GÜLÜÇ'ÜN KADERİ...
31 Mart 2016 09:07:36
Son on yıla yakın süre, Ereğli'nin Gülüç Beldesi açısından sırat köprüsünde geçti. Bugünlerde yine beldenin Ereğli'ye bağlanması üzerinden yapılan siyasi manevra söylentileri dolaşıyor.
Zamanlama manidar. Zira seçim dönemlerinde bu işler pek konuşulmaz. Seçimden bir süre sonra da konuşulmaz. Hep büyük belediye iki yılı doldurduktan sonra yapılır bu tartışmalar.
Bunun iki nedeni var. İlki siyasi... Bir yandan belde halkının başının üstünde Demokles kılıcını sallayıp, bir yandan oylarına talip olmak kolay iş değil. Bu konuda sağda solda verilen sözler nedeniyle seçimden hemen sonra da bu işi yapmak mümkün değil.
Zamanlama konusundaki ikinci sebep siyasi... Seçime bir yıl kala bu işlemin gerçekleştirilmesi yasal olarak da mümkün değil. Tüm bu unsurları alt alta topladığınız zaman ise zamanlama hep aşağı yukarı aynı döneme gelir.
***
5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 11. Maddesi şöyle başlıyor:
"Meskûn sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve üzerinde olan bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek kararname ile kaldırılarak bu belediyeye katılır. Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin mahalleleri, katıldıkları belediyenin mahalleleri hâline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye ile köylerin taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları katıldıkları belediyeye intikal eder.
Bu işin uygulamasını, Konuralp'in Düzce'ye katılması sürecindeki tartışmalar esnasında görmüşlüğüm vardır. Büyük Belediyenin Meclisi, katılma konusunda karar alır. Bu karar valiliğin üst yazısıyla Danıştay'a gönderilir, Danıştayın olurunun ardından konu İçişleri Bakanlığı'na gider. Bakanlığın teklifiyle İçişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanının imzasını taşıyan üçlü kararname ile birleşme işlemi tamamlanır.
Burada Danıştay'ın görevi şekli unsurları içeriyor. Büyük belediye 50 bin nüfusun üstünde mi, ufak olanla arasındaki mesafe 5 kilometreden yakın mı, genel imar düzeni veya temel altyapı hizmetleri gerekli kılıyor mu gibi unsurlara bakılır. Ancak konunun bütününe bakıldığında birleşme işleminin siyasi bir işlem olduğu anlaşılıyor.
Zira birleşme işlemi söz konusu olduğunda, büyük belediyenin meclisi karar alacak ki bunun hangi partiden olduğu önemli. Ufak belediyenin hangi partiden olduğu da öyle. Ayrıca hükümetin hangi belediyenin mensup olduğu partide olduğu da büyük önem taşıyor.
***
Gülüç'ün Ereğli'ye katılması için Ereğli Belediyesi tarafından girişimlere başlandığında belediye başkanı Halil Posbıyık idi. Gülüç'te ise hükümeti elinde tutan AK Partili Aydın Güngör belediye başkanıydı. Yani bir muhalefet partisinin (önce Anavatan, sonra CHP) belediyesi, iktidar partisine mensup bir belediyeyi ilhak etmek istiyordu.
Ereğli Belediyesi her şeyi yaptı, karar, yazı, danıştay falan derken birleşme konusu iktidar milletvekillerinin araya girmesiyle İçişleri Bakanlığı'na takıldı.
Bugün bu manzaranın tam tersi var. Bu kez büyük belediye hükümetle aynı partiye mensup bir belediye başkanı tarafından yönetiliyor. Küçük Belediyede ise Anamuhalefet CHP'ye mensup Gökhan Demirtaş var. Bugünlerde bu iki konu birlikte konuşuluyor. Yani Gülüç'ün Ereğli'ye katılması ve Gülüç Belediye Başkanının AK Parti'ye katılması.
Belediye Başkanı Demirtaş, kimseyle parti değiştirmeye ilişkin bir teması olmadığını açıkladı ama kapıyı kesin bir ifadeyle kapatmadı. "Benim için önemli olan hizmet" dedi.
Tam bu ortamda CHP Milletvekili Turpçu, Gülüç'ün kapatılması konusu üzerinden Belediye Başkanı Demirtaş'a baskıkendi ifadesiyle şantajyapıldığını öne sürdü.
AK Parti'nin kazanamadığı yerlerde belediye başkanlarını transfer ederek netice almaya çalışması yeni bir şey değil. İsteyen istediği yere geçebilir. Ancak bir transfer görüşmesinde, "Belden kapatılır-bize gelirsen kapatılmaz" gibi sözleri eden biri olduysa siyasi ahlak kurallarının çiğnendiğini düşünenlere diyecek bir şey kalmaz.
Bırakın bunu, eğer bir siyasi böyle bir baskı altında parti değiştirirse onun siyasi ahlakını da sorgulamaya açık kabul etmek gerekir.
Neticeyi hep birlikte göreceğiz...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com