BUNA HANGİ ŞEHİR DAYANABİLİR?
01 Subat 2016 08:59:44
İnsanlar neden artık doğup büyüdükleri Zonguldak'ta yaşamak istemiyor, yaşamaya imkan bulamıyor acaba? Bu konular siyasiler tarafından dile getiriliyor ama akıl ve mantık, sağduyu ve vicdan bu konuda ne der?
Say bakalım:
Bir: 2008 dünya krizinin ardından, Ereğli'de faaliyet gösteren sac tüccarları birer ikişer kapılarına kilit vurdu.Sac ticaretini belli ölçülerde imalata dönüştürmeyi becerebilenler bir yana bırakılırsa bu sektör tamamen gitti. Yüzlerce sac tüccarı kapattı, yanlarında çalışan binlerce kişi başka iş aramak zorunda kaldı veya göç etti.
Bu konuda yapılan tüm girişimler beyhude çıktı. Sanayicilerin üye olduğu meslek kuruluşlarının girişimlerinden sonuç çıkmadı. Siyasiler ortada çözülmesi gereken bir sorun bulunduğundan ziyade, süreci rasyonalize etmeyi tercih etti. Netice ortada.
İki: Aynı kriz Ereğli'de tersaneler bölgesini de vurdu. 4 binin üstünde işçi çalışıyordu. Hem öyle böyle değil. Kaynakçı, montajcı gibi uzmanlık gerektiren işleri yapan binlerce kişi ekmek yiyordu buradan. Varın aileleriyle kaç kişinin bu sektörden karnını doyurduğunu, ilçe ticaretine katkılarını falan siz hesap edin.
O gün bu gündür bu konuda çeşitli şeyler söylendi. Seçim dönemlerinde bunun halledileceğine yönelik açıklamalar, daha sonra "Elden gelen bir şey yok"a dönüştü. Gelinen noktada ikiyüz kadar tersane çalışanı kaldı. Yarısı yapılmış gemiler paslanmaya terkedildi.
Üç: Erdemir özelleştirildi. Özelleştirmeyiz denildi, Ereğli'nin menfaatlerini kimseye yedirmeyiz denildi, sonra yabancı almasın denildi. Şimdi şirket OYAK'ın elinde. Ücret politikaları, taşeronlaşma uygulamaları derken, şirketin ilçeye istihdam anlamında sağladığı katkı her geçen gün azaldı. Buna diyecek bir şey yok. Mantık, Özel şirket, karlılık için mümkün olan önlemleri alacaktır diyor.
Yine de seneler boyunca siyaset Erdemir üzerinden yapıldı. Erdemir Ereğli'ye yüzünü dönsün denildi. Gelinen noktada kentin belediye başkanı Erdemir'in ilçeye yüzünü çevirdiğini söylemeye mecbur kaldı. Artık ilçede yaşayanlar çocukları Erdemir'de işe girecek umudu beslemiyor...
Dört: Zonguldak'ın şah damarı olan TTK'da kan akışı giderek yavaşladı. İşçi sayısı düştü, üretim düştü. Emekliler yerine yeni işçi alınmadı. Bunun yerine TTK küçülmeye başladı, fazladan işyerlerinin neredeyse hepsi rödevans işletmelerine terk edildi.
Zonguldak'ta siyasetin hep ana temalarından biri oldu TTK. Artık işçi alımı sözü edildiğinde İktidar partisi mensuplarının ağzını bıçak açmıyor. TTK norm kadronun beş bin eksiğiyle çalışıyor. Beş bin. Beş bin... Aileleri falan, ekonomiye yaptığı katkı falan diye düşününce dehşet verici bir rakam.
Beş: Yine de rödevans işletmeleri açığa çıkan işsizlerin bir bölümüneyetersiz sosyal haklar ve ücretlendirmelerle de olsa... Hükümet bile bunların yetersizliğini kabul edip girişimde bulunduistihdam kapısı aralıyordu. Soma Yasası diye bilinen yasa çıktıktan sonra bu işletmelerin büyük bölümü de kapılarına kilidi astı. Binlerce kişi işsiz kaldı.
Özellikle son iki seçim döneminde rödevans işletmelerine destek sağlanmak suretiyle bu kaybın telafi edileceğine ilişkin güzel sözler dinledi Zonguldak. Ancak gelinen noktada işsiz kalanlar hala işsiz veya bir yerlere göç etmeye mecbur bırakıldılar.
Altı: Zincir marketlerin şehirlerde nasıl konumlanacağı, bunlar karşısında küçük esnafın ne şekilde korunacağına ilişkin çok şey söylendi. Gün oldu devran döndü, artık her mahalle arasında irili ufaklı zincir marketler boy gösterdi. Böyle giderse yakında büfe, mahalle bakkalı, beyaz eşyacı, pabuççusu, ne bileyim birçok sektörde yerel unsurlar tamamen tarihe karışacak.
Söylenenler lafta kaldı. Bugün konu sohbet seviyesinde, o da hangi marketin sahibi veya ortağının hangi siyasi olduğu şeklinde konuşuluyor.
Yedi: Köylerde yaşayanlar tarımsal ve hayvansal tüketim maddelerinin neredeyse tamamını kendi bahçesinde üretirken, bugün neredeyse tüm ihtiyaçlarını şehirden, pazardan çarşıdan temin etmeye çalışıyor. Eskiden her evin altında bir ahır vardı. Bu ahırda üretilen süt ve buzağılar aile bütçelerine önemli katkılar sağlardı.
Yanlış tarım politikaları, popüler kültürün dönüştürücü gücü, sanayileşmenin dayanılmaz cazibesi sayesinde artık Zonguldak'ta yapılabilen tek tarım türü sınırlı da olsa fındık üretimi. Onun da fiyatı düşmeye devam ediyor.
***
Şimdilik akla gelenler bunlar.
Birisi anlatsın bakalım. Bu sayılanlardan Zonguldak havalisinin toplam istihdam kaybı nedir? Bu istihdam kaybı ne ölçüde bir nüfusu zorda bırakır? Zonguldak'ın her sene binlerle ifade edilen sayıda göç vermesinin nedeni insanların serüven arayışı mıymış?
Birisi anlatsın bakalım:
Bırakın Zonguldak'ı.... Herhangi bir şehir böyle bir manzaraya nasıl dayanır?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com