KAYMAKAM BEY İÇİN BİR NOT...
15 Ocak 2016 08:57:43
Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, yaz ortasında Ereğli'ye tayin edilişinden bu yana çeşitli konularda çözüm arayışlarına girdi. Bunun için de sorunların tespitine yönelik toplantılar düzenledi.
Bu toplantılardan (kamuya açık olanlar... Yoksa yetkili kurum temsilcileriyle çok daha fazla sayıda toplantı yapmıştır) ilki, Ereğli'nin sorunlarının tespiti için daire müdürlerinin, belediye yetkilileri ve yükseköğretim kurumu temsilcilerinin katılımıyla müftülük toplantı salonunda düzenlendi. İkincisi ise Eğitimdeki sorunlar ve çözüm önerileri başlıklı, Erdemir Kültür Merkezi'nde önceki gün düzenlenen toplantı oldu. Bu satırların yazarı iki toplantıya da katıldı.
Eğitimle ilgili toplantıda okul müdürleri, okul aile birliği başkanları görüşlerini anlattı, eksiklerini taleplerini dile getirdi. Maalesef gazetecilerin izlemekle yükümlü olduğu yerlerde görüş beyan etmesi mesleğin doğasıyla çatışan durumlar ortaya çıkarabiliyor. Zaten gazetecinin mecrası genellikle gazetesindeki haberler ve yorumlardır...
Yine de bugünlerde hazır eğitim konusuna girilmişken, bu konuda akla gelenleri söylemeden geçmek olmayacak.
Umarım başta Kaymakam Madenoğlu olmak üzere, yetkililer bunun üstünde de düşünür...
***
Hem genel, hem de özelde eğitim sistemimizde en önemli sorun ahlak sorunu... Eğitim sisteminin her tarafına sinmiş bir sahtekârlık, çocukların meşruiyet algısını rayından çıkartıyor. Bu sorun hem idarecileri, hem öğretmenleri, hem de velileri etkisi altına alan bir sorun...
Durum şu:
Velinin okul seçme hakkı yok. En yakında hangi okul varsa öğrencisini oraya kayıt ettirmeli. Teorik olarak, öğrencinin okulu daha ana karnındayken Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNK) ile alnına yazılıyor...
Kimi zaman veliler değişik mülahazalarla çocuklarını başka okullara kayıt ettirmek istiyorlar. Bunda hatalı belirlenen okul kapsama alanından tutun da, bazı okulların diğerlerinden daha iyi eğitim verdiğine dair basmakalıp inanışlara kadar birçok etken rol oynuyor. Kimi zaman köyde oturanlar çocukları merkezde okusun diye şartları zorluyor, kimi zaman da okul idarecileri (Evet okul idarecileri) başarılı öğrenciler kendi okullarına gelsin diye velilere göz kırpıyor...
Neyse; Veli Efendi çocuğunun elinden tutup tercih edeceği okula gidiyor. Okul müdürü-müdür yardımcısı vb. o muhitte bir adrese ikametgâh istiyor. Veli o mahalde bulunan bir tanıdığının adresini ikinci adres olarak gösteriyor ve kayıt yapılıyor. Yani ahbap çavuş ilişkisi içinde ADNK verilerinde bir nevi sahtecilik işi yapılıyor ve sorun çözülüyor.
Bir örnekte, ilçenin önde gelen okulu sayılan bir ortaokulun idarecileri başarılı öğrencileri fazladan İngilizce dersi, matematik dersi özel bir program vaadiyle okuluna çekiyor. Veliler okula gidince de ufak bir adres değişikliği hilesiyle kayıt yaptırmak mümkün olabiliyor. (Okuldaki aidat uygulamaları ayrı bir mesele) Sadece saf veliler diye düşünülmesin. Öğretmenler bile bu adres değişikliğini yapıyor, yapılmasını salık veriyor.
Neticede okullarına yürüyerek gidecek çocuklar servislerle gitmeye başlıyor. (Okullardaki öğrenci başına düşen sınıf dengesi bozulmuyor mudur?). Durum ilçedeki öğrencilerin ne kadarını etkiliyor bilinmez. Ama yüz öğrenciden en az yirmi beşi bu durumdaysa şaşırmamak gerek.
Ama 'alan memnun veren memnun kime ne,' denilebilir.
Kazın ayağı öyle değil...
***
Atatürk, "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim" diyor. Neredeyse bütün spor salonlarının duvarlarında bu yazı vardır. Ancak hepimiz biliyoruz ki, 'ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.' Uygulama da böyle yürümüyor.
Veli yaptığını "Herkesin yaptığı ufak bir şey" diyerek meşrulaştırıyor. Müdür-idareci ortada evrak hilesi olduğunu biliyor ama o da aynı sistem içinde yetiştiğinden olsa gerek, işlemin yanlış olduğunu düşünmüyor. Maalesef bu sahtekârlığın tamamı, geleceğimizin teminatı denilen öğrenciler tarafından da biliniyor. Bilgi ve güzel ahlâkla donansın diye eğitim kurumlarına emanet edilen çocukların düşünsel evreni böylece bir sahtekârlık üzerine bina ediliyor.
Öğrenci, velisi ve öğretmenini rol modeli olarak benimser. Sahteci veli tarafından okula yollanan, idarecinin bile bile sahtekârlığa göz yumduğu bir sistemin parçası olarak yetişen öğrenciden, vatan sevgisi, namus, şeref, dürüstlük gibi kavramları içselleştirmesi, sağlıklı bir vatandaş aidiyeti oluşturması nasıl beklenebilir?
Para, itibar ve ikbal için en vazgeçilmez değerleri hiçe sayanlar, internet, telefon dolandırıcıları, hayali ihracatçılar, yalancı politikacılar, rüşvetçi memurlar, her türden inanç bezirgânları nereden çıkıyor? Başka bir eğitim sisteminden mi?
Fiziksel mekânlardaki sorunlar kolayca çözülebilir... Bana göre eğitimde asıl çözülmesi gereken şey, eğitim paydaşlarının sahteciliği, düzenbazlığı, riyakârlığı meşrulaştıran tutumunun son bulması problemidir.
Kaymakam Nazım Madenoğlu, Milli Eğitim Müdürü Numan Korkmaz, Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Azar, tüm eğitim yetkilileri... Elden geliyorsa, okullar açılmadan önceki bir ay içinde yeni kayıt yaptıran velilerden kaçta kaçının adres değiştirmeye mecbur kaldığını araştırınız...
O toplantıda konuşulmayan şeyleri ortaya çıkarabilirsiniz...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com