Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal'ın, Gülüç beldesi etrafında bulunan Ereğli Belediyesi'ne bağlı mahallelerde yaptığı incelemeler, Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş tarafından tepkiyle karşılandı.

İlk bakışta, Gülüç Belediye Başkanı, kendi görev sahasına hakimiyetini savunuyor gibi bir görüntü var. Ancak üslup öylesine kavgacı ki, zahiri görüntünün arkasında hangi hakikatin bulunduğunu sorgulamadan edemiyor insan.

Demirtaş'ın iddialarına göre, Topçalı ve Hamzafakılı mahallelerine doğalgaz ve su götürülmesi çalışmaları için Gülüç Belediyesi Ereğli Belediyesi'ne izin vermiş, Belediye Başkanı bu kapsamda Gülüç Beldesinde bozulan yolların da Uysal tarafından yapılacağı anlaşılıyor. Ayrıca ziyaretin kendisine haber verilmeden gerçekleştiğini, bunun üzerine giderek Uysal'a tepki gösterdiğini de aktarıyor. İfadelerden, Gülüç beldesi içinde bozulan yollar konusunda Uysal'ın "Yapmam-etmem" dediği şeklinde bir anlam çıkmıyor.

Zaten, yaşanan olayın kendisinin neden bu kadar büyük bir tepkiye konu olduğunu anlamak da mümkün gözükmüyor. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal'ın Hamzafakılı, Topçalı mahallelerinde bulunan yolları incelemeye gitmesinde kınanacak bir şey yok.

Habere gelen yorumlara bakılırsa, asıl problem incelemenin kendisinde değil, inceleme esnasında Gülüç'ten yanında bulunan başka isimlerde gibi görünüyor.

Kimbilir, belki isimler de başka bir hedefin bahane veya mazeretidir...

***

Sadece cari vesileyle değil, Demirtaş'ın daha sonra da kamuoyu gündeminde çarpıcı çıkışlar yapmasını beklemek gerek.

Bilindiği gibi, Gülüç Belde Belediye Başkanı Demirtaş, son dönemde çok sayıda tartışmanın ortasında kalmış bir isim.

CHP içinde adaylık için eğilim yoklaması yapılırken, siyasi geçmişi tartışıldı. 7 Haziran seçimi döneminde partisinin adaylarıyla ihtilaflar yaşadığına ilişkin spekülasyonlar yapıldı. Ancak daha sonra yaşananlar, bu spekülasyonları doğrulamadı. Demirtaş, aynı zamanda Ereğli'de az rastlanan bir tutumla, kendisi ve bir Erdemir Yöneticisi arasında yaşanan görüşmede yaşananlara ilişkin tepkilerini kamuoyuna yansıtmıştı.

Geçtiğimiz aylarda AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, muhalefete mensup bazı belediyelerin AK Parti'ye geçmek istediğine ilişkin bir ifade kullanınca, Gökhan Demirtaş da "olağan şüpheliler" arasında yerini almıştı.

Daha sonra da partisinin Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu da, Gülüç Belediyesi'nin Ereğli'ye katılması tehdidi ile AK Parti'ye katılması şantajı yaptığını iddia etmiş, ancak Demirtaş da, AK Parti de bu iddiayı destekleyen bir açıklamada bulunmamıştı.

Tüm bu olaylarda, Demirtaş, başkalarının siyasetinin bir nesnesi gibi görünmüş, kimse Başkan Demirtaş'ın kendisine ait Gülüç Beldesi sınırlarını aşan bir gündemi olabileceğini aklına getirmemişti.

Aslında tüm yukarıda anlatılanları alt alta koyduğunuz zaman, bu şiddette tepki verebilen birinin, kendine göre bir gündemi olabileceğini de düşünmek mantığın emridir.

***

Başkan Demirtaş'ın konu olduğu polemiklerden, beldesinde yaptığı çalışmalara kadar her şey, görünürde olmayan bir hedefe ulaşma gayreti kokuyor.

Erdemir yöneticisiyle yaşadığı olayın aktarıldığı tüm haberlerde Demirtaş'ın söylediklerinin özeti "Beni yok sayamazsınız, ben varım" şeklindeydi. Bir belediye başkanı olarak, saygısızlık kabul ettiği bir karşılanma biçimi konusunda muhatabını "Haddini bilmeye" davet ediyordu. Bu bir...

Elbette bir belde belediye başkanı ve ilçe belediye başkanı arasında bir saygınlık farkı aramak çirkin bir davranış olur. Demirtaş, Ereğli Belediye Başkanı Uysal'a yönelik zehir zemberek açıklamalarında da "Ben varım" diyor. Yine aynı "Had bildirici" üslupla kendi görüşlerini ifade ediyor.

Ancak Demirtaş, bu açıklamayla kamuoyu nezdinde bir "denklik" kurma girişiminde bulunuyor. Hatta kendince daha yukarıdan bir bakışla, muhatabını "Azarlama" noktasına kadar gidiyor. Etti mi iki...

Bundan sonrakileri kendiniz sayın. Böyle yaparsanız, bir noktada Demirtaş'ın "Gülüç'ü aşan" hedefinin ne olduğu konusunda kendiniz bir fikir edinebilir, şu sorunun cevabını verebilirsiniz.

Başkan Demirtaş nereye koşuyor?