SİYASETTE NİTELİK PROBLEMİ...
22 Mart 2016 08:45:22
Türk siyaseti, özelde de Ereğli siyaseti genelde şahıslar üzerinden yürütülür.
Kimsenin siyasetle ilgili sabit bir fikri yoktur. Genelde siyaset "Öteki"nin neden yanlış insan olduğu üzerinden yürütülür. Muhalefet, iktidar partisi mensuplarının şahsiyeti üzerinden eleştiriler getirir, İktidar partisi mensupları ise muhalif parti mensuplarının yaptıkları üzerinden siyasi hareketin tümünü yaftalar.
Siyaset denildiğinde, neticesi sandıkta alınan, vatandaşın oy kullandığı ve hükümeti belirlediği süreçler gelmesin akla. Ne bileyim, TSO seçimlerinde de durum böyledir, spor kulüplerinin yönetimlerinin belirlenmesi süreçlerinde de, hemşeri dernekleri ve meslek örgütlerinin kongre süreçlerinde de...
Önce bir tarafı tutarsınız, sonra tüm enerjinizi "tutmadığınız" tarafın temsilcilerinin ne gibi ahlaki açmazları olduğunu kanıtlamaya çalışırsınız.
Bu şekilde düşünmek, öğrenilmiş bir süreçtir. İyice benimsendikten sonra bu yaklaşımın kendisini sorgulamak kimsenin aklına gelmez.
***
Bu yaklaşımın başka bir boyutu da, seçimle göreve gelenlerin, olağan meşguliyetini bırakıp, kendi yerine göz koyanların hamlelerini takip etmek zorunda kalmasıdır.
Bir partide ilçe başkanı seçilir. Seçilene kadar rakibe kara çalmakla uğraştığı kadar, ilçe ve bölgeye ilişkin görüşlerini de anlatır. Bir kez seçildi mi, bir sonraki kongrede yerini kimin alacağına, ayağını kimin kaydıracağına, kimin ayağını kaydırması gerektiğine odaklanır.
Biraz daha konuyu genişletmek gerekirse, milletvekilleri, belediye başkanları, parti içinde sivrilmeye başlayan tipleri daima potansiyel rakip olarak değerlendirip hatalarını yakından takip etmeye, kendi çevrelerinden kimlerin bu potansiyel rakiplerle yakınlaştığını gözlemlemeye başlarlar. Milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri, il-ilçe yöneticileri için kendi pozisyonunu tehdit eden unsurlar, toplumun onlardan beklentilerinin önüne geçer.
Bir noktadan sonra bu tutum, "Sırtını rakibinden daha sağlam bir duvara dayama" içgüdüsüne bırakır ve film kopar.
***
Ünlü bir laf vardır:
"Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışır."
Her türden siyaset mekanizmasında insanları konuşanların etkinliği, fikirleri tartışanların etkinliğini geçiyorsa, siyaset "Bizans oyunları" için bir arena olmaktan ileriye gidemez.
Mesela siyasette, sosyal demokrasinin faziletlerini anlatan bir siyasal oluşum var mı? Bunların karşısına muhafazakar demokrasinin toplumla ilişkisini koyabilen bir siyasi parti var mı? Liberal ekonomiyi savunan, devletçi, karma ekonomileri tartışan siyasi var mı? Gazetecileri tartışmak yerine basın özgürlüğünün sınırlarını konuşabiliyor muyuz? Gazeteciler,(söz meclisten dışarı diyelim de kimse alınmasın) sosyal alanda rol alanların savunduğu fikirlerle çatışan yönlerini mi gösteriyor, yoksa beraber hareket ettikleriyle, karşıt olduklarını mı dikkate alıyor?
Yoksa siyasetin jargonu, "O dönek, bu yandaş, bu hain, bu ihtiyar, bu dinozor, aklını kaçırmış, kudurmuş" şeklinde vülgarize edilebilecek bakış açısının sınırlarının içine mahkûm mu?
***
Genelde Türkiye, özelde de Ereğli siyasetinde nitelik sorununu yaratan şey, kişisel kariyer ve ülke ideallerinin optimum bir karışımından oluşan siyasette, ideallerin-fikirlerin ikinci plana atılıp, kişisel kariyer pragmatizminin ön plana çıkarılmasıdır.
"Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler." Özellikle son otuz yılda elle tutulur bir fikir üretmeye çalışan herkes, ya gençlik hatalarıyla yargılanmıştır, ya anasının babasının kimliğiyle.
Bugün artık "Şartlı reflekse dönüşen bir yanılsama" olan bu durum kanıksandı. Artık siyasetin esas olarak fikirler üzerinden yapılması gerektiğini, bir zamanlar böyle yapıldığını kimse hatırlamıyor.
Tüm bunların başka türlü olabileceğine insanları ikna etmek artık büyük bir çaba gerektiriyor.
"Silkin de kendine gel" derler ya... İşte onun tam zamanı!
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com