BALIKÇILARIN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
17 Kasim 2014 08:40:25
ÖN SÖZÜM: Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili. Balıkçılarımız istedikleri gibi hizmeti alamıyorlar ve istedikleri kadar da hizmeti Halkımıza veremiyorlar. Yani Denizlerimizden yeterince faydalanamıyoruz. Balıkçılarımız kurallara ve yasaklara uymalı ki daha verimli bir mevsim geçirelim. Öncelikle Balıkçılarımızdan meslektaşlarına ve onların avlanma alanlarına Balıkçılığın geleceği için, saygı göstermelerini bekliyoruz.
Araştırmaların
sonucunda; Karadeniz-Marmara-Ege-Akdeniz 'de Ekmeğini kazanmak için
denizlerimizde alın teri döken Balıkçılarımızın sorunlarını ve isteklerini,
yapılması gerekenleri sizlerle paylaşıyorum. Onlar ne kadar
kaliteli balık yakalarlarsa Türkiye'de bizler de o kadar kaliteli balık yeriz. Ege-Akdeniz
balık avcılığı artırılmalı bütün yurttaşlarım -Ege-Akdeniz balığı
yiyebilmelidir Karadeniz-Marmara 'ya bu kadar yüklenilmemelidir
Yoksa Karadeniz-Marmara'da balıkları bitireceğiz.
Gırgır nedir?
Açık denizlerde balıkları
çevirip avlamak için iki kayık tarafından kullanılan büyük ağ.(TDK Türkçe
Sözlük)
Gırgır, pelajik (yani orta suda dibe bağımlı olmaksızın yaşayan ve mevsimlik
göçler yapan) balıkları, başka vasıtalarla avlanması mümkün olmayan
derinliklerde, etraflarını çevirip alttan büzmek suretiyle yakalamaya yarayan
bir av aracıdır.
Bu
tariflere göre, gırgır hangi balıkları yakalar?
Pelajik balıkları değil mi, yani, istavrit, hamsi, lüfer, palamut,
bulabilirse(veya eskiden) uskumru,
Kolyoz,
sardalye, orkinos vs.
Peki günümüzde gırgır hangi balıkları yakalıyor?
Yukarıda saydıklarımıza ek olarak, tekir, barbunya, mezgit, pisi, dil, köpek
balığı, ve genel olarak merada bulunan bütün dip balıklarını.
Neden ve nasıl?
Çünkü açık denizde derin suda değil, kıyılarda, sığ sularda çeviriyor, üstelik
bunu devletin, görevi balık stoklarını korumak olanların izniyle yapıyor.
Burada trola karşı açık bir haksızlık göze çarpıyor.
Çünkü özellikle dip balıklarını avlamak için uygulanan trol tekniği, Marmara ve
boğazlarda tamamıyla yasak, oysa gırgır bu sularda altı kulaca kadar resmen çevirebiliyor.
Karadeniz'de de sahilden üç mil açığa kadar trol yasak, gırgır serbest.
Bu sularda da bir trol takımı gibi çalışan ve troldan çok daha fazla bir alanı
süpüren gırgır, trolun hedef balığı olan dip balıklarını yakalıyor.
Özetle, günümüzdeki şekliyle gırgır avcılığı, hem asli maksadından uzaklaşmış,
hedefi olmayan
balıkları
tutar hale gelmiş hem de trola karşı bir haksız rekabet içine girmiş ve
kendisine büyük avantaj sağlamıştır.
Kıyılardaki gırgır avcılığı, geleneksel kıyı balıkçılığı denilen ve münhasıran
bulunduğu yakın kıyıya
bağlı
olarak avcılık yapmak durumunda olan küçük balıkçılara karşı da orantısız güç
kullanan bir rakip olarak varlığını devam ettirmektedir.
Kıyılarda avlanan gırgır, kıyı balıkçıları gibi seçici av materyali kullanmadığı
için de özellikle balıkların üreme ve gelişme alanı olan sıfır-50 m. arası
derinliklerde stoklar üzerinde kabul edilemez bir tahribata sebep olmaktadır.
Anılan sebeplerle gırgır, kesinlikle kıyılardan uzaklaştırılmalı ve asli
avcılık yeri olan derin denizlerde, asli hedefi olan pelajik balık avına
yönlendirilmelidir.
TEKNELER EMANET KONUMUNDA
AB uyum yasaları
kapsamında Türk Balıkçılığın da değişim ve dönüşümün başladığını, ancak değişim
ve dönüşüm sürecinin sancılı geçtiğini, balıkçıların büyük sıkıntılar
yaşadığını biliyoruz,"İstatistiklere göre denizlerimizde yakalanan balık
oranlarında düşüş olmamasına rağmen, son yıllarda balıkçılarımızın borcu her
geçen gün çığ gibi büyümektedir. Para kazanamayan borç, harç içinde ayakta
durmaya çalışan balıkçılarımızın tekneleri artık kendilerine emanet durumuna
gelmiştir" dedi.
YASAKLAR ÇÖZÜM DEĞİL
Denizlerin kurtulması için Türk balıkçı filosunda ki
tekne sayısının mutlaka azaltılması gerektiğine inanıyorum, gönüllü olarak
balıkçılıktan çekilmek isteyen teknelerin devlet tarafından satın alınmasını ve
endüstriyel balıkçılık yapan Türk balıkçı gemilerinin başka uluslar arası
sularda avlanması için desteklenmesi gerekir.. Denizlerin korunması için
uygulanan yasakların değil, bilinçli balıkçılık önemlidir. " Buda şu
anlama geliyor. Balıkçılığı korumak, kurtarmak yine balıkçının kendi elindedir"
BALIKÇI DESTEKLENSİN
Balık çiftliklerinde yetiştirilmek üzere alınan balık
başına, satarken de kilo başına devletin balık üreticilerine teşvik veriliyor,
"Üreticilere verilen destek benim balıkçıma niçin verilmiyor? Tarım Bakanlığı
müstahsil makbuzunu, faturasını gösteren tüm balıkçılarımıza üreticilere
verdiği desteği vermelidir.
IŞIK İLE AVCILIK
BALIKÇILIĞI BİTİRİYOR!
Denizde
ışık ile avcılık yapan endüstriyel balıkçıların 8 bin Watt sınırlamasına
uymadığını Denizlerde 15 bin Watt lamba yakılarak gırgır ile avcılık
yapılıyor. "15 bin Watt lamba yakılarak Denizlerimizde gırgırlar tarafından yok
ediliyor" , "Devletimiz bizi maddi olarak desteklesin denize bir
yıl boyunca olta bile atmayalım" diyorlar. Denizlerimizin uzun bir yasak
dönemine ihtiyacı var
BALIKÇILIĞIN GELİŞMESİ İÇİN; ORTAK GÖRÜŞ VE
ÖNERİLER
"Ürünler iç ve dış piyasaya taze balık olarak
sürüldüğü gibi, işlenerek kesilmiş, temizlenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş,
tütsülenmiş, paketlenmiş, tuzlanmış, kurutulmuş, salamura ve konserve edilmiş
olarak da sunulmaktadır. Ayrıca, ülkemizde balık unu ve balık yağı sanayisi de
bulunmaktadır.
Balıkçılık sektöründeki ürünlere yönelik
dondurma, tuzlama, konserve ve paketleme ünitesi içeren daha fazla sayıda ve
modern işleme tesislerinin kurulması ekonomik anlamda sektöre katkı
sağlayacaktır.
Sektörün gelişmesi için destek ve teşviklere
ihtiyaç vardır. Kaynakların rasyonel kullanılabilmesi için Su Ürünleri Eğitim
Merkezleri kurularak eğitimler yapılmalı ve Ar-Ge çalışmaları desteklenmelidir.
Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın
sağlanması önem arz etmektedir.
Sınırsız ve kuralsız avcılık kontrol altına
alınmalı ve her geçen gün artan mali ve biyolojik yok oluş engellenmelidir.
Avcılıkta gerekli denetimler mutlak suretle yapılmalı ve kota sistemi
uygulanmalıdır.
Ticari gemilerde olduğu gibi balıkçı tekneleri
de tanker istasyonlarından kartlı sistemle mazot alabilmelidir.
Ülkemiz kültür balıkçılığı alanında büyük bir
potansiyele sahip olmasına rağmen üretim istenen seviyeye ulaşamamıştır.
Sektörün gelişimi için desteğe ihtiyaç vardır. Kaliteli yumurta ve yavru
üretimi amacıyla uzmanlaşmış damızlık işletmelerinin kurulması ve mevcut
işletmelerin geliştirilmesi teşvik edilmelidir.
Üretim bölgelerinde yol, su, elektrik gibi
altyapı çalışmaları eksiksiz olarak tamamlanmalıdır.
Balık hastalıklarıyla ilgili laboratuar ve
yetişmiş eleman eksikliği giderilmelidir.
Balıkçılıkla ilgili olarak yaşanan sorunların
çözümüne katkı sağlamak için üretici örgütleri güçlendirilmeli ve
desteklenmelidir." Eğitimci-Araştırmacı Yazar-Şair Harun KARA diyor ki;
HERKES UYMASI GEREKEN BALIKÇILIK KURALLARINA
UYARSA, DENİZLERİMİZ VE TORUNLARIMIZ BALIKSIZ KALMAZ...
Karadeniz ve Marmara'da eylülde başlayan hamsi avcılığının
kasım ayına çekilmesi ,Kasım ayından önce Hamsi avlanması kesinlikle
yasaklanmalıdır Torik, palamut avcılığının 31 Aralık tarihinde
sonlandırılması gerekir ve bu mutlaka yapılmalıdır.
Balılar kanunun
belirlediği cm ölçülerinde tutulmalıdır.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com