ÖZGÜRLÜĞÜN GÜCÜ...
30 Kasim 2015 09:01:41
Bir...
Basının değeri, halka daha iyi karar vermekte ve bunun pratiğini yapmakta kullanabilecekleri teyit edilmiş bilgi sağlama amacından kaynaklanır. Bu sistematik sürecin doğrulama disiplinien önemlisi, habercilerden sadece "Olgular"ın değil, aynı zamanda "Olgulara dair gerçeğin" de bulunmasında yararlanılmasıdır-ABD Basın Enstitüsü
İki...
Gazetecilik birilerinin yayınlanmasını istemediklerini yayınlamaktır. Gayrısı halkla ilişkilerdirBu ifade İngiliz Yazar George Orwell'e atfedilir. Aynı sözün ünlü basın kralı William Randolph Hearst'a atfedilen versiyonu ise "Haber, birinin yayınlanmasını istemediği şeydir, gerisi reklamdır" şeklindedir.
Üç...
Basının görevi, hem yönetenlerin, hem de yönetilenlerin farklı bakış açılarını görmelerini, 'Öteki' kabul ettikleri ile empati geliştirmelerini sağlamaktır Eleştirmek hak değil ödevdir
Bunu da ben diyorum.
***
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanması gündemin üst sıralarında yer alan bir tartışmaya yol açtı biliyorsunuz. Bu yazının konusu olayın hukuki yönü değil. Hukuk kendi mecrasında ilerleyecektir. (Diye umuyoruz)
Dikkat çekmek istediğimiz daha genel bir konu. "Sizin gibi düşünmeyenlerin düşüncelerini ifade etme özgürlüğünü savunmak"la ilgili... Demokrasi 'sizin' düşüncelerinizi beğendiğiniz şekilde ifade etmeniz değildir.
Elbette bu da önemli ama sadece günü geldiğinde bayramlıkları geçirip sandık başına gitmek de değildir. Ne kadar sınırlayıcı olsalar da, yasa da değildir, devlet de...
Demokrasi denilen şey "İfade özgürlüğünün güvence altına alınmış" olmasının ta kendisidir.
***
Demokraside basının 4. Güç olduğu söylenir ya... Bizim meslektaşlar arasında da övünç vesilesidir 4. Güç olmak.
Külliyen yanlış...
Basın, (Şu veya bu basın kuruluşu değil bir bütün olarak basın, ya da ifade özgürlüğü diye okuyun) demokrasilerin birinci gücüdür.
En demokratik seçimleri yaparsınız, kuvvetler ayrılığını bina edersiniz, ne bileyim, tuvalete giderken bile halka sorabilirsiniz, bunun adı demokrasi olmaz.
Kamu gücü "farklı görüşlerin ifade edilmesini güvence altına almadığı" sürece elinizdeki ya bir tür diktadır, ya da öbür türlü bir dikta...
Gerçekte demokrasi, Farklı görüşlerin ifadesinin güvence altına alındığı, böyle bir ortamda oluşan kamuoyunda vatandaşın özgürce seçim yapmasının önünün açıldığı sistemdir.
Bir sistem düşünün ki, basın mensupları 'şöyle yazarsam başıma iş gelir' diye düşünüyor. Basın patronları, sahibi bulundukları organların bekası için muhalif tutumlu kabul edilen çalışanlarını kapının önüne koyuyor. Kamu gücü elindeki çeşitli enstrümanlarla aykırı düşünenlerin paçasına yapışıyor. İktidara yakın basın kuruluşları el üstünde tutulurken, bazı basın kuruluşlarına akredite uygulanıyor.
Ve birileri de çıkıp buna demokrasi diyor!
Yemezler!
***
Şimdi birileri tutup "Basın da haddini bilsin canım" diyebilir.
Lafı eveleyip gevelemeden söyleyelim. Eğer demokrasiyi tüm kurumlarıyla işler kılmak istiyorsak, (evrensel kabul gören bazı makul, yasal sınırlamalar saklı kalmak kaydıyla) basının "haddini bilmemesi" bilmesinden daha yararlıdır.
Yoksa, meşruiyetini yasalardan almayan uygulamalar karşısında, halkın yönetenlere "haddini bildirmesi" de mümkün olmaz.
Ha şunu da belirtelim...
Basın özgürlüğü de iktidarın alıp verdiği bir şey değildir. Baskı yapıldığında direnç gösterebildiği ölçüde özgür olabilir basın. Son dönemde gördüğümüz bazı örneklerde olduğu gibi her kaş çatanın önünde eğilerek değil...
Özgürlüğün miktarı direnişin gücü kadardır.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com