BİRLİK BERABERLİK PROJELERİ...
15 Nisan 2016 10:47:01
Ereğli'de tüm sorunların anahtarının "Birlik ve beraberlik" olduğu hep söylenegelmiştir. Ancak kimse bu birlik ve beraberliğin nasıl sağlanacağını anlatmaz.
Hatırlayacaksınız, önceki dönem belediye başkanının, ilçede birçok kurumla kavgalı olması çok eleştirilmişti. Bu eleştiri yerel seçimlerin temel temalarından biriydi.
AK Parti Ereğli Belediyesi'ne talip olduğunda en önemli argümanlarının başında yerel belediye ile merkezi hükümetin aynı partiden olmasının ilçeye hizmet akışını arttıracağı yönünde idi. Bu şekilde ilçede kurumlar arasında kavgalar da bitecek, birlik ve beraberlik atmosferi hakim olacaktı.
Uysal, seçilmesinin ardından dönemin milletvekili dışında parti içi dengelerle işi olmadığı algısı üreten bir tutum içine girdi. Neticede kendi partisinin belediye meclis üyeleri ile derin ayrılıklar yaşadı.
Partisinin milletvekili ile Ankara'da TBMM kulisinde yaşanan olayın herhangi bir şekilde tatlıya bağlandığını söylemek zor. Zira bundan sonra bir fotoğrafta bir araya gelmediler.
İlçe Başkanı ile Belediye Başkanı sanki ayrı gündemleri takip eden iki farklı siyasi parti mensubundan da öte, adeta rakip gibi hareket etmeye başladı.
Geçtim parti içi bütünlükten, partinin belediye meclis grubunun bile ortak bir kararda birleşemediği tüm kamuoyu tarafından gözlemlendi. İl genel meclisinde bile iktidar grubu birlik bütünlük açısından iyi bir sınav vermedi.
Birisi yarın kalkıp durumun şunun veya bunun eseri olduğunu söyleyecek ama bunu söyleyenler nalıncı keseri gibi kendine yontacağından günah keçisi ilanından başka bir değer taşımaz bu ifadeler. Çünkü neredeyse moleküler düzeye kadar varan bu bölünmenin sorumluları, başta iktidar partisi milletvekilleri olmak üzere, Belediye Başkanı, İlçe Başkanı, İl Başkanı, belediye meclis üyeleri; hatta masaya yumruğunu vurup herkesi hizaya sokması gereken parti genel merkezidir. Şunu bundan ayırmaya gerek yok.
Keşke bunlar yaşanmasaydı da seçim günlerinde merkezi hükümet, yerel belediye el ele verip ilçeye hizmet yağdırmak için işbirliğine gideydi.
İş işten geçtikten sonra "Birlik beraberlik sağlanamadı, yoksa biz çok işler yapacaktık" demenin manası yok.
Belki iş işten geçmemiştir.
***
Doğru ve eğriye herkesin kendi beyanı üzerinden karar vermesini istemek bir birlik, beraberlik ortamını, ilçenin arzuladığı "Kucaklaşmayı" sağlamıyor.
Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yaşar Tetiker, adaylığını açıkladığı dönemde " Bu saatten sonra yılların tecrübesiyle de herkesi kucaklamak için yola çıkıyoruz. Bu zaman, samimi ve dürüst sözlerle birbirini kucaklama dönemidir, bunu yaparsak var oluruz, ayakta oluruz... Eski kavgalı günlere, birbirimizle ilgili kutuplaşmalara gidersek bundan Ereğli ve sizler zarar görür" demişti.
Tetiker, en baştan söyledikleriyle bugün geldiği nokta arasındaki mesafenin muhasebesini yapıyor mudur bilinmez. Ancak TSO başkanının gelecek dönem planlarında bu dönemki performansını emsal göstermesinin kendisi için yararı tartışma götürür.
Zira Tetiker'in şahsında cisimleşen TSO'nun, seçimlerin hemen ardından muhalif gruplarla işbirliği geliştirme yollarını araması gerekirdi ama kimse küskünlükleri, dargınlıkları bırakalım demedi. "Yüzüne bakmam" modunda işe başlanınca perşembenin gelişi çarşambadan belli oldu.
Kısa süre sonra TSO yönetimi ile dönemin Ereğli Belediye Başkanı ile yaşadığı ihtilaflar ayyuka çıktı.
Hadi başkan muhalefet partisindendi, ancak dönemin iktidar partisi milletvekili ile birbirlerine selam veremeyeceği bir çatışma ortamına da girdi TSO. Ya her birinin öbürü hakkında "Akçeli işler" üzerinden yaptığı suçlamalar?
Baştan "Erdemir hiçbir zaman Ereğli'ye sırtını dönmedi" diyerek pembe mesajlar verilirken, sonradan "Sırtını Ereğli'ye dönmek" özdeyişinin icat edilmesi de ilçenin ekonomi yönetimi cephesinde birliğin değil bölünmenin işaretidir. Normal bir örgütlenme çabası içinde olan sendikayı dahi "Zamansız davranıp yatırımcıyı kaçırmak"la itham ederek gereksiz bir gerilime kapıyı araladı.
Örnekler çoğaltılabilir. AK Parti Milletvekili Faruk Çaturoğlu'nun Erdemir'in yapacağını vaat ettiği fakültenin akıbetini muhalefet milletvekili gibi basın üzerinden sorması mesela sıkıntılı alanlardan birinin göstergesi. Çaturoğlu, parti içindeki sorunlu hallerde çözüm aramak yerine adeta "Ne şiş yansın, ne kebap" tutumunu sürdürüyor ki bu da bir süre sonra daha büyük sorunların kapıya dayanmasına zemin hazırlayabilir.
Kıssadan hisse şu:
Bir: Birlik beraberlik bir proje değildir. Proje elle tutulur, planlanabilir şeylerdir.
İki: Kendisi değişmeyi göze almadan başkalarının değişmesini beklemek abestir.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com