![HALININ ALTINA SÜPÜRÜLEN KONU](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
HALININ ALTINA SÜPÜRÜLEN KONU
24 Agustos 2016 09:12:32
Geçmişi çok eskiye dayanan kentler veya bu kentlerin merkezinde kalan eski bölümler genelde sıkıntılı bölgelerdir. Binalar sıkış tıkıştır, yollar dardır, araçla girmek zordur, girseniz bile park edecek yer bulamazsınız. Çocukların oyun alanı, yağmur oluklarından akan sular için bırakılmış yetersiz kanalların içindeki yosunlar tarafından sınırlanır.
Bir araya sıkışmış evler topluluğundan ibaret Anadolu köylerinde olduğu gibi renklidir mahalle yaşamı. Gençlerin hayalleri dar sokaklara sığmadığından, asansörle çıkılan gökdelenlerin otuzuncu kat civarından, zihin gözleriyle bakarlar evrene. O mahalleden çıkışa odaklanmış umutları en serdengeçti eylemlerdi, en gözü kara gruplarla bir araya getirir onları. Burada, ne yaparsan yap eğer sağlam bir desteğin yoksa hayat karşısında bir rakamının önündeki sıfırdan fark olmadığına inanılır.
Kentler genişledikçe, yeni yerleşim bölgeleri açılır. Bu esnada görev yapan belediye yönetiminin basireti nispetinde planlıdır bu bölgeler. Yolları geniştir, sosyal donatı alanları bırakılmıştır. Gençlerin hayalleri büyük şehirlerde pırıltılı sahnelerde spotlara, alkışlara uzanmaya başlar. Hedefler yurt dışında görülen eğitimlere, uluslararası ödüllere doğru uzanmaya başlar. Uğrunda bedel ödenen, ter dökülen şeylerin gerçek olacağına inanılır bu dünyada. Sıfırlar bir rakamının arkasında sıralanır, ona değer katarlar.
İşte Kentsel dönüşüm denilen şey, yukarıda izahı yapılan iki dünya arasındaki geçiş köprüsüdür. Bunda amaç aslında yapıları, yolları, binaları değiştirmek değildir, aynı zamanda burada yaşayan insanların yaşam ufkunda da hatırı sayılır bir değişiklik yaratabilmektir. İhtiyarlara güvenlik, gençlere özgüven verebilmektir. Kapalı toplumların iç bunaltan tekdüzeliğinden, şehrin başka kesimlerine, başka şehirlere ve dünyaya açılan yollar yaratmaktır.
***
Karadeniz Ereğli'de Kirmanlı mahallesi, Bağlık mahallesinin bir bölümü, Kavaklık Mahallesi, Potbaşı, Kışla'nın belli bölümleri, hatta şehrin kalburüstü bölgesi kabul edilen Akarca ve Orhanlar Mahallesi bile kentsel altyapı açısından eski Anadolu kentlerinin iç içe geçmiş sıkışık yapısını taşır. Belki Kepez mahallesinin belli bölgeleri, şehrin çeperlerindeki birkaç site tarzı yapılanma azadedir bu yapıdan.
Bunun anlamı Ereğli'nin kentsel dönüşüm ihtiyacının son noktada bulunduğudur. Fakat kentsel dönüşüm uygulamaları genelde sahada yaşayan insanların başka bölgelere iskan edilmesi şeklinde uygulandığından toplumda tedirginlik yaratan uygulamalardır. Oysa kavramın tanımı içinde, dönüşümün içindeki insanlarla birlikte gerçekleştirilmesi vardır. Bunun da dönüşüm sırasında insanların geçici iskanı gibi sıkıntıları vardır ki, işin kolayına kaçma eğilimindeki pragmatist-konformist yöneticilere göre bir iş değildir bu.
Bunun yerine ne oluyor? Kent kendi içinde sosyal donatı alanlarını geliştiremeyince, bu alanların sıfırdan yaratılabileceği genişleme yönlerine doğru yayılmaya başlıyor. Buralarda yine yöneticilerin basireti çerçevesinde bugün için yeterli, gelecek için yeterliliği şüpheli ortak kullanım elemanları oluşturuluyor. Bunun için gerek ulaşım, gerek altyapı ağının genişleme bölgelerinde daha da geliştirilmesi gerekiyor. Fakat halının altına süpürülen tüm sorunlar da olduğu yerde beklemeye devam ediyor.
***
Dünyada bir hoş sada bırakmak hemen herkes için önemlidir. Bunun için elde tek bir ömür var. Bu ömürde güzel işler başarıp geride bırakmak, hoş sada bırakmanın en önemli yoludur.
Kentsel dönüşüm işlerini Türkiye'de en iyi gerçekleştiren kurum Başbakanlık Toplu Konut İdaresi'dir. Bugünlerde emeklilere yönelik bir konut projesi için Ereğli'de çalışmalar başlayacaklar. Bu arada yerel yönetim ve TOKİ yetkilileri şehrin kentsel dönüşüm ihtiyacı hakkında bir ön çalışma fırsatı bulabilir.
Şunu kabul etmeliyiz. Hiç değilse bu konuların geçmişte olduğu gibi halının altına süpürülmesinin önüne geçmek gerek. Çünkü yazının bu noktasına kadar sabreden okur, şu anda gerek altyapı, gerek ulaşım elemanları, gerekse de sosyal donatı alanları açısından ilçenin geldiği noktanın geleceğe taşınabilecek bir nokta olmadığının farkına varmıştır.
Eğer bu işlere el atılmazsa, problem sadece şehrin silüeti, binaların görünüşüyle ilgili olmayacak. Problem hiçbir zaman bu olmadı. Riskli konuları halının altına süpürerek, sıkışık sokaklarda yaşayanların çocuklarının ufkuna da prangalar vurulmuş olacak. Şunu da unutmamak gerek. Bugün beğenilmeyen kentsel yapıyı kuranların geçmişte bu şehirde yöneticilik yapanlar olduğu söylemi hep geçerli olacak. Bir farkla....
Gelecekte bu sorunlar konuşulurken, bugün yetkiyi ellerinde bulunduranlar da şikayetlerin nesnesi konumunda olacak.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com