ZOR GÜNLER
22 Temmuz 2016 09:08:22
Darbe girişiminin ardından üç ay sürecek olağanüstü hal kararı alındı. Olağanüstü hal dönemleri, tasavvur olarak toplumun bütün olarak geleceğini güvence almak için ilan edilirler.
Yine de Olağanüstü Hal dönemleri çok rahat, tercih edilen dönemler değildir. Hükümet günlük yaşamın pek etkilenmeyeceğine ilişkin açıklamalar yaptı. Yine de bu darbe badiresini atlatan memleketimizin, en kısa zamanda normale dönmesini diliyoruz.
Sağduyu çağrılarını yabana atmamak gerek. Zira olağanüstü dönemlerin zorluk düzeyini arttıran, bu özel dönemin koşullarından ziyade, bu koşullara uyum sağlamaya çalışan kimi vatandaşların refleksleridir. 12 Eylül sıkıyönetim döneminde kamu gücüne yaranma ihtiyacı duyanların komşularını evindeki kitaplar yüzünden ihbar etmesi bu reflekslerden kabul edilir.
***
Zor günler bunlar. Zor günlerde omuz omuza duramayanlardan oluşan bir topluluk nasıl ortak bir gelecek tasavvuru oluşturabilir?
Doğru olan üstüne görev yüklü olmayanlar dışındakilerin komşularına, iş arkadaşlarına selam vermesi, hal hatır sorması, başkasının işinden ziyade kendi işine bakması... Tıpkı her zaman olduğu gibi... Zira gün geliyor, koşullar değişiyor, yapılırken sevabına yapılan işler daha sonra insanın vicdanının yakasına yapışabiliyor.
Sosyal medyaya gelince, yarın, öbür gün, üç ay-beş ay sonra olağanüstü hal bitip bu dönemin yargılaması yapıldığında, memlekete en az hayrı dokunanların sosyal medya üzerinden, dedikodu mekanlarında ayrıştırıcı söylemler geliştirenler olduğunu göreceksiniz. Olağanüstü hal döneminin kısa sürmesi de ayrıştırıcı söylemlerin yerini birleştirici yaklaşımlara bırakmasıyla mümkün olabilir.
Milletin gözünün bebeği gibi baktığı bir kurumun mensuplarının demokrasinin kalbi TBMM'ye roket atması, halkın üstüne ateş açması zaten vahim bir durum. Bu durumu daha da vahim hale getirmemek için itidal önemli.
Bırakın güvenlik güçleri işlerini yapsın.
***
Bir yıldır şehit haberleri nedeniyle zaten iç karartıcı olan ekranlarımız, birkaç gündür daha da iç karartıcı bir hal aldı. Darbe girişimine karşı yaşanan zaferin coşkusu bile süreçte yaşanan üzüntüleri örtmeye yeterli olmadı.
Ama umut hep var. Neler geldi neler geçti bu dünyadan... Bu günler de geçecektir.
Şu meşhur Daimi türküsünde olduğu gibi:
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Göklere erişti feryadım ahım
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Bir gülün çevresi dikendir hardır
Bülbül har elinde ah ile zardır
Ne de olsa kışın sonu bahardır
Bu da gelir bu da geçer ağlama
Daimiyem her can ermez bu sırra
Gerçek aşık olan erer o nura
Yusuf sabır ile vardı mısıra
Bu da gelir bu da geçer ağlama
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com