![ASOSYAL MEDYA](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
ASOSYAL MEDYA
09 Agustos 2016 08:45:42
Bilgisayarlar ve cep telefonları üzerinden gerçekleştirilen iletişim biçimine neden "Sosyal Medya" ismi verildiği tam bir muammadır.
Muammadır çünkü "Sosyal" denildiğinde yaşamın her alanına dokunmakta mahir olan kişiler kastedilir. "Sosyal Medya" dediğimiz zaman ise birbiriyle doğrudan iletişim kurmanın yerini sanal alemde tuşlara basmak alıyor. Genelde ergenlikten başlayarak on onbeş sene yukarıya doğru giden bir yaş skalasında bulunanların kapıldığı bir hastalık olarak tanımlansa da, bu sosyallik sapmasına tüm yaş grupları dahil olabiliyor.
Beş kişinin telgraf tellerine dizilen güvercinler gibi yan yana durup adam gibi sohbet edeceğine, bit bit diye tuşlara basıp, ekran kaydırma hareketleri yaptığını görmeyen yoktur. Biri oyun oynuyor, öbürü başka bir ülkedeki bir SMS arkadaşıyla yazışıyor, öteki haberleri telefonundan takip ediyor. Biri bir şeyler paylaşıyor. Ama hiç birinin birbiriyle ilgisi yok.
Bu açıdan bu iletişim biçiminin ismi "Asosyal Medya" olsaydı daha yerinde olabilirdi. İletişim açısından ise telgraf tellerine dizilen kuşlar bile bu iletişim tarzına kendini kaptırmışlardan daha sağlam bir iletişim içindedir.
***
Hepimiz belli açılardan kendimizi eksik hissedebiliriz. Eksikliklerimizi sosyal ortamda göstermemek için kullandığımız savunma refleksleri birbirinden farklı gözükebilir.
"Sosyal Medya" denilen şey içinde gerçekleştirilen paylaşımlara bakınca, herkesin derin bilgelere dönüştüğünü, bu bilgelikten dünya alemin yararlanması için ellerinden geleni yaptığını da gözlemleyebilirsiniz. Sahiden en derin laflar, en akla hayale gelmeyecek aforizmalar saklıdır küçük sosyal medya mesajlarında.
Yine de paraya düşkün, bulut olsa kendi tarlası dışına yağmayacak birinin, "para pul önemli değil, mühim olan insanlık" yazabileceği bir mecra burası. İnsanlar gerçekte oldukları kişilerden farklı bir kimliğe bürünebiliyor. Elifi görse mertek zanneden arkadaşlar profiline Yale, Oxford, Galatasaray Lisesi, Mülkiye falan yazabiliyor.
Bu bilgelik ve eğitim fetişizmi muhtemelen aynı kökten besleniyor. Yani bir tür sosyal eksikliğin yarattığı bir tür boşluğu görünüşte olsun kapatma ihtiyacı. Kendisini olduğu gibi değil de olmak istediği kişi gibi lanse ihtiyacı. Ve günlük yaşamın küçük bir köşesine sıkışmış küçük bir insanın, bir gün ceketi ve gömleğini çıkarıp altından bir Süpermen çıkacağı fantezisi.
Öyle olmasa kentliler kırda çekilmiş fotoğraflarını, köylüler kentte çekilmiş fotoğraflarını yayınlamazdı. Yukarıda anlatıldığı gibi herkes eksikliğini gizlemek için karşıtıymış gibi görünmeye çalışmazdı.
***
Elbette "Sosyal Medya" kullanımı konjonktüre göre farklı biçimler alabiliyor ama (söz meclisten dışarı, zira bu işleri doğru kullananlar da vardır, var) bir iletişim sapkınlığı haline dönüşmesi açısından pek değişen bir şey olmuyor.
Mesela Fethullahçı Terör Örgütü soruşturmaları kapsamında, belediyede çalışanları belediye başkanına ihbar etmek için yarışanları mı ararsın, belediye başkanının neden soruşturmaya dahil edilmediğini soranı mı ararsın? Basın kuruluşlarının sosyal medya hezeyanları üzerinden bireylerin kişilik haklarını ihlal edebilecek yazıları neden yazmadığını merak edenleri mi ararsın?
Memlekette bunların dışında normal insanlar ( bu anlatılanları anomali saymak gerekir) da var. Ancak bu normal insanlar, bu anormallerin yaptığı paylaşımlara, 'Niye burada yazıyorsun, devletin polisi, savcısı yok mu' demeyi bile zul sayarlar. Yani gerçekten suç işlemiş veya örgüt üyeliği sabit biri varsa bunu devlet kurumlarına doğruca giderek bildirmek bile kimi bakımlardan sorgulanabilir ama en azından bunu yapan kişi dürüstlüğünden taviz vermiş sayılmaz.
Adamın elinde kanıt yok, sadece hezeyanlarla yazıyor, ispatı başkasına bırakıyor. Oysa iddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür. Bunun yanında, sosyal medyada ne kadar cesurca iddialarda bulunursa bulunsun, bildiği konu hakkında girişimde bulunmaktan korkuyor. Bu yüzden kendi yapamadığı şeyleri yapsın diye kafası kendinden daha az çalışan bir tetikçi arıyor. Bulamayınca, kendisinin tetikçi olarak gördüğü kitleye yönelik hezeyanlarını geliştirmeye başlıyor.
Bu kişilerin soğuk bir duşa, bununla ıslah olmazlarsa psikiyatrik desteğe, daha da olmazsa iddiasının nesnelerinin şikayetiyle karakolda bir akşam geçirmeye ihtiyacı var. İkisinin de yapacağı etki aynıdır ve muhatap olacakları cümle şudur:
"Arkadaş, kendini olduğundan büyük, olduğundan akıllı, olduğundan bilgili göstermek istiyorsun ama aslında sen göründüğünden daha küçük, daha az akıllı ve daha az bilgilisin!"
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com