Ereğli Belediye Meclisi toplanmak üzere... Sahil bulvarının bir şeridi kapatılmış, ulaşım tek şeritten verilmeye çalışılıyor. Belediye meclis üyeleri orta refüje bitişik olarak kazılan çukurun üstündeki köprüden geçerek meclis toplantısına katılıyor.

Meclis üyeleri değil asıl mesele. İki meslektaşla merak ediyoruz, Belediye başkanı toplantıya nasıl gelecek, çukurun üstüne konulan tahta köprüden mi geçecek, yoksa başka bir formül mü bulunacak. Formül bulunmuş, Başkanın makam aracı, iş makineleri tarafından yolun üstüne yayılan kumu yararak geliyor. Başkanın arabası, kapalı olan yola girmesine izin verilen tek binek araç. Araç duruyor, başkan hemen kaldırıma yakın aracından iniyor ve bizi-gazetecileri-selamlayıp hal hatır sormak için geliyor. Gerçekten kibar insandır Ereğli belediye başkanı.

Bu esnada yüzlerce araç, öfkeli sürücüler, sahil tarafında iki yönlü trafiğe açılan şeritte, iki adımda bir durup kalkarak ilerlemeye çalışıyor. Trafiğin yeniden rahatlayacağı noktaya varana dek içlerinden ne geçtiği—geçmiş olabileceği—bilinmiyor ama tahmin etmek gerekirse, çoğu pozitif olmayan ifadelerle dile getirilebilir demek daha doğru olacaktır.

Öfkeli sürücülerin içinden geçenler fazla da önemli olmayabilir. Zira sonuçta ortaya çıkacak altyapıdan onlar da yararlanacak. Bir kez çukurlar kapatılıp üstüne asfalt döküldüğünde bu günler o öfkeli hemşehrilerimizin aklına bile gelmeyecek. Hatta negatif duygu ve düşüncelerinin nesnesi olan siyasiler lehine sandığa gidecekler.

ELLİ BEŞ SANİYE

Belediye Başkanının arabası güzel bir araba. Model yılını bilmiyorum ama en kıyağından alman tankına benzeyen lüks bir mersedes. Muhtemelen başkanın şoförü gaza dokunduğunda kuğu gibi kanatlanıyordur.

Bir keresinde—belediyenin en büyük icraatlarından olan Devrim Bulvarı'nda araç parklarının kaldırıma paralel hale getirilmesinden hemen sonra—Belediye başkanı "Belediye binasından meclisin bulunduğu Atatürk Kültür Merkezine 55 saniye civarında geldiğini" söylemişti. Ellibeş saniye... En azından maliki bulunduğum askerlik çağındaki halk tipi otomobil için, park halindeki otomobiller nasıl park ederse etsin, o mesafe için mümkün olmayan bir süre.

Başkan Beyin otomobili, girdiği mahallede anında ilgi uyandırır. Bunun nedeni teknik donanımı, lastik ebatları, farlarının görüntüsü, logosu vb değil, içinde taşıdığı yolcunun girdiği her mahallenin ihtiyacı olan bazı şeylerin çözüm anahtarını elinde tutmasıdır. Başkanın arabasının girdiği ve durduğu yerde, bu konuları derli toplu olarak düşünmediği halde gördüğü kadarını dili döndüğü kadarıyla çözmeye çalışan iyiniyetli vatandaşların şikayetleri not alınır, giderilmeye çalışılır.

Başkanın arabası, kimi mahalleye elli beş saniyede gider, kimi mahalleye ise beş yüz elli saniyede—ki bu dokuz dakika eder. Ereğli'nin başkan beyin aracının on beş dakikadan uzun sürede varabileceği bir mahallesi yok denilse yeridir. Bu da Ereğli'nin şansına bir olgu kabul edilmelidir.

ON SANİYEDEN YAKIN BİR YER...

Hani derler ya, balıklar suyun içinde yaşar ama suyun ne olduğunu bilmezmiş—Ol mahiler ki derya içredir deryayı bilmezler. Kimi zaman burnunun dibindekini görmek, belediyenin iş makinelerinin gitmeye erindiği varoş semtlerinde olup biteni görmekten çok daha zor olabilir.

Pazaryerinden Bağlık yokuşuna çıkan Şehit Rıdvan Caddesi'nde yaşanan sıkıntıları bir keresinde Başkan Uysal'a tecrübeli gazeteci Fikri Kapan sordu. Kentin demografik açıdan en büyük mahallelerinden birine çıkan ana yolların başında gelen bu yol, kaldırım bulunmayışı—ki bunda tente uzatıp altındaki kaldırımı işyeri olarak kullanmaya başlayan esnafın da kabahati var—zaten dar olan yolun etrafına araç park etmeye mecbur kalan vatandaşlar, kimi zaman tek şeride düşen yol, tam yokuşun başladığı yolda, binaların arkasındaki duvardan çıkan suyun yolun ortasına akması, yük boşaltan kamyonların trafiği tıkaması gibi sorunları vardır. Başkan cevap verirken, burada yaşanan önemli bir sorunla ilgili ulaşan bir şey olmadığını ifade etti.

Bbelediye ve bu sokak arası yaklaşık yedi-sekiz saniyelik mesafededir ama Kandilli yolu üstündeki Gökme köprüsü'nün, Dağlar mahallesindeki altyapı çalışmalarının, Kışla mahallesindeki butik hastane alanı tahsisinin kamuoyu gözündeki önemini anlamak için anketlere soru koyan iradenin, direksiyonu bu on saniyeden kısa mesafedeki sokağa çevirmesi nedense pek mümkün olamamış gibi görünüyor.

Uysal'ın selefine ait pazaryeri projesinin bir bölümü, bu arka sokağın ıslahını da kapsıyordu. Bu dönemde pazaryeri düzenlemelerinde bu bölgeye dair tek kelime edilmedi. Görünen o ki, o siyah Mercedes'in uzaklara gittiği kadar yakındaki sokaklara da girmesine ihtiyaç var.

Bizden söylemesi...