TİLKİNİN AKLINDAKİ...
11 Mart 2016 09:05:00
Birkaç gün masmavi gökyüzü, sıcak hava, sahil gezileri, pamuk helva derken bahar geldi zannedenler Mart ayının üçte birlik kesri tamamlanırken, dolapların mutena köşelerine ittiği kışlıkları yeniden hatırlayıverdi.
Malum cemreler düştü, artık hava bir soğusa, bir ısınsa da genel gidiş hep daha sıcak günlere doğru olacak. Kar yağışı olmaz, uzun süreli don da olmazsa, erken baharın etkisiyle şimdiden uyanmaya başlayan doğa, ılgıt ılgıt polen kokuları yayan çiçeklerden tablolar oluşturacak.
Doğa böyledir. Kendi haline bırakıldığında ürettiği tek şey güzellik ve yaşamın kendisidir. Doğa kendi unsurları içinde savaşmaz. Hiçbir ağaç, hiçbir hayvan, hiçbir böcek yaşamak için ihtiyacı olan optimum miktardan fazlasını istemez. Doğada yaşayan canlılar birbirlerinden sadece ihtiyaçları kadar alırlar.
İnsanoğlunun bu doğanın parçası olduğunu her geçen gün biraz daha unutuyor olması, doğada olmayan şeyleriiktidar, para, güç, mevkielde etmek için birbirine çelme takması, omuz vurması; amaca ulaşmak için hile yapması, hatta hemcinslerini gırtlaklaması ne acı!
Esasen en fazla ihtiyaç duyduğu şeyler doğada bulunurken, daha az ihtiyaç duyduğu şeyleri elde edebilmek için doğaya saldırmasına ne demeli?
***
Köy tipi üretim süreçleri insanı doğayla yaklaştırır. Sabanın arkasından yürümüş olanlar Anasır-ı Erbaanın her veçhesinin kokusunu ayrı ayrı bilir, tanır. Toprakla yoğrulmuş olanlar öncelikle doğada var olduğu söylenen düzene teslim olur; ciddiye aldığı, yaşam biçimini ayarladığı, hukukuna uyduğu düzen odur.
Bu yüzden "Başarı-Kar Diyalektiği" içinde hapsolmuş modernist kent insanı, köyde yaşayan insanların doğayla bağını koruma çabasını "Geri kafalılık" olarak yaftalar.
Ereğli'de, Gebe Köyünde yaşayan vatandaşlar, baz istasyonu kurulma girişimine, kendilerinin, çocuklarının sağlığına zarar verecek kaygısıyla düzenlediği eylem mesela. Köylülerin arzusuna göre neticelenmesi halinde, daha doğru bir neticeye ulaşacağına şüphe yok.
Şehirde baz istasyonlarının altındaki apartmanın kibrit kutusu dairelerinde yaşayanlara garip gelebilir köylülerin tutumu. Daha çok para, daha kaliteli internet, ne bileyim minare gölgesinden, davul tozundan ihtiyaçların giderilmesi, zaten yapay olarak üretilmiş açlıkların doyurulmasını hayatın ana meşgalesi haline getirmiş olanlarbizler anonim halk bilgeliğinin; akademik-bilimsel aydınlanmacı olan karşısında tutarlı bir iç bütünlüğü olduğunu görmez, görmemekte ayak direr de ondan...
***
Meraklısına Latin Amerikalı Yazar Gabriel Garcia Marquez'in "Başkan Babamızın Sonbaharı"nı öneririm.
Zonguldak'ta TTK'ya birkaç işçinin alınması için düzenlenen kurada çifte numaralı toplar bulundu, olay polis tarafından zabıt altına alındı. Kuranın iptal edileceği açıklandı, daha önce kurada çıkanlar bunu haksızlık olarak değerlendirdi... Güleriz ağlanacak halimize...
Marquez "Başkan Babamızın Sonbaharı"nda üst düzey kamu görevlilerinin kazanması için hazırlanan bir piyango dümenini anlatır.
İçinde 0'dan 9'a kadar rakamlar yazılı on top bulunan kürelerveya torbalar tam hatırlayamadımiçinden çocuklar tarafından çekiliş yapılacaktır. Önceden çıkması istenen toplar buzdolabında soğutulur. Çocuklara da soğuk topları çekmeleri öğretilir. Böylece tam olarak istenen numaralı piyango biletine ikramiye isabet eder. Generaller, üst düzey devlet görevlileri bu sayede büyük ikramiyelerin sahibi olurlar.
Zonguldak'ta eski hükümlülerin TTK'ya alınması için gerçekleştirilen kura işte bu kurmaca öykü parçasını hatırlattı. Bir topun iki tarafında iki farklı numara bulunmasının sehven yapıldığını düşünelim diyeceğim ama Allah aşkına, öyle olsaydı bir topta olurdu, beş topta aynı farklılığın sehven yapıldığınıtoplar tek tek kontrol edilmemiş olabilir midüşünmek zor.
Belki de yolsuzluk girişimi dışında mantıklı bir açıklama da olabilir. Bu durumda tüm gerçekliğiyle, sağa sola kıvırmadan, kamuoyuyla net bir bilgi paylaşımı yapılması gerekir.
Böyle bir kurnazlık tilkinin aklına gelmez, tilki bulduğu kümeste karnını doyurur. Kümesleri kendi hırsızlığı için önceden dizayn etmez.
Sadece insanın aklına gelir böylesi!
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com