KIŞ DİZELERİ...
27 Ocak 2016 09:11:35
Olumsuz hava koşulları, belediyenin karla mücadelede yeterliliği-yetersizliği, çalışan sayısı, harcanan mesai miktarı, iş makineleri, açılan yolların metrekaresi... Buz tutmuş yollar... Bir kış manzarası...
Tüm evreni buz ve kardan bir yorgan gibi örten bembeyaz bir örtü, kızağa binen çocuklar, Kardan adamlar, kar topları, nefesin buğusuyla camlara çizilen resimler, sıcacık evler... Başka bir kış manzarası.
Halk türkülerinin "Alçaklara kar yağıyor, üşümedin mi? Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?" diyerek hazırlıksız yakalanmanın sıkıntılarından dem vurduğu, "Kar yağar buram buram, evim yok nerde duram, öyle bir yârim olsa yollara çadır kuram" diye meydan okuduğu bir mevsim...
"Ah" edip özleyen, "Of" deyip kaçmak isteyen...
Çok şeyler yazılmıştır bu mevsim üstüne...
***
Türk nesrinin en büyük üstadları arasında ilk sıralardaki Nazım Hikmet kar yağışının uyandırdığı hüznü, özlemleri, anıları, kederleri anlatır mesela...
"kar yağiyor
Lambayı yakma, bırak,
Sarı bir insan başı
Düşmesin pencereden kara.
Kar yağıyor karanlıklara.
Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum.
Kar...
Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman ışıklar...
Ve şehir kör bir insan gibi kaldı
Altında yağan karın.
Lambayı yakma, bırak!
Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
Dilsiz olduklarını anlıyorum.
Kar yağıyor
Ve ben hatırlıyorum.
***
Ahmet Muhip Dranas, loş bir akşamda, karlı bir ovanın ormanla birleştiği noktada ince ince yağan karla kederlenir:
"Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze inceden
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!"
***
Sezai Karakoç, mantık, diyalektik, determinizmi bir kenara bırakıp, tüm doğu toplumlarının gerçeği aramadaki temel aracı olan yüreğe kar metaforu ile yol açıyor:
"Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın ..."
Ataol Behramoğlu, kar yağışının uyandırdığı kaygılar, korkular, olumsuzlukları sayıp döktükten sonra noktayı koyma işini umuda bırakır:
"Beyaz, ipek gibi yağdı kar.
Yağsın.
Dünya daha güzel olacak
İnanıyorum buna.
Bir insan kalbinin güzelliğine
Çocukluğuna
Sonsuz cesaretine, olanaklılığına
İnandığım kadar."
***
Kış soğuktur, kış geceleri uzundur... Kış geceleri en kara yaz gecesinden daha karanlık olur. Ama kış aynı zamanda umudun tohumlandığı mevsimdir. Silah sesleri, cenazeler, acılar da hayatın bir parçası... Hangi karanlık geceden sonra sabah olmamış... Aşık Nesimi'nin dediği gibi:
"Bir gülün çevresi dikendir hardır,
Bülbül har elinde ah ile zardır,
Ne de olsa kışın sonu bahardır,
Bu da gelir, bu da geçer ağlama."
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com