Sayın okurlarım bu hafta size Gazeteci Hasan PULUR 'un köşesinden bir hikayeyi alıntı yapacağım.

Sayın Hasan PULUR OLAYLAR VE İNSANLAR başlıklı yazısında bu gün hasretle aradığımız VALİ anlayışını ne güzel anlatmış.

''ÖĞRETMEN kökenli olan Prof.Eşme , Mustafa Necati'den anlattığı anıda şöyle demektedir.

İzmir'de öğretmenler uzun süreden beri maaşlarını alamazlar ve Bakan'a durumu bildirirler. O yıllarda öğretmen maaşları, il bütçesinden ödenmektedir, Mustafa Necati valiye telgraf çeker:
Öğretmen maaşları 24 saat içinde ödenmelidir. Eğer ödenmezse, öğretmenlerimin hepsini, maaşlarının ödenebileceği bir ile atayacağım."
Ertesi gün öğretmenlerin maaşları ödenir.
Şimdi, Mustafa Necati'nin bunun üzerine valiye teşekkür etmesini bekliyorsunuz değil mi?
Hayır, Milli Eğitim Bakanı, valiyi İçişleri Bakanı'na şikayet eder, "Madem maaşların bir günde ödenmesi mümkündü, niye bu kadar zaman ödenmedi?" diye...
Ve devam eder:
"Eğitime ve öğretmene saygı duymayan bu vali ile çalışamayacağım!"
Vali görevden alınır.
* * *
PROF. Dr. Eşme anlattıklarını şöyle noktaladı:
"Eğitimin başına, bir Mustafa Necati, bir Hasan Ali Yücel gelse, öğretmenler, yoksulluk sınırının altındaki ücretlerini bile tasa edinmezler... Yoksul da olsalar kendilerine sahip çıkılmasının onuruyla yaşarlar."

Atatürk 'ün Cumhurbaşkanı , İsmet İnönü 'ün Başbakan , Mustafa Necati 'nin Milli Eğitim Bakanı olduğu yıllarda yaşanan gerçek bir olay bu.

Acaba Şimdi sayın MEB Nabi AVCI Yalova da uğradığı Vali hakaratinden sonra kalp krizi geçirerek ölen öğretmen için ne yaptı ?