SİVİL TOPLUMCU...
14 Nisan 2016 09:07:26
Kimi zaman sivil toplum kuruluşları yöneticilerinin, yönettikleri kuruluşların amacıyla çatışan rotalara girişi eleştirilmiştir bu satırlarda. Bunun bir adım ötesi, asıl derdi sivil toplum kuruluşu faaliyetlerinde bulunmak değil de, bu sivil toplum kuruluşunu bir atlama tahtası olarak kullanmak isteyenlerdir.
Maalesef sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri söz konusu olduğunda, gerçekten bir alanda görülen eksikliği gidermek, bir sosyal grubun derdine derman olmak, belli bir ideayı gerçekleştirmek için yola çıkanların sayısı; bu sivil toplum kuruluşları yoluyla şöhret kazanmak, bu şöhret sayesinde belli maddi getiriler elde etmek, çoğu zaman da siyasette erişilebilecek bazı hedeflere erişmek isteyenlerin yanında çok azdır.
Sivil toplumculuğu siyasette vb atlama tahtası olarak kullanmak isteyenler, harici amaçlarını gerçekleştirdiklerinde veya gerçekleşme olanağı ortadan kalktığında sahadan kaybolan tiplerdir. Bu açıdan üstünde bir şeyler konuşulmasını nadiren hak ederler. Ne kadar sayıları az da olsa, bunlar var; üstelik yaşama nüfuz etmeye devam ediyorlar.
Oysa, bir amaca kilitlenip, sadece o amacın gerçekleşmesi için emek vermeyi iş edinen gerçek sivil toplumcularnaylon değil gerçek işler yapanlarasla sahadan kaybolmaz. Bunlar yapı itibarıyla dava insanlarıdır ve bunlar için övgü, takdir gibi şeyler, adeta hedefe ilerlerken önlerine yan etki şeklinde gelen şeylerdir. Belki hak edilmiş övgülerden keyif alırlar, belki umursamazlar. Hiçbir şeyi ödül almak beklentisiyle yapmadıklarından aynı şekilde yollarına devam ederler.
Ereğli'de sivil toplum alanında bir numaralı isim çoğu kişi açısından tartışmasız şekilde Fiziksel Engelliler Derneği Başkanı İsmail Şentürk'tür...
***
İsmail Şentürk, Karadeniz Ereğli Fiziksel Engelliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini çok uzun süredir devam ettiriyor. Kendisi de bir fiziksel engelli ve ulaşımını büyük ölçüde bir akülü tekerlekli sandalyeyle sağlıyor.
Derneğin Ereğli'de, Zonguldak genelinde engelleri aşmak için yaptıkları inanılmaz. Bu uğurda Şentürk'ün asansörsüz kültür merkezlerinin sinema salonlarına dört güçlü kuvvetli gencin desteğiyle çıkışına tanık olduk. Eski adliyenin tekerlekli sandalyeyle çıkılması mümkün olmayan merdivenlerinin kendisine engel olamadığını gördük.
Bireysel koşulları dolayısıyla sivil toplum faaliyetinde bulunduğu akla gelmesin. İsmail Şentürk'ün bir spor kulübüne başkanlık ettiğini bile gördük. Ne kişisel çıkar, ne kompleks, ne de yerli yersiz övgüler; kimi zaman eleştirilerin yaptığı işi etkilemediğini gördük. Kentin ulaşım altyapısının engelliler için ne kadar yetersiz olduğunu anlattığı dönemlerde, siyasetin yerel güçlerine en sert sözleri nasıl söylediğini gördük.
Ve evet, Fiziksel Engelliler Derneği olarak ilçede tekerlekli sandalyesi olmayan fiziksel engelli kalmaması için yapılan mücadelenin büyük başarısını gördük. Manuel sandalyelerin akülü sandalye ile değiştirilmesi için verilen mücadelenin büyük başarısını gördük. Elbette sivil toplumculuk tek başına yapılan bir şey değil. Bu uğurda Şentürk'ün ne bürokrasi, ne sivil toplum, ne de iş çevrelerinden her türlü desteği almak için verdiği büyük mücadeleye şahit olduk. Dışarıdan bakınca inanılmaz gözüken işler başardı Şentürk...
Peki ama Şentürk bu işi nasıl başarıyor? Bu gücü nereden alıyor?
***
Bazı şeyleri anlatmak için kelimeler yetmez. Ama denemekten de zarar gelmez.
Bugün, (Siz bu yazıyı okurken dün diye okuyun) Fiziksel Engelliler Derneği'de iki küçük kıza, biri akülü, öbürü manuel olmak üzere tekerlekli sandalye verilmesine tanık olduk.
Protokol konuşmaları falan filan... Hepsi iyiniyetli ve teşvik edici, her biri güzel, içlerinden iyi niyet akan konuşmalar... Sonra, manuel sandalyeyi alan Yasemin adındaki küçük engelli kız hemen yanındaki tekerlekli sandalyede oturan İsmail Şentürk'ün elini tuttu. Şentürk söz konusu haberin fotoğrafında da görüldüğü üzere gülümseyerek küçük kızın başını okşadı.
Küçük Yasemin'in dernek başkanının elini tuttuğu o an, gerçek sivil toplumcuların yaptıkları işleri yapacak gücü nasıl bulduğunu binlerce satırlık yazıdan çok daha iyi izah ediyor.
Öyle bir el tutuş için bir ömrü vakfetmek bile az gelir...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com