![HER ŞEY BİR YANA...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
HER ŞEY BİR YANA...
30 Ekim 2015 08:28:53
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı coşku içinde kutladık.
Milli bayramlarda son dönemde ilgimizi fazlaca çekmeye başlayan bir olgudan söz etmek gerek. Milli Eğitim Müdürlükleri ilçe genelinde şiir, resim ve kompozisyon yarışmaları düzenliyor. Bu yarışmalarda genelde kız çocuklarımız, genç kızlarımızın dereceye girmesi çarpıcı.
Bu durumun önceki dönem belediye başkanı Halil Posbıyık'ın dikkatini çektiğini ve araya karışan bir erkek yarışmacıya "Helal olsun" diyerek özel ilgi gösterdiğini hatırlıyorum.
Bu sefer de görevdeki Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Ak Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu ve CHP milletvekili Ünal Demirtaş'ın da aynı anda dikkatini çekti. Kendi aralarında bir "Pozitif Ayrımcılık" muhabbeti geçti. Her biri beş altı kişiden ibaret İki grup öğrenci çıktı, arada bir tane erkek yok. Üçüncü grupta nihayet iki tane erkek öğrenci anons edilince, protokol üyeleri özel bir hararetle alkışladı.
Allahtan spor yarışmalarında bir miktar erkek egemen bir tablo ortaya çıktı da Milli Eğitim yarışmalarında bir miktar eşitlik ortamı sağlanabildi...
***
Şimdi diyeceksiniz ki "He öyle olmuş, olmuşsa ne olmuş"
Öyle demeyin, Cumhuriyetimizin ilan edildiği 1923 yılından önce, yani cumhuriyet devrimlerinin aydınlatmadığı Osmanlı toplumunda, sadece İstanbul ve İzmir'de rum, ermeni ve elit Osmanlı ailelerini kızları dışındakilerin okuma yazması yoktu. Okuma yazma bilenlerin de sosyal hayatta en ufak bir rol edinmesi mümkün değildi.
Anadolu'da durum vahimdi. Nazım'ın deyişiyle, "Kadınlarımız, yeri soframızda öküzümüzden sonra gelen kadınlarımız" ifadesi sadece şiirsel değil, gerçeğin ta kendisidir.
Kadın vali, kadın subay, kadın emniyet müdürü, kadın pilot, kadın profesör, kadın müzisyen mi dediniz?
Bunların hepsi, Kurtuluş Savaşı'nda bebelerinin kundağına sardığı mermileri Türk Ordusu'na ulaştırmak için kağnılarla demir çarık demir asa taban tepen, okur yazar olmayan, "Sofrada yerleri öküzden sonra gelen" cefakar Anadolu kadınının eseridir.
Yani ne olmuş demeyin...
***
Şimdi genç kızlarımızı gururla izliyoruz.
Aydınlanma geleneği olarak bilinen insanlık ufkunun, Anadolu topraklarında pratiğe dökülüşünün, cumhuriyetin meyveleri onlar...
Bugün, Kurtuluş Savaşı'nda cefakar ninelerimizin taban teptiği yol boylarındaki en ücra köyde bile kız çocukları şiir yazıyor, resim çiziyor, kompozisyon yazıyor. Kimisi öğretmen oluyor, kimisi avukat, hakim, kaymakam, vali...
Geleceğin şairleri, ressamları, yazarları onlar... Valileri, bakanları, Başbakan ve Cumhurbaşkanları...(Bir kadın cumhurbaşkanı fikri çok çekici... Ana figürünün sıcaklığını hissettiriyor)
***
Her şey bir yana, şekil, şemal işi değil Cumhuriyet...
Yani Cumhuriyet sadece Atatürk heykellerinin önünde esas duruşta durmak değil...
Yani Cumhuriyet, güzel ilkokul bebelerinin anlamadıkları hamaseti feryadü figan şiirlerde ilan edişi de değil.
Yani Cumhuriyet, insanlığın aydınlanma ufkunun, Anadolu toprakları üstünde doğuşu, yolunu kaybetmiş bir ulusun yeniden yükselişinin hikayesidir.
Yani Cumhuriyet, dedelerimizin yaşadığı zulmü babalarımızın, babalarımızın çektiği sıkıntıları bizim çekmememizin nedenidir
Evinde öküzden sonra yer bulan Anadolu kadınının erkeğinin yanında başı dimdik doğruluşunun ve gururla yerini alışının öyküsüdür cumhuriyet.
İşte bu yüzden, bugün yine inadına cumhuriyet!
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com