürleri Bilgili, kültürlü,
yöneticilik yönünü geliştirmiş, çağdaş, uygar, hoşgörülü, sorunları çözen,
Müdürlerine, öğretmenlerine, personeline değer veren, sahip çıkan güler yüzlü
insanlar olmalıdır.
Yanına gelen müdürlerini-öğretmenlerini-personelini ve velileri tatlı dille
karşılamalı, yer göstermeli, ayakta tutmamalı-oturtmalı ve güler yüzle onları
dinlemeli.
Her müdür ve öğretmenler onlara yirmi dört saat telefonla ulaşabilmelidir.
Çok iyi dost-arkadaş olmalı, müdürden çekinmeden sıkıntılarını
anlatabilmelidir. Müdür; Aynı zamanda sevgi ve saygıya dayalı disiplinli olmalıdır.
Asık yüzlü, sert davranışlı Korkuya dayalı disiplin uygulayan değil.
Herkese eşit davranmalı, taraf tutmamalı, kişilerin görüşü-siyasi düşüncesine
göre müdürlük asla yapmamalıdır.
Hak edene, hak ettiği değeri, puanı, görevi vermeli
Dik durmasını bilmeli, bana baskı gelir düşüncesinde olmamalı
Koltuğunu korumak için asla kimseye eğilmemelidir
Haklı olan öğretmenlerini sonuna kadar savunmalıdır
Bu vasıfları taşıyan onurlu, yönetmenliği iyi bilen ve uygulayan kişi olmalıdır
Kendini iyi yetiştirmiş, insan psikolojisini çok iyi bilen, insan halinden
anlayan ağabey-abla sırdaş- çözüm üreten müdür olmalıdır.
Müdürlüğünde sevgi ortamı yaratmalıdır
OKUL MÜDÜRLERİ:
a) Yöneticilere, öğretmenlere ve personele rehberlik yapmalı;
* Okul Müdürü, Çağdaş Eğitim Yöneticisi olarak, birlikte çalıştığı Müdür
Yardımcıları, Öğretmenler, Memurlar ve Personel ile düzeyli, sıcak ve içten bir
iletişim kurmalı, bu iletişim kanalını 24 saat, 7 gün açık tutmalıdır. İsteyen
öğretmen, isteyen personel aradığı zaman müdüre ulaşmalı, sorununu, problemini
rahatlıkla iletebilmelidir.
* Okullarımızda bu iletişim kanalı kurulduğu zaman sorun olan birçok küçük
konular sorun olmaktan çıkacak, okulda birlik, beraberlik sağlanacak, ekip
ruhunun temeli atılmış olacaktır. Yönetim - öğretmenler ve personel birbirine
kenetlenecek, bir aile ortamı doğacaktır.
* Okulda, müdürle iletişim kurmak isteyen kişi şunu söyleyebilmelidir:
"Ben bu konuyu müdüre anlattığım zaman, o mutlaka işini bırakıp beni
dinleyecek, yardımcı olacak, çıkar yol gösterecek ve benim bu problemi çözmem
için bana destek olacaktır." Okul müdürü, okulunda bulunan tüm personeline
bu duyguyu yerleştirmesini bilmeli, çaba sarf etmelidir.
* Okul Müdürü, sadece eğitim öğretim ve okul konularında değil okul dışı,
eğitim dışı konularda da birlikte çalıştığı yönetici, öğretmen ve personele bir
ağabey - abla gibi yardımcı olabilmelidir. "Bu benim sorunum değil, okul
dışı bir konu" deyip geçmemelidir. Güven ortamı oluşturmada, kuvvetli
iletişim kurmada, ekip ruhunu okula yerleştirmede okul içi, okul dışı diye bir
ayırım yapılmamalıdır. En ufak bir geri çevirme, çok zor telafi edilecek
yaralar açabilir ve bu asla unutulmaz. Özellikle yöneticiler, birlikte
çalıştığı arkadaşları tarafından çok iyi gözlemlenir, en ufak hatası
büyütülerek yayılır.
* Okul Müdürü, sürekli güler yüzlü, tatlı dilli olmalıdır. Odasına her gelenin
yüzüne bakarak "hoş geldiniz, buyurun" demeli ve oturması için yer
göstermelidir. Müdür yardımcılarını ve öğretmenleri asla ayakta bekletmemeli,
işini bırakıp onlarla ilgilenmelidir. Kendisine getirilen sorunların ileriki ya
da son aşamalarını da yine takip etmeli, sorunu getiren kişi ile sonraki
karşılaşmalarında sorun hakkında bilgi istemelidir. Bu davranış, karşısındaki
kişi üzerinde büyük bir güven ve saygı durumu oluşturacaktır.
* Okul Müdürü, okulda çalışan tüm personele adıyla hitap etmelidir. Örneğin;
Emrah Bey, Selda Hanım, Eda hanım , ... vb. Veya kişinin soyadının önüne
"Sayın" sözcüğünü ekleyerek de hitap edebilir. Örneğin; Sayın Emrah,
Sayın Kara, Sayın Yayla, Sayın Çetinkaya... Vb. Ola ki kişinin adını, soyadını
anımsamamış olur ise (Yine okullarımızda kullanılan çok güzel hitap
şekillerinden biridir.) ; Sayın Öğretmenim, Sayın Müdür Yardımcım hitabını da
kullanabilir. Özellikle toplantılarda: Sayın + kişinin soyadı hitabının
kullanılması daha doğru ve etkili olur. Müdür odasında: Kişinin adı + Bey,
Hanım, Koridorlarda, öğrencilerin içinde: Öğretmenim veya Selda Öğretmenim,
Emrah Öğretmenim, Eda öğretmenim... Şeklindeki hitaplar hem örnek, hem daha
içtenlik yaratır.
* Çağdaş Eğitim Yöneticisi olarak okul müdürü, öğretmen ve personeli arasında
asla ayırım yapmamalıdır. Hem demokratik olmalı hem de adaletli. Yani kayırma,
taraf tutma, hoşgörü ölçüsünü bir tarafa fazla kaydırma gibi yaklaşımlar
öğretmen ve personel arasında hem moral bozukluğuna neden olacak, hem de güven
ortamını zedeleyecektir. Müdürün inandırıcı olması gerekir. İnandırıcılığı
olmayan bir kişi asla müdürlük yapamaz. Böyle bir davranış ta müdürün
inandırıcılığına gölge düşürür.
b)Öğrencilere rehberlik;
* Okul Müdürü, öğrencilere karşı hoşgörülü ve sevecen olmalı, daima doğru
mesajlar vermelidir. Öğrencilerine isimleri ile hitap etmeli örnek: Selda- Eda-
Emrah- Berrak-Nursena-Beril- Ercan-Murat gibi. Müdür öğrencilerin aile
yapılarını öğrenmeli, asla önyargılı olmamalıdır. Müdür odasının kapısı
toplantılar dışında sürekli açık olmalıdır. Bu, öğrenci, öğretmen, personel ve
veliye olumlu mesaj veren bir durumdur. Yani okulun her bölümünü sürekli gezen,
dolaşan, ilgilenen ve odasına gelen herkesle görüşen durumunda olmalıdır.
Öğrenci aradığında ve görüşmek istediğinde beklemeksizin müdürle görüşebilmeli,
sorununu ona iletebilmelidir. Öğrenci gözünde müdür, en güvenilir kişi
konumunda olmalıdır. Bu durum okulda birden bire oluşmayacaktır. Bir süreç
meselesidir. Zaman isteyecektir. Müdür odasından ayrıldığı zaman, nereye
gittiğini ve ne zaman döneceğini müdür yardımcısına, nöbetçi öğretmene ve nöbetçi
öğrenciye söylemelidir. Görüşmeye gelen öğrenci, müdürü neden bulamadığını
öğrenebilmelidir. Müdürün öğrenciye yaklaşımı hem okul disiplini açısından hem
de öğretmenlere örnek olması açısından çok önemlidir.
c) Velilere rehberlik;
* Veli rehberliği, okul müdürü için çok önemlidir. Çünkü veli öğrencisini okul
müdürüne emanet etmektedir. Müdür bu bilinçle veliye yaklaşmalı, öğrencinin
gelişimi ve başarısının artması için veliler ile sürekli diyalog içinde
bulunmalıdır. Velilerinin adlarını kısa sürede öğrenmeli, onlara adlarıyla
hitap etmelidir. Hiç bir zaman veliye çocuğunu karalama, suçlu gösterme gibi
hatalara düşülmemelidir. Okulda odak noktası öğrencidir. Veli-Öğretmen-Okul
Yönetimi, öğrencinin sağlıklı ruhsal gelişimi ve sağlıklı okul başarısı için
işbirliği içinde çalışmalıdırlar. Okul Müdürü, okula gelmeyen veya geç gelen
öğrencinin durumunu aynı gün öğrenmeli, gerekirse velisiyle telefonla
görüşmelidir.
* Velilerin okul durumu ve bir üst öğrenim konularında soracakları her soruya
doyurucu bilgilerle cevap verebilmeli, velileri ikna edebilmelidir. Asla onları
zorlamamalı, yönlendirmemeli, doğruları bilimsel veriler ışığında veliye
sunmalı, seçimi velinin özgürce yapmasına fırsat bırakmalıdır. Veliler, ister
yüz yüze, isterlerse telefonla aradıklarında okul müdürüyle doğrudan
konuşabilmelidirler.
* Veli gözünde müdürün güvenilir kişiliği ile okulun başarısı ve gelişimi için
bir referans durumundadır. Şu atasözü, okul müdürü için, okul için çok
kullanılır: "Müdüre güvenmek, okula güvenmektir." Eğitimci-Yazar-Şair
HARUN KARA diyor ki; Okul müdürü, kendini daima yenileyen, geliştiren, okulun,
dolayısıyla öğretmen ve öğrencilerin başarısı için sürekli didinen, çalışan,
öğretmen ve öğrencilerinin hakkını arayan, onları destekleyen, adaletli,
tarafsız davranışlarıyla, olumlu ve somut çabalar ortaya koyan durumunda
olmalıdır.
BİLGİLİ, KÜLTÜRLÜ, YARATICI BİR MÜDÜRÜN ÖĞRETMENLERİ GÜNEŞ GİBİDİR.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com