GMİS'İN ATEŞLE İMTİHANI...
29 Haziran 2016 08:45:18
Zonguldak tarihinin bugünlerde yaşanan en kritik dönüm noktasında, en önemli rolü üstlenmesi, en büyük sorumluluğu taşıması gereken sivil toplum örgütü, Genel Maden İşçileri Sendikası'dır.
Sendika, uzun zamandır muhalefet milletvekilleri tarafından dile getirilmesine rağmen deklare edilmemiş bir özelleştirme girişiminin karşısında durma sorumluluğunu buldu omuzlarında. Karadon Müessesesi'ne gönderilen yazı görünüşte o işletmeyi bağlıyor gibi görünüyor ama hükümetinözelde de bakanlığınTTK'nın müessese müessese özelleştirileceğine yönelik iddiaları doğrulayıcı bir nitelik de arz ediyor.
Yani TTK'nın tümü peyderpey özelleştirilecek. GMİS'te elde olan imkânları kullanarak, hükümetin bu girişimini engellemeye çalışacak.
Potansiyel olarak GMİS'in bunu engelleyebilecek gücü var. Zira GMİS, (Büyük Yürüyüş gibi önceki örneklerde olduğu gibi) Zonguldak halkının topyekün desteğini alabileceği kanıtlanmış bir örgüt.
Zonguldak'ta iki asra yaklaşan karaelmas üretiminin bedellerini yaşamamış bir hane yok gibidir. Özel sektör madenciliğinin, şehrin yaşamsal organlarına kamu madenciliği kadari can suyu pompalamayacağı kamuoyu tarafından da iyi bilinir. Bu yüzden GMİS sokağa indiğinde, TTK'da çalışanların sayısını çok daha fazla aşan bir destekle yürüyüş yapar.
Peki GMİS'in eylem planını istediği neticeye ulaştırması için neler yapması gerekir?
***
GMİS öncelikle kendi içinde disiplini sağlamalı. Yani bir eyleme girişildiğinde, maden işçisinin istenilen sloganları atması, istenmeyenleri atmaması yürümek gerektiğinde yürümesi, durmak gerektiğinde durmasını sağlayacak sıkı disiplin önlemleri almalı. Zira kontrolsüz güç, güç değildir. Harekete geçirildiğinde kontrol elden çıkarsa, önce onu harekete geçireni yiyen bir canavara dönüşür.
GMİS Zonguldak kamuoyuyla eskiden beri var olan bağlarını pekiştirmeli. TTK'da çalışanların rödevans işletmelerinde çalışanlara üstünlüğü diye bir şeyden söz etmek artık mümkün değil. GMİS'in yürüteceği mücadelenin aynı zamanda özel sektör madenciliğinin sorunlarının çözülmesine de yönelik olması gerekir. Kentin esnafıyla, memuruyla, işçisiyle omuz omuza bir ortamın altyapısının hazırlanması gerekir.
Sendikanın sorumluluğu sahiden büyük. Zira "Özelleştirme" denilen şey pazarlık edilebilecek bir konu değil. "Öyle değil şöyle olsun" kurnazlıklarına, kolay olanın dayanılmaz çekiciliğine mağlup olmaları halinde suçlamaların en karasını onlar göğüsleyecek. Yani yönetimin özelleştirmeyi engellemekten başka şansı yok... Yakından bakılırsa, Zonguldak'ın durumu da bundan farklı değil. Özelleştirmenin engellenmesi en az Genel Maden İşçileri Sendikası kadar, kentin geri kalanının varlığını sürdürmesi açısından da önemli.
Son olarak süreç içinde yapılacak "Kara Propaganda" girişimlerini bastırabilmek gerekir. Bunun da yolu, süreçte psikolojik üstünlük sağlamaktan, basınla iyi ilişkilerden, toplumla daha iyi kaynaşmaktan geçer.
***
Ancak GMİS böyle bir mücadelenin başında olmaması gereken sıkıntılar da yaşadı. Karadon'da madencilerin gazetecilere saldırısı büyük bir problem potansiyeli taşıyor. Bu durumun bir neticesi olarak, Zonguldak basınının GMİS'e ve mücadelesine ne ölçüde negatif bakacağının anlaşılması, varsa problem çözülmesi gerekir.
An itibarıyla çeşitli kesimleri suçlayıp, olası bir başarısızlığın mazeretini kurguluyormuş görüntüsünden sakınmak gerekir. Ankara ziyaretine ilişkin bir basın açıklamasında, çeşitli kurum temsilcilerine yönelik ifadelerin arka planından böyle bir anlam da çıkıyor.
Uzun zaman eylemsizliğin ardından böyle çetin bir mücadelenin bazı çarklarda kulak tırmalayan gıcırtılara yol açmasına şaşırmamak gerek. Baştan bunlar olabilir. Yine de şunun iyi bilinmesi gerekir. GMİS Zonguldak'ın en önde gelen kanaat odağıdır. Eğer sendika yönetimi kararlı ve samimi olursa, Zonguldak halkının desteğini almaları zor olmayacaktır.
Mücadele bir kez başladı mı, desteklerin sadece Zonguldak'la veya yeraltı madenciliği sektörleriyle sınırlı kalmayacağına, Türk halkının ve sivil toplumunun tüm haklı davalara verdiği desteğin Zonguldak'la olacağına güvenebilirsiniz.
Bu tarihi dönemeçte, en büyük sorumluluk GMİS'in olabilir. Ancak ortadaki yaşam mücadelesi sadece TTK'nın değil, Zonguldak'ın da ateşle imtihanıdır.
Süreç ilerledikçe bu daha iyi anlaşılacaktır.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com