![BİR ARTI BİR...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
BİR ARTI BİR...
11 Temmuz 2016 08:46:19
Karadeniz Ereğli'nin kent olarak kendini yeniden üretmekte yaşadığı sıkıntıların kökeninde çoğu kişi birlik ve beraberlik eksikliğinin yattığını düşünür. Sorgulanmaya fena halde açık olmasına rağmen, bu düşünce özellikle kamusal görev üstlenenlerin pratik bulduğu bir düşüncedir.
Ancak ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmamak gerek. Ereğli'de dönüşümün önünü tıkayan, kurumsal yapıların kent kimliği içindeki rollerinden önemli ölçüde feragat etmesi de önemli oranda etkilidir.
Mesela... Ereğlilik kavramının son altmış yılda anlam kazanmasının en önemli unsurlarından olan Erdemir'in kent yaşamından çekilmesinin kent kimliğine katkı vermekte ne kadar istekli olduğunu sorgulamadan bugünkü durumu açıklayabilir misiniz?
Birkaç yıla kadar basketbol takımı, sineması, plajı, okullara verdiği destek, Hayat Matematiktir yarışması, kuruluş yıldönümü konserleri vb. etkinliklerle kent yaşamında aktif şekilde var olan Erdemir, bu pozisyonunun ne kadarını korudu? Elde var sıfır...
Mesela; Ticaret ve Sanayi Odası'nın bir meslek örgütü yapısı haricinde ufuk açıcı projeksiyonlar geliştirdiğini, kent ve kentin geleceğiyle ilgili sorumluluğunu gerektiği kadar taşıyabildiğini söyleyebilir misiniz?
Piyasa bilinci, girişimcilik, bilgi ve gelecek nosyonlarını takip ederek var olabilen, istendiğinde ekonomiye olduğu kadar siyaset, sosyal yaşam ve kamuoyuna yeni rotalar çizme kapasitesi en yüksek kesimler olan sanayici ve işadamlarının meslek örgütünün, bu potansiyeli bir kent vizyonu için istendiği şekilde değerlendirdiği söylenebilir mi? Sıfır artı sıfır eşittir sıfır.
Mesela, bugünlerde fazlaca tartışılan, kent vizyonu geliştirmek, hemşerilik bilinci kurmak için oluşturulan Kent Konseyi yerel yönetimlere yol gösterme fonksiyonunu yerine getiriyor mu, yoksa yerel yönetimler mi Kent Konseylerine yol gösteriyor?
Aslında sosyal yaşam söz konusu olduğunda bir artı bir üç eder. Çünkü iki kurumsal yapı bir araya geldiğinde ikisinin güçlerinin toplamından daha büyük bir etki alanı oluşturmaları beklenir. Böyle olmuyorsa birlikte olmanın bir anlamı olmaz. Kent konseyi gibi sayıları yüzleri bulan kamu ve sivil toplumunu aynı anda temsil eden yapıların, aktif olması ve tek tek kurumların güçleri toplamından daha büyük bir yapı oluşturması durumunda, etki gücünün şu an var olan her şeyi aşabilmesi gerekir. Sahiden öyle midir, yoksa yine elde var sıfır mıdır?
Mesela, örgütlü kurumlar kent yaşamını doğrudan etkileyen durumlarda, başka örgütlü yapıların yanında yer alabiliyor mu, yoksa kaos ortamlarını uzaktan seyreden, neticede kurulacak yeni düzenden kendilerinin ne kazanacağını düşünerek ellerini ovuşturmayı yeterli mi buluyor?
Mesela, Ereğli Belediyesi (geçmişten bugüne) kentteki diğer kurumsal yapıları kent ve kentlilik bilinci oluşturma gayretinin ortağı olarak mı görüyor, bu yapıları kendi hedefleri önünde engel olarak mı algılıyor?
Böyle bir ortamda yapılan bir işlemde, bir artı bir iki bile etmiyor maalesef...
***
Sonra bu kurumların temsilcileri, birlik olmaktan, topluca Ankara'ya giden otobüslerden söz etmeye falan kalkıyor. Bu kurumların kendi içlerinde dahi bir bütünlük yok ki... Her biri kendi iç çekişmeleriyle sarsılıyor.
Bakın siyasi partilere... AK Parti, CHP, MHP'ye... İçlerinde makul sayılacak bir bütünlük oluşturmayı başarabilen var mı?
Bakın Kdz Ereğli Belediyesine... Kaç ayrı grup, hangi makamları, görevleri paylaşmak için birbiriyle çekişiyor?
Bakın Ticaret ve Sanayi Odasına... Kendi içinde birlik bütünlük içinde mi, yoksa ikide birde yükselen çatlak seslerle mi gündeme geliyor?
Ve bakın Kent konseyine... Bugüne dek genel kurulları bütünleşmeyle mi sonuçlandı, ayrışmayla mı? Daha fazla katılım için mi sandığa gidildi, yoksa her seferinde bazı grupların tasfiyesi mi söz konusu oldu?
Bunlara daha yakından bakın...
(Not: Kazara kolu kırılan gözlüğümü üç ayrı gözlükçüye götürüp nasihat aldıktan sonra, tamiri için anında seferber olan ve çok kısa sürede onarılmasını sağlayarak bu yazının yazılmasına vesile olan Bölücekli değerli okurum, ahi geleneğinin canlı timsali, esnaf kardeşim İbrahim Çolak'a teşekkür ediyorum.)
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com