![YÜZ YİRMİ KİŞİ...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
YÜZ YİRMİ KİŞİ...
25 Nisan 2016 09:08:39
Türkiye Büyük Millet Meclisi denince, milli iradenin tecelli ettiği, milletin vekilleri aracılığıyla kendisini yönetecek olanları ve nasıl yöneteceğini belirlediği yer olarak algılamak gerek.
Bakmayın vekillerin ettikleri kavgalar, aldıkları maaşlar, 23 Nisan 1920 tarihinden öncesine özlem duyan açıklamalarına... TBMM, Türkiye'dir. İlk milli meclisi Anadolu'nun bozkırlarına gömmek isteyenlerin siyasi terekesi üstünde oturanlar ne kadar tersini söylese de Türkiye'nin ta kendisidir TBMM.
Ankara'ya gidenler genelde Anıtkabir'i ziyaret ederler, kendilerine Ulus'ta, Anafartalar caddesinden Tandoğan yönüne giden caddenin sağında bulunan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ziyaret etmelerini de öneririm.
Bir pencereden Anadolu göğünün altındaki gökdelenler, iş merkezleri, vızır vızır çalışan geniş yollarıyla Ankara'ya bakın. Bulunduğunuz yerin bir kasabayı modern bir cumhuriyete dönüştüren iradenin cisimleştiği yer olduğunun bilinciyle ama...
Altı yüz yıl süren, bu altı uzun asır boyunca, İstanbul'da gerçekleştirdiği imarın yarısından azını Edirne'de, bunun yarısından azını Bursa'da, bunun yarısından azını da tüm Anadolu'da gerçekleştiren devasa bir imparatorluğun, Anadolu isyanıyla nasıl olup da bu alışveriş merkezleri, apartmanlar, döner kuleler, devasa parklar, geniş yollarıyla; geceleyin ışıltısıyla gece göğündeki yıldızları söndüren modern kentlere dönüştüğünü algılayarak bakınız ilk TBMM'nin penceresinden...
***
Gerçekten de Osmanlı İmparatorluğu İstanbul demek, İstanbul da Osmanlı imparatorluğu demekti. Payitaht orasıydı ve sarayın dış avlusunun dışını bilmeyen bir hanedanın imar çalışmalarının neredeyse tümünün uygulama alanı İstanbul idi. Selefleri olan Selçuklulardan kalma eserler bile Anadolu'da Osmanlı hanedanından kalma eserlerden daha yaygındır. Osmanlı eseri diye bilinen şeyler genelde beylerbeyleri, paşalar gibi hanedan dışı devlet görevlilerine aittir. Sayıları da azdır.
Bu yüzden, Türk Kurtuluş Savaşı, Kuvayı Milliye, yeni Cumhuriyetin kuruluşu, tüm zenginliklerin İstanbul'a odaklanmasına, hep verip hiç almayan Anadolu'nun isyanı olarak da değerlendirilebilir. Giden olursa Çubuk-Haymana ovaları arasındaki on yılda kasabadan modern bir başkente dönüşen Ankara'ya böyle baksın ilk TBMM penceresinden.
***
23 Nisan 1920... Gözünüzün önüne getirin...
Ankara'da bugünkü Ulus meydanından bakıldığında, uzakta erguvan rengine çalan tepelerin arasında kalan nefes kesici büyüklükte alanı görmek mümkün. İşgal altındaki Anadolu bölgelerinden kağnılarla düşmanın erişemeyeceği bölgelere kaçanların kağnılarının tozları, toplanacak düzenli orduya katılmak için yaya olarak, at sırtında gelenlerinkine; hepsi birden sabah pusuna karışıyor.
Cihan Harbinin galipleri payitahtı işgal etmiş, Meclis-i mebusan kapanmış. Kapatılan bu meclisten gelenler, sürgünden dönen mebuslar ve kısa sürede yapılan seçimde belirlenen mebuslar Ankara Hacıbayram Camisinde edilen duanın arkasından, bugünkü Anafartalar Caddesi üzerinden TBMM binası olarak kullanılan, bugün büyükçe bir müstakil evden başka bir şey kabul edilemeyecek binaya doğru iniyor. Yetmiş yedi düvele karşı yürütülecek mücadeleyi sıradan insan omuzlarında taşımak zorunda olan yüz yirmi kişi...
Hükümet kuracaklar, kendi üstlerinde herhangi bir gücü, altı yüz boyunca ülkenin ağzının içine baktığı padişahı, üç yüz yılı aşkın süre Allah'ın yeryüzündeki gölgesi olarak tanımlanmış halifeyi bile tanımadan kendilerini böcek gibi ezmek isteyen dünyanın kudretli savaş makinelerine karşı koyacak milli bir orduyu hem kurup, hem savaşı sevk edecek, neticede Anadolu isyanını başarıya ulaştıracak kadronun ilk çekirdeği olan yüz yirmi kişi...
Bugün, o yüz yirmi kişinin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde, Anadolu isyanı öncesindeki günlere dönüş özlemi içinde olmak belki on yıl öncesine kadar garipsenmiyor olabilir.
Ankara'ya ulaşan tozlu yolları aşarak Anadolu isyanının çekirdeğini oluşturan o yüz yirmi kişiyi sevmeyenlere diyecek bir şeyi olmayanlar da olabilir... Kendisini kendi vekilleri aracılığıyla yöneten Anadolu topraklarına İstanbul'da sayısı meçhul saray ve köşklerden bakıp yumruklarını sıkanlar da olabilir.
Ancak TBMM'nin kurucu ruhunun aynı zamanda modern Türkiye'nin ruhu olduğu gerçeğini bu ulusun genlerinden kimse silemez.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com