İPE UN SERME MEVSİMİ
09 Mart 2016 09:43:57
Zonguldak...
İpe un serenlerin cenneti...
Zonguldak Ereğli karayolunda duble yol çalışmaları başladığında beşiğinde olanlar artık oy kullanmaya başladı.
İki sene sonra, seneye, belki daha da yakın denildi. Sonra müteahhit şöyle yaptı, sözleşme şöyleydi, doğa koşulları, falan filan denildi. Yedi sekiz senedir üretilen duble yol miktarı gülünç denilecek seviyede... Yine türküdeki gibi 'Bu sene de gülmek haram belki seneye' deniyor.
Ereğli Devrek yolu bölge kalkınmasında şöyle önemliydi, böyle önemliydi, bu namus meselemiz denildi, hükümetlerin önündeki sayılar değişti, söz verenlerin isimleri değişti ama gelinen noktada elde avuçta olan bir özdeyiş...
"Aşk dediğin Ereğli Devrek Yolu gibi olmalı, hiç bitmemeli!"
Ereğli'de tersaneler meselesini ben çözerim diye seçim meydanına inenler daha sonra balıkçı teknelerine indi, o da gelmeyince tahmil tahliye limanı denildi, neticede bu büyüklükte bir endüstri alanı ile orantısız miktarda küçük bir işçi grubu çalışıyor. Üretim yatırımları boş duruyor. Mazeretin bini bir para...
Rödevansa verilen Alacaağzı kömür ocağında işletmeci pılısını pırtısını toplayıp sekizyüzelli işçiyi ortada cascavlak bırakıp kaçınca, üç dört ay içinde bu mesele sonuçlanır, öncelik buradan çıkan işçilerde olacak denildi.
İşçiler başka illere göç etmeye mecbur kaldı. Bir kısmı bulabildikleri işlerle ekmeğini kazanmaya çalışıyor, önemli bir kısmı hala işsiz... Kağıt üstünde yapılan değişiklikler(TTK'ya devredildi, ocağın bakımı için görevlendirme yapıldı vs) dışında somut bir gelişme var diyen beri gelsin...
2011 öncesinde TTK'ya işçi alımı için görüşmeler sürüyor denildi, işçi açığı 3 bin 200 seviyesinden 4 bin 500 seviyelerine yükseldi. İşçi alımı için çaba harcama mevkisindekiler termik santralleri savunmak dışında bu sektöre başını çevirip bakmıyor...
Seçim dönemlerinde büyük harflerle başlayan Bölgesel Kalkınma Projeleri, Yeni Teşvik Uygulamaları gibi lafları edenler ortalıkta gözükmüyor... Artık ne kadar gayret gösterdiklerini bilmek söz konusu değil ama Zonguldak göç vermeye devam ediyor...
Burası Zonguldak...
İpe un serenlerin memleketi...
***
Bu memlekette siyasetçinin karar ve proje değişikliği, fiber optik kablolar üzerinden gerçekleşiyor. Bir düğmeye tık diye basıyorsunuz, ağızlar değişmiş...
Siyasetçi aday olur, her alanda bilgisi, azmi, isteği vardır. Her sorun için "Kolay" der. "Seçildiğim takdirde birkaç ay içinde bu iş tamam!"
Halk sandığa gider, "Hayırlı olsun" diyerek oyunu kullanır, akşam saatlerinde kendisini kimin temsil edeceğini öğrenir.
Siyasetçi seçildiğini öğrendikten sonra "Projelerimin arkasındayım, biz millete hizmet için geldik" der. Sonra protokol ziyaretlerine başlar, kutlamaları kabul eder. En hızlı yandaşlarının kendisine başarıları için sunduğu plaketleri kabul eder.
Gider bir yerlerden "Mazbata" denilen bir şey edinir. Yemin falan eder. Sonra makamından bakınca kazın ayağının adayken gördüğünden farklı olduğunu görür, ufaktan ümitsizliğe kapılır.
Bir süre seçildiği görev için maaşını bankadan çekip seçim dönemi konuşulanların unutulması için halka fırsat verir. Zira partisi tarafından aday gösterilecek ve halk tarafından seçilecek kadar uyanık olanlar, aynı zamanda halkın gündem değişikliği arasında birçok şeyi kısa sürede unutacağını da bilir. Zaten amaç, toplumsal yaşamdaki eksikliklerin, kamunun ihtiyaçlarının karşılanmasından ziyade seçilmenin ta kendisidir.
Seçimden sonra dört ila altı ay geçince, en başta vaat ettiklerinin neden olanaksız olduğunun en mantıklı izahlarını bulmaya başlar. Bu olanaksızlıklar aslında seçilmeden önce de vardır ama bunları kendi dışında unsurların eseri gibi göstermek siyasetçinin şanındandır.
Seçildiği seçim bölgesinin halkı için bir değer olmak veya onu aday gösteren siyasi partinin şablonlarına uyum göstermek arasında tercih sırası geldiğinde, bir sonraki dönem adaylık aklına düşüverir.
Böylece başlangıçtakiyle taban tabana zıt, yeni bir rutin edinir kendine... Eleştirilerin tamamı dış mihraklı olur, şikayetlerin tamamı muhalif görüştekilerin komplosu... Hem de tüm bu değişiklik çok kısa sürede, fiber optik hızında gerçekleşir...
Bu aşamadan sonra seçmen ne kadar hayıflansa da, elden gelen bir şey yok. Atı alan Üsküdar'ı geçmiştir. Bor'un pazarı geçmiş, eşeği Niğde'ye sürme vakti gelmiştir...
Zira buradan sonrası ipe un serme mevsimidir...
Her zaman olduğu gibi...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com