![İNSAN KALMAK...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
İNSAN KALMAK...
03 Agustos 2016 10:13:30
15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Türkiye'de yaşanan olayın bir ilk olduğunu, bunun ABD'de 11 Eylül Saldırılarının ardından yaşanana benzer büyük bir dönüşümün kapısını aralayacağını yazmıştım. Geldiğimiz noktada bu dönüşümün tam anlamıyla gerçekleşeceği, hatta ilk öngörülenlere göre daha kapsamlı olacağı anlaşılıyor.
Açıkçası, fikir fukaralığından ötürü, kendi talihsizliklerini başka siyasi partilere oy veren seçmenlere bağlayan kötü niyetli kişilerin çok ama çok küçük bir kısmı dışındakiler bir yana bırakılırsa, bu ülkede darbe yanlısı yoktu. Bunların da büyük bölümünün, yaşı dolayısıyla 1980 darbesini ve sonraki sıkıyönetim hallerini hatırlamayan gençlerden oluşması anlamlı. Darbe gecesi tankların önüne yatanların büyük bölümünün de o günleri yaşamamış gençlerden oluşması daha da anlamlıdır.
Ne darbeler, ne muhtıralar gördü bu ülke... Demokrasi geçici olarak rafa kaldırıldı, kimi zaman üstüne bir 'tül perdesi' örtüldü. Türkiye vatandaşları, ilk kez 15 Temmuz gecesi Demokrasiyi uğrunda savaşmaya, hatta ölmeye değecek kadar değerli bulduğunu gösterdi. Bundan sonra demokrasiden "Millete bahşedilmiş bir değer" olarak söz etmek doğru değil. Çünkü millet demokrasi uğruna savaştı ve onu sahiplendi.
Bundan böyle kimse milletle karşı karşıya kalmadan demokrasinin üstüne örtüler atamayacak, onu askıya alamayacak...
***
Dönüşüm dönemleri hep sancılı dönemler olmuştur. Böyle dönemlerde insan kalmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır
Her gün tanıdık kişilerin açığa alındığını, meslekten el çektirildiğini, tutuklandığını görüyoruz. Adalet ak koyunu kara koyundan ayıracak, kurunun yanında yaş yanmayacaktır diye ümit etmek gerek. "Gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır" özdeyişi, terör örgütleri mensuplarının maskesinin düşmesinde olduğu kadar, (eğer varsa) yok yere suçlananlar için de geçerlidir. Adalet muhakkak er ya da geç tecelli edecektir.
Aynı özdeyiş, husumet, haset beslediği kişileri terör örgütleriyle ilişkilendirme hevesine kapılanları da içeriyor. 1980 darbesinde darbe sevicilik yapanların, yıllar geçtikten sonra demokrasi havariliğine soyunduğu nasıl unutulmadıysa, özellikle birilerinin boynuna haksız yere yafta asmaya çalışan kalem erbabının da unutulmayacağını söyleyebiliriz.
Anadolu'nun dört yanında, tek şikayeti ölümden olan insanların yaşadığı müreffeh, barış dolu bir ülke hayaline kinle, nefretle, kıskançlıkla değil, insani değerleri yitirmeden ulaşabileceğimizi asla akıldan çıkarmamamız gerek. Bu ülkede hukukun üstünlüğünün yok sayıldığı dönemler olmadı denilemez. Bu dönemlerin hükümleri daha sonra hep tartışmaya açılmıştır. Bu OHAL döneminin başka türlü olacağına inanmak için bir neden yok.
Konu buraya neden geldi? Eğer 15 Temmuz gecesi can veren demokrasi kahramanları onurlandırılmak isteniyorsa, bunu ülkeye daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük sunarak yapmak daha anlamlı olacaktır.
***
Kimsenin demokrasi nedir diye kaş kaldırmasına gerek yok... Bugünlerde devletin en tepesinde bile demokrasinin gerektirdiği ılıman limanlara yanaşma eğilimi gözleniyor zaten. Tepede bu olurken aşağıda aba altında sopayla gezmeye gerek yok.
Demokrasinin işlemesinin tek yolu, tüm kuralları ve ilkeleriyle uygulanmasını sağlamaktır. Yani şunlar olacak:
Bir, Vatandaşların bilgiye özgürce ulaşması (özgür basın yoluyla olur bu) ve kanaatlerini özgürce oluşturup, bunları ifade edebilmesi önünde engel olmayacak.
İki; aynı görüşü paylaşan, aynı çıkarlar sahip vatandaşlar kolayca örgütlenebilecek, dernek, siyasi parti, sendika vb oluşumlar içinde kendini tehdit altında hissetmeden bulunabilecek, bu yapılar sayesinde iktidara sesini duyurma mücadelesini özgürce verebilecek.
Üç; Adil, özgür seçimler yapılacak, vatandaş kendini temsil edecekleri veya vasıtasıyla ülkeyi yöneteceği kişileri özgürce seçebilecek.
Ve dört; tüm bu üç ilkeyi güvence altına alacak bir hukukun üstünlüğü anlayışı hakim kılınacak.
Ankara'da, İstanbul'da tankların önünde, hainlerin açtığı ateş altında toprağa düşenleri onurlandırmak, ancak çocuklarımıza bırakmaya değecek nitelikte, dünya standartlarında, hatta daha yukarıda bir demokrasi bırakmakla mümkün olabilir.
Bu hedefe ulaşmak için Temmuz ayının ilk yarısında olduğundan daha fazla umut var artık.
Eğer fırsatlar doğru değerlendirilirse...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com