![HARBİ FARMVİLLE](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
HARBİ FARMVİLLE
26 Temmuz 2016 09:25:21
Bu uygarlık denilen değerler sisteminin "İlerleme" diye kabul ettiği şeyin içinin ne kadar dolu olduğundan ne kadar şüphe edilse yeridir.
Mesela haberleşme... Karşılıklı sohbet ve mektubun ardından telgraf ve telefon geldi. Sonra radyolar, televizyon, cep telefonları, internet falan çıktı. Şimdi belli bir yaşın üstündeki herkes bir araya gelen gençlerin sohbet etmek yerine ellerinde cep telefonlarıyla bir şeyleri tıklamasından şikayetçi.
Birçok kişi bugün cep telefonunun olmadığı, televizyon, internet vb girmeyen dağ evlerinde bir hafta geçirebilmek için çuvalla para ödüyor.
Televizyonların köylere kadar girmesinden sonra, kent yaşamının abartılı cafcafı köylerde yetişen gençlerin hayali oldu. Tarımsal üretim şekilleri küçümsendi. Apartman dairesinde hallice bir memur yaşamı idealize edildi. Öyle ya, köylerde yaşam zordu, hayvan gübresi kokuyordu, sinekler adam yiyordu, falanca kişinin kızı beldeye gelin gitmişti de üstü başı düzelmişti falandı, filandı.
Yirmi yıla yakın bu hayalin peşinden koştular. Köylerde yaşayanların çoğu nohut oda bakla sofa apartman dairelerinde asgari ücretten başlayıp yukarıya doğru çıkan geçim olanaklarıyla vaftiz edildi. Köyde kalan büyükler şehre yumurtasıyla, sütüyle yoğurduyla destek verdi. Hafta sonları köylere gidilip taze meyve sebzeler taşındı.
Daha sonra şehirde yaşayanlar stres, gürültü, egzoz gazları ; ne bileyim genetiği değiştirilmiş gıdalarla, sosyal gruplar arasındaki çatışmaya varan gerilimlerle, kolay bulunan narkotiklerin gençler üzerinde etkisine şahit oldu. Apartman dairelerine yönelik özlemlerin yerini köylerden ayrılmadan önce zaten sahip oldukları müstakil evler aldı. Bunalınca belediyelerin hazırladığı hobi bahçelerinde aldılar soluğu. Bunu da yapamayanlar internet üzerinde tarımsal üretim yapıyor-muş gibi- etkisi veren oyunlara kafayı taktı. Bir tuşa basıyor, marullarını suluyorsun. Bir tuşa basıyor gübre veriyorsun falan.
Derken köylerde yaşayanlar ihtiyarladı. Bostanı ekip biçemez oldular. Bu kez başladı apartman dairesinde yaşayan ikinci nesil, köye marketten alınma yoğurt, hepsi aynı boy, aynı renkte yumurtalar taşımaya.
Bu tuhaflığın son noktasında şehre göç eden birçok kişi, köylerinde tarımsal üretim süreçlerine yeni baştan katılmaya başladı. Zira artık köylerde yaşayanlar yaşlandığından, bu işler de istendiği gibi gitmiyordu. Hafta içinde şehirdeki işlerinde çalışıyorlar, hafta sonları ve yaz tatillerinde köylerine gidip bostan tarımlarını, fındık işlerini falan yapıyorlar. Yani Farmville bilgisayar ekranından çıkıp yeniden gerçeğe dönüşüyor.
Bir de gördüler ki, köy ve şehir birbirine ulaşım olarak da çok yaklaşmış. Şimdi ilk kuşağın büyük bölümü köye dönmek için fırsat arayışına girmeye başladı. Yani en baştaki nokta, en sonda da cazibeli bir hale büründü. Nereden nereye...
Bu durum en başta yaşadıkları ortama duyulan özlemin bir göstergesi olarak da okunabilir. Kapitalizmin başarı kar diyalektiği içinde gelen her kazancın beraberinde bir kaybı da getirdiği de söylenebilir.
Başka bir açıdan bu durum, aile hekiminden üniversite hastanelerine kadar soğuk algınlığına doksan dokuz yerde şifa arayan, bin türlü görüntüleme teknikleri, tahliller, laboratuvarlardan geçen birinin, en sonunda bir profesörün önerisi üzerine annesinin tarhana çorbasına geri dönmeyi aklına getirmesine benziyor.
İşin ilginci, annenin güneşte kuruttuğu tarhana, neticesi bakımından belki de tıp teknolojisinin eriştiği noktayla rekabete girişecek neticeler de elde ediyor olabilir...
Mesele büyük ihtimalle insanoğlunun kendisinin doğanın bir parçası olduğunu unutup, kendini her şeyin hakimi ve dönüştürücüsü olduğunu zannetmesinden kaynaklanıyor. Elmalar küçüktü, lekeliydi ama çok lezzetliydi. Sonra teknolojinin gelişimine paralel olarak boyları büyüdü, ağırlıkları arttı, kırmızılaştı, sulandı, raf ömürleri uzadı ama netice ne oldu? En baştaki küçük, lekeli elmaların en sağlıklı olduğunu her geçen gün biraz daha kabullenmeye başladık. Kimbilir daha kaç alanda böyle çembersi bir dönüşüme girdik...
Hafta sonu fındık tarlasında, benzinli tırpan makinası ile gerçekleştirilen çetin, harbi farmville çalışması esnasında akla gelenler bunlar...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com