![HOCA'NIN SÖZÜ...](https://www.degisimmedya.com/image/editor/3437_huseyin-aksakalim.jpg)
HOCA'NIN SÖZÜ...
07 Ekim 2016 08:09:44
Acayip günler yaşıyoruz. Her düzlemden siyasetçiler vaktiyle verdiği vaatleri unutturma yarışına girmiş, alakasız şeylerle gündem yaratma peşinde gibi görünüyor. Ülke genelinde de böyle, yerelde de böyle bu...
İşten kaytarmaya, sorumluluğu saptırmaya yönelik halk kültürümüzde sürüyle örnek bulabilirsiniz ama bu konuların feriştahı Nasrettin Hoca'dır.
Bir alacaklısı Nasrettin Hoca'dan alacağını ister. Hoca, "Şu benim tarla var ya, orayı bu sene ekmeyeceğim, tarlada dikenler büyüyecek, buraya otlamaya giren koyunların yünleri bu dikenlere takılacak, bu dikenlerdeki yünü toplayacağım. O yünü eğirip ip yapacağım, bu ipi dokuyup kumaş yapacağım, sonra da bu kumaştan bir cepken dikip satacağım. Bu satıştan elde ettiğim parayla sana borcumu ödeyeceğim" der.
Alacaklı, Hoca'nın borcunu ödemeyeceğini anlayarak istihza dolu bir tebessüm eder. Bunun üzerine Hoca: "Peşin parayı görünce gülersin tabii" der.
Elbette şehircilik mantığını mimarlar daha iyi bilirler... Bugün belediye tarafından girişileceği beyan edilen işler, kişilerin (özellikle de dar gelirlinin problemlerini banal bulacak kadar refah içinde yaşayanların) ilgilerine göre öncelikli meseleler arasında sayılabilir. Yine de yapısal problemlerin böyle şeylere kıyasla daha öncelikli olduğunu söyleyen işin uzmanı olmayan cahiller veya kötü niyetli yorumcular hep bulunur!
Ereğli'nin en önemli sorunu olduğu kabul edilen trafik problemi, buna bağlı otopark problemi, bazı bölgelerde iyice kendini hissettirmeye başlayan kentsel dönüşüm ihtiyacı var. Köylerden kent merkezine göçün baskıladığı imar problemleri, üniversite kampüsü konusunda ihsan bekleneceğine inisiyatif geliştirme ihtiyacı, işsizlik problemleri, her gelenin hakkında bir söz verdiği tersaneler problemi, Kandili beldesi ile Ereğli'nin karayolu ulaşımının geliştirilmesi, dışarıya göçün yol açtığı ekonomik çöküntü, zincir marketlerin yerel esnafı zorlayan rekabeti... Bu yazı kapsamında ele alınması mümkün olmayan birçok problem daha var
Bunlarla uğraşmak yerine şöyle deniyor:
"Gelin Ereğli'nin temel, yapısal problemleri dururken, dostlar alışverişte görsün. Müze yapalım. Dört tane olsun. Mutlaka hamam müzesi olsun. Tarihle ilgili işler yapalım. Tepeleri süsleyelim. Mağaraları yıllardır başlamayan ibadet turizmine açalım."
Tıpkı "Peşin parayı görünce..." der gibi.
***
İkinci bir Nasrettin hoca fıkrası ise şöyledir. Ankara Savaşı'nın ardından Timur, Hoca'yı huzuruna çağırtır. Dönemin en kudretli imparatoru, namını çok duyduğu bu Nasrettin Hoca'nın marifetinin ne olduğunu sorar:
"Ben eşeği konuşturabilirim" der Nasrettin hoca. Timur inanmaz:
"Nasıl olacak bu iş?" diye sorar.
Hoca, "İki yıl alır, bu arada her gün bir tepsi baklava gerekir" diye cevap verir.
Hoca evinin önünde arkadaşlarıyla baklavayı yerken, biri sorar: "Hocam hiç eşek konuşur mu, bu Timur iki yıl sonra senin kelleni uçurur!"
Hoca istifini hiç bozmaz: "İki seneye dek eşek mi ölür, Timur mu ölür, ben mi ölürüm bilinmez" cevabını verir.
Malum, bir kent meydanı meselesi var. Birkaç gündür kamuoyu bu meydanın üstüne yapılacak camiyle yatıyor, kalkıyor.
Aslında meydana cami yapılması konusunda başlayan bir girişim yok. Sadece meydanın bir bölümünün ibadethane alanı olarak belirleyen, imar nazım planında bir değişiklik yapıldı şu anda. Bunun Başkan Uysal'ın AK Parti tabanındaki muhafazakâr kesime şirin gözükme manevrası veya bir gündem saptırma gayreti olup olmadığını kestirmek için henüz erken... Ortada niyet beyanı gibi bir şey var sadece.
Ancak kamuoyundaki hengâmeye bakarsanız, sanırsınız köy minibüslerinin bulunduğu otopark boşaltılmış, Hükümet konağı buraya yapılan binaya taşınmış. Emniyet müdürlüğü için yeni, modern bir merkez yapılmış. Eski binalar yıkılmış, şehirlerarası terminal yeni binasında hizmete girmiş, inşaat çalışmaları bitmiş ve on beş dönümlük meydanın inşaatına girişilmiş. Ardından buraya bir cami inşaatı başlamış sanıyorsunuz.
Otoparkın temyiz süreci biterse yerine hükümet konağı ile emniyet müdürlüğü binası yapılması için çalışma başlayacak, eski binalar boşaltılacak, yıkılacak, terminal yeni yerine taşınacak. 15 dönümlük alan eski yapılardan arındırılacak. Bu arada proje ihalesine çıkılacak, askı süresi, itirazlar vesaire derken proje kabul görünce kaynak aranacak; maliye bakanlığı, iller bankası özkaynak derken para bulunacak. Çünkü işi üstlenecek olan müteahhit hakkedişi geldiğinde paranın nerede olduğunu bilmek isteyecektir. Ardından yapım ihalesine çıkılacak. Bu işlemin bir benzeri cami projesi için de gerçekleştirilecek. Tüm bunlar olana dek kim öle, kim kala...
Bunun Nasrettin Hoca hikayesi ile arasında bir benzerlik yok mu?
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com