FINDIK ÜRETİCİSİNİN ŞANLI DİRENİŞİ...
20 Ocak 2016 09:19:04
Ereğli bölgesinde aslında fındık Üreticisi diye ayrı bir sosyal veya ekonomik grup yoktur. Bu memlekette bu faaliyetle iştigal edenler, başka mesleklerden kazandığı maaşla ekmeğini çıkarır, fındık üretimini yan gelir kapısı olarak görürler. Bu tasnifin dışında kalacak büyüklükte fındık üretenlerin sayısı bir avuçtur.
Mahsullerinin fiyatı düşmediği dönemlerde ortak hareket etmek gibi bir dürtüleri olmaz. Türkiye'nin en varlıklı üretici birliklerinden olan Fiskobirlik, başkanlık seçimlerinde adayları seçilmeyince kızan hükümetin kısa vadeli bir krediyi vermeyi reddetmesiyle batınca, suçladıkları kendi çıkarlarını korumak için mücadele veren birliğin kendisi oldu. Bunları bilenler biliyor.
Tarihi boyunca hükümetten kısa vadeli kredi kullanan Fiskobirlik'e bu krediyi vermeyen hükümete toz kondurmadıkları, fındık üretiminin yaygın olduğu bölgelerde 2007 seçimleri sırasında net olarak ortaya çıktı.
Bu sezon, Fındık 11 liradan sezonu açıp, 14 lira seviyelerini görünce, üretici kapitalist ekonominin serbest girişimci dürtülerine kapılarak elindeki ürünün 16-17 liradan gideceği umudunu besledi. Sonra aynı ürün 10 liranın altına düşünce, herkes bir nevi sol yeraltı örgütüne üye olmuş gibi "Üretici kardeş, tüccar kalleş" militanlığına soyundu.
Sosyal medyada paylaşılan yorumlara, Ziraat Odalarından yapılan değerlendirmelere bakınca, "Fındık Üreticisinin Şanlı Direnişi" nin başarıya ulaşmaması için bir neden görünmüyor. Ancak bu değerlendirmeler netice itibarıyla fındığın baş aşağı gidişini açıklamakta yetersiz kalıyor.
Orası belli. Ama neden?
***
Bu satırların yazarının ekonomi uzmanlığı iddiasında olmadığını belirterek başlayalım. Ancak temel ekonomik kurallar matematik gibidir. Nedenleri ve sonuçları doğru okursanız, ekonomik süreçlerin ne getireceğini öngörebilirsiniz.
Fındık üreticisi hasadını yaptığında ortaya çıkan ilk fiyat, bir önceki fındık sezonunun ölü döneminde yükselen fiyatların baskısı altında gerçekleşti. Hatırlanacaktır, o dönemde hükümetin kurulamaması nedeniyle dolar sürekli yükseliyordu. Yüksek fiyatlı dolar demek, "daha az dolar, daha fazla fındık" demek olduğundan, fındık fiyatlarının yavaş da olsa yükselişi normaldi.
Sonra 1 Kasım seçimleri oldu ve tek parti hükümeti kuruldu. Sonuçların belli olmasının hemen ardından dolar düşüşe geçti. Bu arada fındık fiyatları önce durdu, sonra düşmeye başladı. Yükselen terör ortamı doların ateşinin altına yeni odunlar eklese de, bu kez de Rusya ile yaşanan kriz bir talep eksilmesine yol açtı. Bu yüzden fındık fiyatlarında beklenen yükseliş yaşanmadığı gibi düşüşün dahi önüne geçilemedi.
Şunun iyi anlaşılması gerekiyor. Şu an itibarıyla üreticinin asıl rakibi, ürününü alacak olan tüccar değil, uluslararası konjonktürdür. Tüccar karlılığını koruyabildiği sürece yüksek fiyattan fındık almakta beis görmez. Hatta üretici yüksek fiyatlardan daha fazla mal satacağı için tüccarın daha iyi sürüm yapması mümkün olduğundan düşük fiyat üretici kadar tüccarı da sıkıntıya sokan bir durum.
Ancak tüccar olayın aktif bir tarafı sayılmaz. Zira çoğunlukla fındık piyasasında ticaret yapan kişiler, al-satçı kişilerdir. Ellerinde mal stoklayarak fiyatları etkilemeleri büyük oranda mümkün değildir. Şu an itibarıyla piyasayı kontrol edebilecek miktarda ürün sadece üreticide var. Üretici fındığını satmamak suretiyle "şanlı direnişini" sürdürüyor. Başarılı olabilir mi? Neden olmasın?
***
Ancak üretici açısından tehditler sütununda başka bir unsur da var.
Nisan mayıs aylarında gelecek sezonun rekoltesi şekillenmeye başlayacak. Üretici bu zamana kadar istediği fiyatı yakalayamazsa, gelecek sezonda da rekolte yüksek açıklanırsa hem bu sezonun, hem gelecek sezonun mahsulünde fiyat istikrarı sağlamak zor olacaktır. Yani üreticinin ürününü satmayarak fiyatları kontrol etme çabasının bir sınırı var.
Bugünlerde hükümetin piyasadan fındık almak suretiyle müdahalede bulunacağına dair söylemler var. Bizatihi Tarım Bakanı, 50 bin tona kadar fındık alabileceklerini açıkladı. Fındık rekoltesinin yüzde onundan daha düşük bir miktar bu. Eğer erken harekete geçilirse üreticinin direnişine önemli bir katkı sağlayabilir. Nisan-Mayıs aylarına kalırsa, bu miktar bir fındığın piyasadan çekilmesi (Ki aslında piyasadan çekilmiyor) bile yeterli olmayacaktır. Çünkü o vakte varıldığında (yukarıda anlatıldığı üzere)zaten ortak hareket etme yetenekleri düşük olan fındık üreticileri paniğe kapılıp ellerindeki maldan kurtulmak isteyecektir. Dahası yeni sezon mahsulünü depolayacak yer ihtiyacı da bu isteği körükleyecektir.
İnşallah iş o noktaya varmadan makul bir fiyat ortaya çıkar da "Fındık üreticisinin şanlı direnişi" nin gücü sınanmaz...
Çünkü sınamaya tabi kalırsa neticenin ne olacağı şüphe götürür.
ETİKETLER : Yazdır
bir fındık üreticisi olarak tesbitlrine katılmakla birlikte yalnız doların etkisi olduğunu düşünmüyorum.zaten ihracat 480000 dolaylarıda yapılmış rekolte bilgileri doğruysa ortalama 550000bin tondu yani üreticinin elind 150000 ton civarında bu yıl rusya kırizi başta olmak üzer orta doğudaki karışıklıklar bir sebep avrupaya yapıla ihracatta sorun görünmüyor ama araülkelerie yapılan satış yüzde elli düşmüş üç sebep olduğunu düşünüyorum b 1 talep durgunluğundan faydalanan yukardaki devlerin kapışması veya iş birliği yapması 2 emanette bulunan fındıkların en ucuza kapatılması3 fındık üreticisine korku vepanik havasını yaşatarak ... DEVAMI
Hüseyin bey fındık fiyat düşüşü,üreticinin emanet fındığını peşkeş çekip ihanet edilmesidir,dolar kuru veya rekolte çokluğu değil..."bilinçli üreticilerimiz var artık malının emeğinin kıymetini biliyor......
- s.
- 1
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com