KAYIKÇI KAVGASI...
19 Nisan 2016 08:24:53
Çevremizde yaşanan her şey, dönüp dolaşıp bir şekilde kendi
yaşantımızı etkiler. Ereğli'de 2019
seçimlerine yönelik olarak siyasi partiler içinde yaşanan güç çekişmesinin
zararı, kavgayı kaybedenlerden ziyade Ereğli'de yaşayanlar görür. Sadece
siyaset değil, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları da kayıkçı
kavgasının sahasıdır.
Halk arasında gerçek neticesi olmayan, en azından
neticesinden kavga edenlerden başka kişilerin etkilendiği kavgalara "Kayıkçı
Kavgası" denir.
Bu sözü kullanan birçok kişi, deyimin tarihçesini bilmeden,
sadece sözlük anlamıyla kullanır. Oysa bu deyim, kamu bilgeliği tarafından
gerçek olaylardan esinlenilerek türetilmiştir.
Eskiden, Devlet demenin İstanbul demek olduğu yıllarda,
Eminönü-Karaköy arasında yolcu taşımacılığı kayıklar tarafından yapılırdı.
Kayıkçılar bir lonca örgütlenmesi içinde ortak hareket edebilecek bir ekonomik
gruptu.
Kayıkçılar müşteri beklerken kendi aralarında kavgaya
kapışır, böğürmeler, küfürler falan derken, kürekler işe karışır, sağa sola
vurulurdu. Bizim millette temaşa hastalığı olduğundan, kavgayı seyretmek için
kısa sürede birçok kişi toplanırdı. Kürekler bu arada toplanan halktan
kişilerin kafasına iner, kayıkçıların kafaları kavgadan esirgenirdi. Zaten
kavganın amacı da keşmekeş arasında küreklere doğru düzgün hedefler bulabilmek
idi.
Bu düzmece kavga daha sonra denizden karaya taşındı ve
özellikle yankesiciler Yeni Camii önünde kayıkçılardan öğrendikleri bu toplum
yaratma yöntemiyle insanları toplayıp, kese ve cüzdan yürütmeyi adet haline
getirmiş.
Kıssadan hisse şu: Bir yerde neticesi olmayan bir kavga
ediliyorsa, bilin ki hastanede gözünü açacak olanlar kavga edenler değil, başka
biridir.
Ereğli'de "Kavga" denilen şeylerin esasen söylenen veya
yapılan şeyler üzerinden değil de niyet okumak suretiyle yürütüldüğüne dikkat
etmek gerek.
Bu şekilde yürütülen kavganın toplumsal bir yarar
sağlamasını beklemek abes olurdu. Çünkü
niyeti okunan kişiler "Ben öyle bir şey demedim" dediği anda tartışmanın önü
tıkanıverir. Kimin ilçe başkanı, kimin belediye başkanı, kimin milletvekili
olacağına dair kurgular, görüşler ve karşı görüşler hep asıl muhatapların
demediği ve yapmadığı şeylerden beslenir.
Tek netice ilçe kamuoyunun birlikte hareket etme yeteneğinin
kayıkçı kavgaları yüzünden her geçen gün biraz kısıtlanmasıdır ki bu da pek
arzu edilen neticeler arasında yer almaz.
Bazılarına abartı gibi gelebilir. Herkes kendi yorumunu
yapsın. Neticede Ereğli'de gündeme gelmek isteyen kişilerin neredeyse tamamı
başka birinin hataları üzerinden yaşanan kayıkçı kavgasına dahil olmuyor mu?
İlçenin üstünde ittifak ettiği tek konunun, her geçen gün
biraz daha kan kaybedildiği olması bile başlı başına iş yapmak istemeyip de
gündemde kalmak isteyenlerin kamuoyunda daha etkili olduğunun göstergesidir.
Geçtiğimiz yılbaşına doğru, ilçede bahar aylarına dek
firmalar arasında yaprak dökümü yaşanacağına dair öngörüler yapıldı. Elbette,
yaşanmamış bir olayı tahminlere dayalı olarak yazmak, o neticeyi
gerçekleştirmekten, başka bir kayıkçı kavgası üretmekten başka işe yaramıyor.
Perakende sektörü, hizmet sektörü, uluslararası firmaların
Ereğli temsilcileri; Ereğli'de büyük iş kapasitesi olan bazı yerlere ekonomi
dışı aktörler tarafından ayar verilişi gibi olaylar her geçen gün birer birer
gerçek oluyor.
Geçen yıl sonunda ADNK'ye dayalı olarak nüfus açıklamasında
bulunan TÜİK'e bakarsanız Zonguldak'ın tersine Ereğli kent merkezinin bir nüfus
kaybı yok. Ancak köylerde durum bambaşka. Vatandaş kentten dışarıya, köyden de
kente göç ediyor. Her geçen gün aslında işsiz sayısında artış yaşanıyor. Göç
edenlerin sayısı artıyor. Gelecek sene ilçenin toplam nüfusunu koruyacağı bile
kuşkulu.
Böyle bir ortamda siyasiler, meslek odası yöneticileri ve
sivil toplum kuruluşu temsilcileri kürekleri kaldırmış, önüne gelenin kafasına
indiriyor. Kafası yarılan yarılana ama
kavgayı edenleri hasar görenlerle aynı safta değil gibi...
Bunun adı kayıkçı kavgası değil de nedir?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com