BEN DEMİŞTİM ZATEN...
09 Eylül 2016 09:09:47
Ben demiştim... Hükümet dikkate aldı!
Sabah haberlerinde yaz saati uygulamasının sona erdiğine ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayınlandığına ilişkin haberleri dinledim. 28 Mart'ta saatleri bir saat ileri aldığımızda "Yine Biyolojik Saatimle Oynadılar" başlıklı yazımda uygulamanın neden doğru olmadığını karınca kararınca anlatmaya çalıştım.
Gerçi benim yazıyı hangi kanaldan okuduklarını tam olarak anlayamadım ama hükümet yetkilileri yazımı dikkate alıp, daha saatlerin geri alınacağı tarih gelmeden uygulamayı kaldırdılar. Bu kadar çabuk sonuç alınabileceğini hiç zannetmezdim. Keşke daha önce yazaymışım. Hükümetin tüm üyelerine uyarılarımı dikkate almalarından ötürü şükranlarımı arz ediyorum!
Demek ki aklın yolu birmiş!
***
"Yine Biyolojik Saatimle Oynadılar" başlıklı yazımda "toplumun her anını örümcek ağı gibi saran basmakalıp ezberlerden başka bir şey değilse bundan kurtulmak da sorgulayarak mümkün olabileceğini" belirtmiştim.
Şöyle diyordu yazı...
"Toplumun mesai mefhumuna bağlı olarak çalışmak durumunda kalan kesiminin katlanması gereken bir değişiklikle çözülebilecek bir problemi, bu mefhumdan azade milyonların biyolojik saatlerini bozmayı göze alarak halletmek nasıl bir mantık içeriyor?
Enerji tasarrufu... Baktım, uygulama 1895 yılında Yeni Zelandalı Böcekbilimci George.V. Hudson tarafından önerilmiş. İlk olarak Almanya 1916 yılında bu uygulamaya girişmiş, sonra diğer ülkeler de bu kervana katılmış. Uygulama temelde sabah saatlerinde gün ışığından daha az, akşam saatlerinde daha fazla yararlanmayı öngörüyormuş.
...kış aylarında ortalama bir çalışan işyerine gidiyor. Geceleyin kapalıysa kombiler açılıyor doğalgaz çalıştırılıyor. Doğalgaz olmayan yerlerde katı yakıtlı kaloriferlerden saat değişikliğiyle tasarruf etmenin imkanı görülmüyor. Elektrikli ısıtıcı varsa devreye giriyor. Kış aylarında mesailer nasıl olursa olsun, bu uygulamadan özellikle ısınmada kar etme imkanı gözükmüyor.
Yaz aylarında durum daha da vahim... Bu aylarda en önemli enerji tüketimi serinleme ihtiyacıyla ilgilidir. Mesai mensubu işyerine gelir. Hava serindir. İki üç saat böyle çalıştıktan sonra güneşin ışınları pencereden girmeye başlar. Çalışanlar için büro ortamı sıkıntı verici bir hal alır. Bu durumda son yılların mucize icadı klimalar devreye girer. Akşam mesai bitimine kadar bu aletler çalışır. Sabahleyin işe daha geç geldiklerinde klimaların kullandığı enerjiyi mesai içindeki bir önceki saatte çalıştırmaları gerekecektir. Dolayısıyla bu mucize alet hünerlerini bir saat daha fazla göstermek durumunda kalacaktır. Bu durumun da herhangi bir iktisat mütehassısı tarafından tasarruf olarak tanımlanabileceğini söylemek zor.
Birisi doğru düzgün anlatsa da biyolojik saatimizin ne diye bozulduğunu öğrenelim. Böylece sebep olanlara da gönül koymamış oluruz."
Böcekbilimciden saat ayarlaması öğrenirseniz olacağı budur!
***
Şimdi sıra geldi eskiden kış aylarında saat beşte hava kararırken, yeni uygulamada altıda kararmasının ne gibi bir etkisi olacağını anlamaya...
Bu ileri-geri saat uygulamaları akrabalık ilişkileri üzerinde yapılan sohbetlere benziyor. Konuştukça, düşündükçe insanın kafası karışıyor. Akşam altıda hava kararacaksa, sabah daha geç bir saatte aydınlanacak demek oluyor.
Bu durumun ikili öğretim yapan okullarda, sabahçı öğrencilerin sabah ezanında okul yollarına düşmesi anlamına geldiği açık. Öte yandan öğlencilerin ise gece bastırdıktan sonra eve dönmesinin önüne geçilmiş de oldu.
Yine de buna dayanarak saatlerle oynanması uygulamasının doğru olduğu neticesine varılmasın. Zira ikili eğitimin yanlış olduğu, bir an önce kaldırılması gerektiği herkes tarafından kabul ediliyor. Bu konu özelinde ele alınırsa, saat ayarlamaları bir yanlışı düzeltmek için yapılan başka bir yanlış olarak kabul edilebilir. Şimdi yanlış sayısı bire düştü. İnşallah o da kısa zamanda halledilir.
Şimdi hükümetten öbür konulardaki uyarılarımı da dikkate almasını bekliyorum. Yoksulluğun, işsizliğin olmadığı, insanların ayrışmadığı, terörün son bulduğu, şehit cenazeleri gelmediği, kadınlara ve çocuklara şiddetin son bulduğu, insan haklarına dayalı, demokratik, sosyal, laik bir hukuk devleti istiyorum.
Bu kurban bayramı arifesi günlerinde hassaten rica ediyorum.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com