KÜLTÜR DEYİNCE...
01 Haziran 2016 11:12:39
Bakmayın 2008 krizinden bu yana bölge ekonomisinin daralmasına, ilçe genelinden sürekli göç verilmesine, siyasilerin gaflet ve dalalet içinde birbirini yediğine.
Değişim karşısında direnenleri kaale almaz. Yeni koşullara uyum sağlarsanız yeni dönemin yükselenleri arasında yer alırsınız.
Bakın yeni, yepyeni bir dünya geliyor. Bülent Ecevit Üniversitesi yeni bölümlerine bir iki yıl içinde öğrenci alacak, dört beş yıl içinde öğrenci sayısı inanılmaz artacak. İlçenin kültürel altyapısı aydınlanma ve bilim peşindeki öğrenci ve öğretim görevlilerinin ihtiyaçlarını karşılamaya müsait değil. Kaldı ki şu andaki ihtiyaçları bile karşılayacak bir altyapı yok.
Ereğli'de üniversiteli sayısı arttığından kamuya ait öğrenci yurdu eksikliğini daha önce bir yazıda yazmıştık. Bu konuda girişimde bulunulacağına dair bir emare var mı derseniz, elde var sıfır. Dahası eksiklik sadece öğrenci yurtlarıyla sınırlı değil, bugün olmasa da yarın eksikliğini duyacağımız başka şeyler de var.
Bu eksiklerin başında önemli bilimsel, kültürel ve sosyal etkinliklerin kolayca gerçekleştirilebileceği bir kültür merkezi geliyor şüphesiz.
***
Bugün itibarıyla etkinliklerin yapıldığı mekanlar Atatürk Kültür Merkezi'ndeki sinema ve düğün salonu, Türk Metal Sendikası'nın işlettiği otelin salonu, Erdemir Kültür Merkezi...
Atatürk Kültür Merkezi, 1980'lerin ikinci yarısında kurulduğu dönemde ilçe için önemli bir işleve sahipti ve yeterli görünüyordu ama nüfusu aradan geçen otuz yılda neredeyse ikiye katlayan Ereğli'nin ihtiyaçlarını karşılamaktan hayli uzakta. Dahası büyük salon gibi hizmet veren sinema salonunun kapasitesi bile doğru düzgün bir sempozyum faaliyeti için yeterli değil. Konfor ve ses düzeni gibi teknik özellikler açısından da bir türlü çağı yakalayamamış bir görüntü arz ediyor.
Erdemir Kültür Merkezi, fiziki olarak nispeten daha ferah bir ortam sağlıyor gibi ama o da gerek kapasite, gerek teknik donanım açısından yeterli değil. Zaten bu mekan, bir yolunu bulup halka açık etkinlikler düzenleyebilen sivil toplum kuruluşu ve okullar bir yana bırakılırsa, çeşitli faaliyetler için halka da açık değil. Eskiden sinema salonu olarak kamuya hizmet veren bu merkez, Erdemir'in özelleştirilmesinin ardından "Torpilli" etkinlikler için kullanıma açılıyor.
Türk Metal Sendikası'nın işlettiği otel ise ticari bir kuruluş. Toplantıların buradaki maliyeti eğitim ve sivil toplum amaçları için önemli bir yük oluşturuyor. Kaldı ki sözü edilen otel, kent merkezi dışında bulunması ve aynı zamanda düğün salonu olarak kullanılması nedeniyle talebi sınırlı ölçüde karşılayabiliyor.
***
Kültür merkezi eksikliği bugün o kadar hissedilmiyor olabilir ama çok değil birkaç yıl içinde yakıcı bir meseleye dönüşecek. Keşke önceden düşünseydik, gelmedi demeden, yeni bir kültür merkezi için çalışmalara oyalanmadan başlamak gerekiyor.
Zira , bugün çalışmalara başlansa, proje, ihale, itiraz, inşaat, tefrişat derken, öğrenci sayısının tırmanışa geçmesi beklendiği birkaç yıl içinde yeni kültür merkezi ancak hazır hale getirilebilir. Hastaneyi, terminali yapıp 'Aaa yolu yokmuş' diyen siyasetçilerimizin bakış açısı ve çalışma yöntemiyle gidilirse, görünen köye çok geç kalmadan ulaşmak mümkün olmayacak.
Aslında "Başlamak" doğru bir ifade olmayabilir. Bir önceki dönemde Ereğli Belediyesi'nin Kültür Merkezi'ni yenilemek için çalışmalara başladığı çeşitli vesilelerle anlatılıyordu. Muhtemelen bu konuda üretilen proje-projeler varsa hala belediyededir. Amerika'yı her seferinde yeniden keşfetmek yerine bu alanda daha önce alınan mesafelerin değerlendirmesini yapmak, kalan kısmın yol haritasını ona göre belirlemek gerek.
En önemli görev her zaman olduğu gibi siyasete düşüyor. Zira siyaset başka şeylerin yanı sıra, yarının ihtiyaçlarını algılayabilmek, buna uygun çözümleri bugünden hazırlamaktır. Hani umutlu olduğumuzdan değil, zira bizde siyasetin gelecek nosyonu, birilerinin gelecekte bir makama sahip olması çerçevesini pek aşamaz. Ne diyelim? Bu zamana kadar böyle oldu diye bundan sonra böyle olacağını düşünmek de doğru olmaz gibi...
Hiç değilse siyasilere "Aa aklımıza hiç gelmemiş!" diyerek geleceğin sorunlarıyla ilgili sorumluluklarından kaçamayacaklarını hatırlatmış olalım. "Kültür" denilince, "eli belindeki silaha giden" Nazi propaganda bakanından farklı olduklarını göstermelerini talep edelim.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com